29 Eylül baş başa buluşması

Yani...

Cumhurbaşkanı’nın, “Biden dürüst davranmıyor” diyerek Türkiye-ABD ilişkilerindeki olumsuz tabloyu doğrudan ortaya koyduğunu hatırlarsak...

Erdoğan’ın, “Bush’la, Obama’yla, Trump’la iyi çalıştık ama Biden’la iyi başladık diyemem” sözünü düşünürsek...

Özetle:

- “Patriot istedik. Vermediniz. Biz de Rusya’dan S-400 aldık. Şimdi S-400 bahanesiyle 1 milyar dolar ödediğimiz F-35’i vermiyorsunuz” sözlerini alt alta yazarsak...

-  Afganistan’daki yanlış politikalarınız yüzünden milyonlarca insanın acı çektiği gerçeğini vurgularsak...

New York’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük bir samimiyetle ortaya koyduğu bu durumun ötesinde bugün bir başka önemli gelişmeyi gündeme getiriyorum...

29 Eylül’de Soçi’de yapılacak görüşmeyi...

Yani...

Erdoğan-Putin baş başa görüşmesi...

Bu “baş başa” ifadesi çok önemli.

Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da New York’ta sorularımızı yanıtlarken görüşmenin baş başa olacağını birkaç kez ve net şekilde vurguladı...

Aynen şöyle dedi:

“29 Eylül’de Sayın Putin’le Soçi’de yapacağımız ikili görüşme gerçekten önem arz ediyor... Heyetler arası görüşme yok. Sayın Putin’le sadece ikili görüşme yapacağız...”

İşte altını çizdiğim vurgu da bu...

Erdoğan’ın bu açıklamalarının satır araları iyi okunmalı. Çünkü gerçekten önemli mesajlar var.

Nitekim, bir paragraf sonra “baş başa görüşmeye” yine bir vurgu yapıyor:

“Kimseyi üçüncü bir kişi olarak yanımıza almadan bu görüşmeyi yaparken orada tabii Türkiye-Rusya ilişkilerinde önemli bir karara varacağız...”

Dikkat edin...

“Önemli kararlar...”

Erdoğan’ın bu sözleri acaba Washington’da nasıl okunacak?

Yalnızca NATO’nun en büyük ordularından biri olarak değil...

Aynı zamanda bölgede ekonomik ve siyasi olarak yükselen en etkin güç olarak Türkiye Cumhurbaşkanı’nın bu vurgusu öyle hafife alınacak bir ifade değildir...

Hele bunu bir de Erdoğan söylüyorsa...

PUTİN’İN DEVLET ADAMLIĞI

Basın toplantısında Biden için “Dürüst davranmıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin için söylediği şu sözlerin de altı çizilmeli:

“Biz Rusya ile ilişkilerde şu ana kadar bir yanlış görmedik. Sayın Putin, Azerbaycan’da devlet adamlığını eğer tam manasıyla ortaya koymamış olsaydı, Azerbaycan’dan (Ermenistan krizi) bu şekilde çıkılmazdı. Putin isabetli kararları ortaya koyduğu için krizden çok çok olumlu bir şekilde çıkma şansını yakaladık...”

İşte sözünü ettiğim okuma bu...

Yani... Aynı basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük bir samimiyetle ortaya koyduğu Biden ve Putin’le ilgili görüşlerini alt alta toplarsak...

Çıkan sonucu bütün dünya görüyor...

Putin’in “devlet adamlığı” ve Biden’ın “dürüst davranmaması”...

Daha nasıl açık söylenir...

Peki bunu bütün dünya görüyor da Washington görmez olur mu?

New York’un ortasında söylendiğine göre elbette Beyaz Saray’daki kulaklarda daha anlamlı bir yankı yaratmıştır.

ERMENİSTAN’DAN OLUMLU SİNYAL

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 29 Eylül’de “önemli” diye ifade ettiği kararlar acaba ne olabilir?

Elbette, Suriye ilgili bazı kararlar gelecek.

Ama ilginçtir...

Cumhurbaşkanı bu noktada Ermenistan’ı gündeme getiriyor:

“Tabii, çok daha önemlisi, şu anda attığımız adımlarla biz Iğdır’dan Azerbaycan’a yolu inşallah yapacağız. Buna demiryolu da dahil. Bu yolun yapımı çok çok önemli bir adım olacak. Bizim 5’li veya 6’lı platform dediğimiz olay vardı. Şu anda bu konuyla ilgili de Paşinyan’dan olumlu sinyaller geliyor. Şimdi bu olumlu sinyallerle beraber bu konuda da bazı adımları atacağız. Yani bölgeyi barış noktasında da iyi bir konuma taşıma fırsatını inşallah yakalamış olacağız. Ay sonunda Sayın Putin’le yapacağımız görüşmede bunlar da tabii konunun içinde yer alacak. Böylece Türkiye-Rusya ilişkilerinde inşallah çok daha güçlü, çok daha farklı bir döneme girmiş olacağız.”

Evet...

21 Eylül’deki basın toplantısından 8 gün sonra Soçi’de çok önemli bir “baş başa buluşma” gerçekleşecek.

Eminim dünyanın çok önemli merkezleri bu görüşmeye kilitlenecek.

Erdoğan’ın “Artık eski Türkiye yok” sözünü de hatırlarsak...

Buradan bölge ve dünya için çok önemli kararlar çıkabilir...

İzleyeceğiz...