Alarm

REFERANDUM sonrası gerilen bir siyaset, müthiş kulis, beklentiler, fısıltılar...

Haberin Devamı

Meral Akşener’den CHP’nin sine-i milletine kadar, oradan AK Parti’nin içine uzanan onlarca dedikodu...

Bütün bunlar laf.

Ama bir de gerçek var.

Gerçek bir alarm.

Ve bu alarmı birileri dedikoduyla çoğaltıyor.

Türkiye’nin en büyük gelir kalemlerinden turizm sektörü...

Öylesine bir ‘kirli bilgi akımı’ var ki...

Bir turizmci dostum soruyor:

“Almanya, vatandaşlarını uyarmış. Türkiye’ye gitmeyin. İptaller...”

Bir başkası:

“Yat turizmi çöküyor. Bu yıl charter firmaları iptale başlamış. Gelmiyorlar...”

Öteki:

“Rusya, vatandaşlarını Yunanistan’a yönlendiriyormuş. Türkiye uçuşları durdurulmuş...”


MOSKOVA ATAŞEMİZ NE DEDİ?
Bunun üzerine Türkiye’nin Moskova elçiliğinden turizm ataşesi bir açıklama yapıyor:

“İptal yok ama uyarı var. Resmi değil ama böyle bir şey var!!!”

Ataşe bey ne demek istedi, pek anlaşılmıyor.

“İptal var mı, uyarı ne anlama geliyor?”

Bunlara cevap yok. Bürokratik bir açıklama. Yalnız o kadar.

Kafalar iyice karıştı. Dedikodular tavan yaptı.

Bütün bunları şunun için yazıyorum...

Tamam... Referandum sonrası siyaset kızıştı. Bunlar normal. Onlarca ihtimal, senaryo var.

Kalemşorlar coştu. Kamplar arasında düello var.

Ama bir de hayat var arkadaşım...

Siyasetin üzerine kurulduğu hayat.

İşte o hayatın içinden...

Benim kredi borcuyla, banka faiziyle cebelleşen, boğulmak üzere olan turizimci okurlarım ‘alarm’ veriyor...

“Fatih Bey, siz duyurun bari sesimizi” diyorlar.

Arkadaşlar, hayatın içinden gelen bir sestir bu.

Turizm Bakanı Nabi Hoca... Siz anlarsınız...

Lütfen duyun bu sesleri.

Ve siyasetin yüksek tartışmalarının arasından çıkıp...

Bu sade, basit ve belki de kimilerine göre (küçük!!!) memleket meselesine bir kulak verin.

Milyarlarca dolarlık bir alarm bu.

Turizimci dertli. Turizimci endişeli.

Turizimci, her türlü fısıltıya, dedikoduya...

Açık bir yara gibi alarm veriyor.


CUMHURBAŞKANI YALNIZCA NÂZIM OKUMADI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan şiiri seviyor.

23 Nisan için yaptığı konuşmada şiirler var.

Bütün internet siteleri hemen Nâzım’dan olan “Küçük Kız” şiirini gördü.

Ama o konuşmanın içinde bir şiir daha vardı ki...

Cemal Süreya’dan...

Bilen bilir:

ÜSTÜ KALSIN
“Ölüyorum Tanrım
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum Tanrım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...
Üstü kalsın...”

Ahhhh... Cemal Süreya...

Üstü de bizde kaldı, üstelik...

Yazarın Tüm Yazıları