Allah kimseyi vatansız, bayraksız bırakmasın!

Bu fotoğrafı görünce başka bir cümle kuramadım.

Haberin Devamı

Cibuti Limanı’nda Türk bayraklı bir yük gemisinde...

Ay-yıldızlı bayrağımızın altında...

75 günlük bir çileden sonra mutlu son...

Bayrağın altında yüzlere yerleşen o güven ve huzur...

Allah kimseyi vatansız, bayraksız bırakmasın
Denizcilerimizi Rizeli bir kaptan aldı, getiriyor

İşte o nedenle böyle attım başlığı:

Allah kimseyi vatansız ve bayraksız bırakmasın...”

Dünya seyahatinden dönerken fırtınaya yakalanıp Eritre’ye sığınan üç amatör denizcimizin başına gelenleri biliyorsunuz.

57 gün çöl ortasında ottan bir çadırda, işkence dolu bir hayat...

Artık bizi öldürecekler. Kimse de bulamayacak” dedikleri günler...

Tuvalet için 2 kilometre yürüyüp çölde insanları gömdükleri bir yerde ihtiyaç giderdikleri o feci anlar...

Haberin Devamı

Zehirli ishaller... Geceleri böcek ısırıklarından uyuyamayan denizcilerimiz...

Kurtarılmaları için Dışişleri Bakanlığı muazzam çaba harcadı. 

Bakan Çavuşoğlu, Eritre Dışişleri Bakanı’na mektup yazmıştı.

Müthiş bir diplomasi... 

Onlar ottan çadırda ölümle savaşırken, Eritre devleti her defasında “Durumları iyi” diye yalan söyledi.  

Onlar orada, aileleri burada perişan günler geçirdiler.

Ve nihayet kurtuldular. 

Cibuti’de büyükelçimiz Levent Şahinkaya ağırladı. 

Havayolları kapalı olduğu için tek çare bir gemi bulmaktı. 

Limana haber saldılar...

Önce bir Alman yük gemisi çıktı. Biz yük gemisiyiz” dedi ve başından attı.

Durumlarını anlattılar. Düştükleri zor günleri paylaştılar. Denizcilik geleneğini hatırlattılar. “İnsani yardım” dediler. Ama Alman kaptan yine “hayır” dedi.

Sonra yabancı bandıralı birkaç gemi daha...

Onlar da “hayır” dediler. Bu insanların başından geçenler anlatıldı. Pandemi sıkıntısı anlatıldı.

Ama yine “Olmaz” dediler. Hiçbir yabancı kaptanın yüreği yumuşamadı...

Umutlar tükenmiş, “çaresizlik” kuşatmıştı ki...

Limandan bir haber geldi:

Bir Türk yük gemisi Etiyopya’ya gübre getiriyor.”

Büyükelçi Şahinkaya hemen harekete geçti. Gemi İnce Kastamonu şirketinindi.

190 metrelik dev yük gemisi limana yanaştı. 

RİZELİ KAPTANIN O SÖZÜ UNUTULMAZ

Haberin Devamı

Kaptanı da Rizeli ve adı gibi tecrübeli bir denizciydi.

Kaptan Deniz Seku...

Büyükelçi Şahinkaya, Deniz kaptanı limanda karşıladı. Oturdular. Durumu anlattılar...

Deniz kaptan çok etkilendi. “Şu işe bak, ne eziyet bu yahu” dedi.

Sıra denizcilerin çıkış işlemlerine gelmişti. İzinler gerekiyordu. Çünkü bu bir yük gemisiydi.

Ama sonuçta “mecburi bir durum” vardı. Pandemi nedeniyle bir tahliye de söz konusuydu. 

Büyükelçi işlemleri halletti. Türkçe-İngilizce yolcu izinleri yazılırken, bir denizci endişeyle sordu:

Ya izin çıkmazsa...”

İşte o an Rizeli Kaptan Deniz şöyle dedi:

İzin çıkmasa da ben insanlarımızı burada bırakmam arkadaş...”

Evet, işte bir denizci... Bir Türk kaptanı...

Haberin Devamı

Doğrusu içimden “Helal olsun sana Deniz Kaptan” demek geldi.

Evet, arkadaşlar, dünya seyahatinden dönerken Eritre’de gözaltına alınan ve 57 gün işkence gibi bir hayat yaşayan üç amatör denizcimizin 75 günlük acılı hikâyesi nihayet mutlu sonla bitiyor.

İbrahim Iğnak, Selim Ekmekçioğlu gemiyle... Erman Atamer Doha üzerinden vatanlarına ve ailelerine kavuşuyorlar.

Acılı, işkence gibi bir 75 gün sonunda nihayet mutlu son...

Ve elbette...

Olayın başladığı andan bugüne kadar her türlü diplomatik yolu deneyen, ilgilerini esirgemeyen...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Kıran’a, sözcü Hami Aksoy ve her saniye denizcilerimizin yanında olan, evini açan Cibuti büyükelçimiz Levent Şahinkaya’ya sonsuz teşekkürler...

Haberin Devamı

Ve burada günlerce acı çeken, gözyaşı döken İbrahim Iğnak’ın kızı Ceren, Ekmekçioğlu’nun eşi Şeyda Hanım ile Erman Bey’in eşi Hülya Hanım’ın dirayetli duruşları ve devlete olan güvenleri konusunda verdikleri dayanışma örneği de ayrıca çok değerlidir.  

Sana gelince Rizeli kaptanım Deniz... 

Selametle gel... Denizler kolayına olsun...

Ve başta aileleri olmak üzere tüm denizcilere geçmiş olsun...

Yazarın Tüm Yazıları