Ay yıldızların gecesi

İşitme engelli dünya şampiyonu kadın voleybolcularımız o gece sahnede...

İstiklal Marşımızın “şafaklarda yüzen alsancak” sözünü iki ellerini gökyüzüne açarak öylesine güzel resmedip söylediler ki...

Gözyaşı mesafesinde izledik...

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın “Yıldızları Tebrik Gecesi”nde...

Göğsünde ay yıldız olan...

Ruhunda spor olan kim varsa oradaydı.

Geceyi düzenleyen Bakan Mehmet Kasapoğlu’nu yürekten kutluyorum.

Ne kadar çok ihtiyacımız varmış böyle bir morale...

BAŞKANLARIN HEYECANI

Hilton Bomonti’deki geceye daha adım attığımda gördüm o heyecanı.

Golf Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ve onlarca federasyon başkanı, yıldızlarımıza moral ve destek için oradaydı.

Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş’un harika projelerini dinledim... Türk tenisi için bir çalıştay hazırlıyor.

Badmintondan masa tenisine, voleyboldan haltere kadar birçok başkanla sohbet ettim...

Hepsi umutluydu...

FİLENİN SULTANLARI

İşte salonun bir köşesinde inanılmaz bir hareketlilik.

Baktım, “Filenin Sultanları” orada... Çevrelerinde bir sevgi seli...

Mavi Şimşek Meryem. Takım ruhunun sembolü Kaptan Eda... Yeraltından bile top çıkartan Simge...

Mucizelerin Zehra’sı... Hepsi orada. Tabii hemen bir fotoğraf çektirdim. İşin güzel tarafı, rica ettim, fotoğrafımızı Voleybol Federasyonu’nun başarılı başkanı Mehmet Akif Üstündağ çekti.

(Çok da iyi çekti. Foto Muhabirleri Derneği’ne duyurulur!)

Bu arada fotoğrafı çektirirken biraz da şaşırdım.

Niye mi?

Arkadaşlar, televizyonlarda izlediğiniz o kızları yakından görün, ne demek istediğimi anlarsınız.

Boylarıyla, albenileriyle birer mitolojik dev heykel gibiler.

Kızlarımızla ne kadar gururlansak azdır...

DÜNYAYI KALDIRAN KIZLAR

Sultanların yanından ayrıldıktan sonra bir küçük kız dikkatimi çekiyor...

Sanki bir ortaokul öğrencisi...

Yanında ondan daha uzun bir kız...

Herkes onlarla fotoğraf çektiriyor...

Soruyorum:

“Kim bu çocuklar?”

- Dilara ve Cansu...

Halterde dünya şampiyonu kızlarımız.

Nasıl mutlular. Nasıl gururlular...

Cansu Bektaş Los Angeles’ta gençler halter dünya şampiyonu olmuş...

Sonra bir dünya şampiyonluğu daha...

Dilara Uçan... O da hem Avrupa hem dünya şampiyonu...

Kolay değil.

Peş peşe dünya şampiyonlukları...

Onca çalışma... Sabahın köründe başlayan koşular. Bitmek tükenmek bilmeyen antrenmanlar. Ve yarışma heyecanı... Sonra bir altın madalya ve ay yıldızlı bayrağı göndere yükseltmenin mutluluğu...

Daha ne olsun...

Aldım iki dünya şampiyonu kızımızı iki yanıma...

Gururla çektirdim bu fotoğrafı...

O gece...

Olimpiyat şampiyonları Mete Gazoz’dan Busenaz Sürmeli’ye kadar bir mutluluk tablosunun içindeydim...

Oradan ayrılırken kendi kendime dedim ki:

“Meğerse ne çok ihtiyacımız varmış... Başarıyla gurur duymaya...

Bunca kamplaşmanın, tartışmanın ortasında harika bir gece yaşattınız bize...

Her birinizi alınlarınızdan öpüyorum çocuklar...”