Yiğidim aslanım nerede yatıyor

- Albayrak Binbaşım...

Haberin Devamı

Orhangazi’de yatacak...

 

1999’da depremde kaybettiği anacığının yanında...

 

***

 

- Uzman Çavuşum Ali Sezai...

 

24 yaşındaydı...

 

İki hafta önce nişanlanmıştı...

 

Tokat’tan...

 

***

 

- Hasan Kavuz... O da uzman çavuş... 23 yaşında...

 

Yiğit bir Karadeniz uşağı.

 

Samsun’dan...

 

***

 

Haberin Devamı

- Ökkeş Astsubay Kıdemli Çavuşum...

 

Kahramanmaraş’tan...

 

***

 

- Kırklareli’nden de şehidimiz var...

 

Komando Astsubay Üstçavuş Göktan Özüpek...

 

23 yaşında... 1.5 aylık evliydi...

 

***

 

- Pınar Astsubayım...

 

O da Anadolu delikanlısı... Elazığ’dan.

 

***

 

- Uzman Çavuşum Mehmet Kökkaya...

 

3 yaşındaki kızı Elif, hepinizin ellerinden öper...

 

Kahramanmaraşlı...

 

***

 

- Astsubay Okan Altınparmak...

 

Anadolu’nun orta yerinden...

 

Konya’dan yiğidim.

 

***

 

- Ömercan Astsubayım...

 

Haberin Devamı

Edirne’den Kars’a diyoruz ya...

 

O Kars’tan...

 

***

 

- Burak Boz...

 

27 yaşında...

 

Uzman Çavuş...

 

Konya’nın ikinci şehidi... Hemşehrisiyle omuz omuza çarpışıyordu...

 

***

 

- Uzman Çavuş Oktay Durak...

 

Yozgatlı yiğidim.

 

***

 

- İki adım öteye git...

 

Kayseri’ye.

 

Oradan da şehidin var...

 

Uzman Çavuş Osman Çelik...

 

***

 

- Edirne’den Kars’a dedin ya...

 

Dibine gel şimdi...

 

Tekirdağ’a...

 

Akın Acar Çavuşum... İşte oradan... AKUT’un eski İzmir ekibinden...

 

***

 

- Dur ayrılma Batı’dan... Akdeniz’den de şehidin var...

 

Burdurlu yiğidim Ali Yılmaz Onbaşı...

 

***

 

- Ege’ye gel... İzmir’e...

 

Kıdemli Çavuş Furkan Yavaş...

 

Kordonboyu’nun çocuğu... Kurtuluş Savaşı’ndan ilk kurşunu atan yiğitler diyarından...

 

***

 

- Bursa’ya geç...

 

Uzman Çavuş Ferhat Demir...

 

Üç aylık evliydi...

 

***

 

Haberin Devamı

Yaz bu 16 ismi yan yana, alt alta..

 

Doğu’dan en Batı’ya git, Karadeniz’den Akdeniz’e in...

 

Sonra birleştir o şehirleri...

 

***

 

Arkadaş ne çıkıyor karşına...

 

Türkiye değil mi...

 

Anavatanın...

 

İşte yiğidin aslanın orada yatıyor...

 

***

 

Kendine Müslüman diyen, göğüs göğüse çarpışamayan, kalleş bir güruh tarafından şehit edildiler...

 

Unutma... Unutturma... 

 

ESAD’LA BARIŞABİLEN KENDİ MİLLETİ İLE DE BARIŞABİLİR

 

DÜN Türkiye’de ve dünyada yapılan bütün yorumları okudum.

 

Moskova’da imzalanan anlaşma aynen benim dün yazdığım gibi yorumlanmış.

 

Özeti şudur:

 

***

 

- Türkiye, 5 yıldır sürdürdüğü Suriye politikasını 180 derece değiştirdi.

 

***

 

Yani...

 

- Suriye’de bugüne kadar savunduğu bütün mevzilerden çekildi.

 

***

 

Haberin Devamı

Bu saptamayı asla bir eleştiri olarak yapmıyorum.

 

Tam aksine bütün kalbimle destekleyerek ve bu esnekliği gösterebilen Ankara’yı överek yazıyorum.

 

Doğru olan yapılmıştır.

 

- Esad’ın başta kalması ve Suriye’nin bütünlüğünün korunması, Türkiye’nin çok açık menfaatinedir.

 

***

 

Şimdi gelelim madalyonun asıl yüzüne...

 

Ülkemiz, belki de tarihinin en zor ve en dipte dönemini yaşıyor.

 

Hepimiz şu konuda görüş birliğindeyiz.

 

Bu zorluklar ancak “Türkiye olarak”, yani kutuplaşmaya yol açan faktörleri tek tek ortadan kaldırarak aşılabilir.

 

Hadi daha açık yazalım.

 

Yani iç politikamızdaki bu savaşı bitirmeden, ne içeride ne dışarıda huzurlu olabiliriz.

 

***

 

Bunun ilk adımı şudur:

 

Haberin Devamı

Ankara artık bu kutuplaştırıcı, bölücü, suçlayıcı dili ve siyaseti bir kenara bırakmalıdır.

 

***

 

Bu mümkün mü?

 

Bu konuda bir tek soru soracağım ve kenara çekileceğim.

 

Beş yıldır kanlı bıçaklı olduğu, durmadan “Devireceğiz” diye nutuklar attığı Esed’i bırakıp, yeniden Esad demeye başlayabilen...

 

Yani Esad’la bile barışabilen bir iktidar....

 

Kendi milleti ile niye barışamasın ki...

 

***

 

Kullanılan dile biraz dikkat, küçük bir el uzatma, küçücük bir sevgi ifadesi, Türkiye’nin önünü açabilir.

 

İSLAM DÜNYASINDAKİ DEĞERLİ YALNIZLIĞIMIZI GÖSTEREN ANKET

 

NEYDİ “Stratejik Derinlik” kitabının müellifinin tezi? “Değerli yalnızlık” değil mi...

 

Buyurun size o politikanın bizi Ortadoğu’da, yani Müslüman dünyada getirip bıraktığı ıpıssız yerimiz...

 

***

 

Zogby araştırma şirketi tarafından yapılan ve 6 Arap ülkesiyle Türkiye ve İran’ı kapsayan araştırmanın sonuçları Washington’da düzenlenen panelde kamuoyuyla paylaşıldı.

 

***

 

Araştırmanın sonuçları “Türkiye’ye dönük olumlu algının düşüşe geçtiğini” ortaya koydu.

 

***

 

- Mısır halkının yüzde 67’si Türkiye’ye olumsuz bakıyor.

 

- Suudi Arabistan halkının yüzde 65’i Türkiye’ye olumsuz bakıyor.

 

***

 

- Birleşik Arap Emirlikleri halkının yüzde 59’u Türkiye’ye olumsuz bakıyor.

 

***

 

- Irak halkının yüzde 70’i Türkiye’ye olumsuz bakıyor.

 

***

 

- İran halkının yüzde 64’ü Türkiye’ye olumsuz bakıyor.

 

***

 

- Olumlu bakanların olumsuzlardan fazla olduğu sadece 2 ülke var. Onlar da Ürdün ve Lübnan...

 

Ama oralarda da olumlu bakanların oranında düşüş var...

 

***

 

Şimdi söyler misiniz, bu yalnızlığın nesi değerli...

 

HARUKİ MURAKAMİ’NİN ‘TUHAF KÜTÜPHANE’ KİTABINDAN BİR BÖLÜM

 

"NE tür bir kitap arıyorsunuz acaba küçük bey?”

 

“Osmanlı İmparatorluğu’nda vergi sistemi üzerine” deyiverdim.

 

Yaşlı adamın gözleri parladı. “Öyle mi? Osmanlı İmparatorluğu’nda vergi sistemi üzerine demek. Çok ilginç bir konuymuş.”

 

- Doğan Kitap, Aralık 2016

Yazarın Tüm Yazıları