Yurtdışında aklımı kurcalayan sorular

Beyin temizlenip, eski cevvaliyetine kavuşunca kendi kendinize sorup cevabını veriyorsunuz...

*

SORU 1: FETÖ’yle ilgili kızgınlığımı ne kadar dışavurmalıyım...

*

SORU 2: Son zamanlarda FETÖ’nün özellikle dışarıda yeniden canlanmaya başladığı doğru mu...

*

SORU 3: FETÖ’yle AKP’liler yeniden anlaşıp, birlikte benim üzerime
gelirler mi...

*

SORU 4: Katar’la Suudilerin kavgasında kimin yanında durmalıyım...

*

SORU 5: Katar’la Suudiler anlaşırsa yine günah keçisi ben olur muyum...

*

SORU 6: Üst akıl farkında olmadan benim beynimi de turşuya çevirmiş midir...

KAÇ GÜNDE TÜRKİYE DETOKSU OLUYOR

TÜRKİYE’den ayrılalı bugün tam bir hafta oldu.

Bu demektir ki...

Bir haftadır yandaş gazete okumuyor, yandaş televizyon seyretmiyor, yandaş köşe yazarı okumuyorum.

Tecrübeme dayanarak söylüyorum ki...

Türkiye baskıcı ortamı ve boğucu havasıyla hepimizin zihnini zehirliyor.

Bundan kurtulmak için 7 gün soft detoks bile yetiyor.

*

İmkânı olanları tavsiyem...

Benim yaptığımı yapın.

Üç ayda bir en az 3-4 gün kendinizi Türkiye’den izole etmeyi başarın.

Yani Türkiye orucu tutun...

Seyretmeyin, okumayın, dinlemeyin, yanınızda konuşturtmayın...

Siz de konuşmayın...

*

Bir haftada beyin kendine geliyor.

HAYRET

- Bir haftadır Netflix’siz ve BlueTV’siz yaşayabiliyorum...

- Bir haftadır Japon viskisi içmeden durabiliyorum.

- Bir haftadır, Spotify dinlemeden kalabiliyorum.

- Bir haftadır Tansu tarafından fırçalanmadan yaşayabiliyorum.

- Bir haftadan beri DR’a gidip, dergi ve kitap almadan edebiliyorum.

- Bir haftadan beri Pakize’yi ve Biber’i ve Kazım’ı ve Çiçek’i görmeden durabiliyorum.

- Bir haftadan beri Sedat Ergin’le konuşmadan yazı yazabiliyorum.

10 YIL SONRA KİM NE OLACAK

- Gezi’de hayatını kaybeden çocuklar çapulcu mu olacak, yoksa “demokrasi” kahramanı mı...

*

- Kabataş olayı tarihe, çapulcuların bir kızı tartaklaması olarak mı geçecek, yoksa tarihimizin en kışkırtıcı yalanı olarak mı?

*

- Kırmızı fularlı kız, PKK’lı bir hain olarak mı görülecek, yoksa IŞİD’e karşı savaşırken ölen kahraman bir Türk kızı mı...

*

- Can Dündar, Ali Kemal mi olacak yoksa Namık Kemal mi...

*

Bence herkes bir tahminini bir kâğıda yazmalı, sonra torunlarına bırakmalı...

*

Bakalım, yarın, bugünün hangi inancını doğrulayacak, hangisini tekzip edecek.

SEVGİLİ RİFAT ÖDÜLÜMÜ JÜRİYE İADE EDİYORUM

NİYETİM, Jean-Paul Sartre’ın Nobel ödülüne yaptığını yapmak değil...

Türk devletinin ödülünü kabul etmeyen Mandela gibi falan davranmak değil amacım...

Beni Türkiye’nin en seksi 10 erkeği arasına sokan Posta jürisine bütün kalbimle teşekkür ediyorum.

Sevgili Rifat sana da da minnettarım...

Şu fani dünyada bana en seksi erkek olma keyfini yaşattınız...

Ama bu ödülü iade etmek zorundayım... Etrafımda öylesine büyük bir haset çemberi oluştu ki...

Kıskançlık, alevler ortasında kalmış çaresiz bir akrep gibi etrafımı öylesine sardı ki... En yakın arkadaşlarım bile öylesine düşman haline geldi ki...

Bu yaştan sonra sırf onları kaybetmemek için bu ödülü ve bana verdiğiniz bu en seksi erkek madalyasını üzülerek iade ediyorum.

Sağ olsun arkadaşlarım... Şu fani dünyada üç gün mutluluğu bile dar ettiler bana...

Oysa ben bu ödülü hiçbir zaman şahsi menfaatlerim için kullanmayacaktım.

CEMAL SÜREYA VE AFRİKA İNSANA NELER ÖĞRETİYOR

AFRİKA’ya gelenler “Out Of Africa” okurlar, bense her defasında Cemal Süreya’nın “Üvercinka” şiiriri...

“Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız

Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun

Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez

Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor

Bütün kara parçalarında

Afrika dahil”

Benim neslim biraz Cemal Süreya neslidir.

Kendi Afrika’sını hiçbir zaman unutmaz, unutamaz...

AFRİKA FELSEFESİ

KENDİNİ AŞINCA NE ÖĞRENİYORSUN

- EN yakın arkadaşlarının seni enayi yerine koyan davranış ve sözlerine üzülmek yerine, eğlenmeyi, ti’ye almayı...

Hem kafanızdan bir sorunu atarsınız, hem kendinize saygınız artar, hem de o arkadaşlarınızı kaybetmemiş olursunuz...