Beşiktaş’ta olanların Kılıçdaroğlu açısından 3 açıklaması olabilir

Görevden alınan Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın önceki gün yaptığı açıklama İçişleri Bakanlığı’nın soruşturması konusunu aşmış, CHP’nin yönetim meselesi haline gelmiştir.

Bu açıklamalar üzerine acaba CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ne yapacak?

Hazinedar açıktan “Partim ve genel başkan arkamda değil” diyor...

Suçluyor...

Kılıçdaroğlu’na “Lütfedip beni başkanlarla yaptığınız toplantıya bile çağırmadınız” diyerek sitem ediyor, açıktan tavır alıyor...

Dahası, kendi dönemindeki bir genel başkan yardımcısını, bazı meclis üyelerini, birlikte çalıştığı bazı isimleri açıktan suçluyor.

Bir başkan yardımcısını oğluna menfaat temin ettiği için görevden aldığını söylüyor.

Meczup, müfteri diyor. Ağır suçlamalar...

İş takipçisi, simsar diye suçladığı bazı meclis üyeleri olduğunu iddia ediyor.

Daha ağır olanı...

“İçişleri Bakanlığı, CHP içindeki millet düşmanlarını kullanıyor” sözüdür.

İçişleri Bakanlığı soruşturmasını sürdürüyor.

Bu tamam...

Peki, bu kadar ağır bir suçlamayı parti yönetimi nasıl karşılayacak?

Kılıçdaroğlu bir genel başkan olarak ne yapacak?

“Millet düşmanı” lafı nasıl sindirilecek.

Anlayacağınız, pis kokular giderek daha da yükseliyor.

Beşiktaş Belediyesi’yle ilgili soruşturma sürdüğü için o konuda bir şey yazmıyorum.

Ama olayın siyasi boyutu var.

Türkiye’nin en önemli ilçe belediyelerinden birisinde “iddialar” ayyuka çıkmış... Soruşturmalar var... Görevden alınan belediye başkanı yardımcılarını, yardımcıları başkanı suçluyor...

Peki, böyle bir durumda bir siyasi parti ne yapar?

Bunun üç açıklaması olabilir. İhtimaller halinde sıralarsam:

Alternatif 1: Genel Başkan Kılıçdaroğlu tavır alır. İrade gösterir. Bu açıklamayı yapan Hazinedar için disiplin kurulunu çalıştırır. Gereğini yapar. İstanbul il ve Beşiktaş ilçe teşkilatlarını ciddi bir incelemeye alır. Suçlanan belediye başkan yardımcıları, ilçe teşkilatı hakkında inceleme başlatır. Görevden alınan belediye başkanı için kurulları çalıştırır.

Alternatif 2: Belediye başkanına inancı tamdır. Yanına alır ve bir basın toplantısı düzenler.

Alternatif 3: Yerel seçim öncesi ortaya bazı pisliklerin döküleceği endişesi vardır. (Hazinedar’ın son açıklamalarıyla başlamış gözüküyor). Genel başkan, suçlamaların yükseldiği yerde olayın büyümesinden çekinir. Parti yönetimiyle ilgili başka bağlantılar çıkabilir. “Susar”.

Evet, Beşiktaş Belediyesi’nde yaşanan olaylar Hazinedar’ın son açıklamasıyla CHP’nin yönetim meselesi, Kılıçdaroğlu’nun irade meselesi haline gelmiştir.

Sizce bu 3 ihtimalden hangisi doğru olabilir?

CEP TELEFONUYLA FİYAT KONTROLÜ DÖNEMİ

GEÇEN hafta bir çağrıda bulunmuştum... “Tarladaki domatesi şehirdeki tezgâha kadar takip eden bir sistem olsa... Acaba aracılar, komisyonlar, fatura kaybı ne kadar olur?”

Aslında her ürün için geçerli bu.

Önceki gün Ticaret Bakanlığı’ndan aradılar.

Çok yakın bir dönemde vatandaşın pazardaki her ürünü takip edebileceği bir sistem geliyor.

Şöyle özetlediler:

“Ürün takip sistemi” diye bir sistem hazırlanıyor.

Domates örneğinden gidersek...

Vatandaş pazardaki tezgâhta gördüğü domatesi cep telefonuna yüklenen bir uygulamayla denetleyebilecek. 

Ürünün kodunu cep telefonuna gösterdiğinde domatesin tarlada kaça olduğunu, nakliyeyi, hal fiyatını anında görebilecek.

Tüm detaylar yakında açıklanacak. 

Ben şimdilik çok iddialı bir hazırlık olduğunu söyleyebilirim. 

Eğer bu gerçekleşirse fiyatlama sisteminde bir devrim olur...

Öğrendiğim kadarıyla Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan bu projeye çok büyük öncelik veriyor.

Yakında...