Suvarlıyı kim yönetecek İYİ Parti mi, AK Parti mi, Gülfer Hanım’ın ‘beyi’ mi

HABERİ Viyana’da okuduğumda şöyleydi.

Haberin Devamı

“Suvarlı’da yenilenen seçimi AK Parti adayı kazandı...”

Öznesi, zamiri, tümleci, fiili yerli yerinde Türkçe bir cümle...

Herkesin anlayacağı bir cümle yani...

*

Suvarlı’da 31 Mart’ta yapılan seçimi İYİ Parti adayı kazanmış.

Fakat seçildiği tarihte adli sicil kaydı olduğu için mazbatası iptal edilmiş.

Yenilenen seçimi şimdi AK Parti adayı kazanmış.

*

Viyana’da haberi üstünkörü okudum ve geçtim.

Ama bir şeyi atlamışım...

Mazbatası iptal edilen İYİ Partili ile seçimi kazanan AK Partilinin soyadları Ağır...

Meğer AK Parti’den kazanan kadın aday, mazbatası iptal edilen İyi Partilinin eşiymiş...

Yani kocası gitmiş, karısı gelmiş...

Ayrıca çok güzel iki ayrıntı var:

Seçim sonrası kutlamaya birlikte gelmişler ve Gülfer Ağır şunu söylemiş:

“Beyimin sırtı yere gelmedi. Haksızlığa uğradık, tekrar hakkımızı aldık, sevinçliyiz...” 

Haberin Devamı

Ancak Aziz Nesin romanlarında olabilecek bir Anadolu hikâyesi...

Bir arkadaşım, “Partiler artık milletle dalga geçiyor” dedi...

*

Bense aksi görüşteyim. Artık millet partileri tiye alıyor.

*

Tek ciddi mesele şu...

Suvarlı’yı kim yönetecek...

İyi Parti mi, AK Parti mi...

Yoksa Gülfer Hanım’ın “beyi” mi...

SUVARLI DÜĞÜNLERİ

SUVARLI Adıyaman’ın Besni ilçesine bağlı bir belde.

Galiba düğünleri ile meşhur.

Çünkü Google’a girip Suvarlı düğünleri yazınca çok güzel, rengârenk eğlenceli düğün videoları geliyor.

Hayattan keyif almayı bilen, renkli insanlar gibi duruyorlar.

Yaptıkları seçimden de belli değil mi...

BUYURUN SİZE BİR FETÖ TESTİ

İKTİDARA yakın bir gazetenin haberi...

“Kapatılan Zaman gazetesinin son yayın yönetmeni Abdülhamit Bilici, UBER şoförü olarak karşımıza çıktı...”

Yani bir “Kaçak FETÖ’cüyü Amerika’da yakaladık” haberi...

*

Gelin şimdi bir FETÖ testi yapalım.

Soru şu: Sıradan bir okuyucu bu haberi nasıl okur?

*

- BİR: OLUMLU OKUMA: Bu çetenin sınırsız imkânları vardı. Demek ki devletin mücadelesi başarılı olmuş. Finansal kaynakları kurutulmuş. Dünün astığı astık kestik çetecileri, bugün hayatlarını günlük işlerde çalışarak idame ettirebilecek hale gelmişler.

*

- İKİ: AMA BİR DE BU VAR: Eee hani bu FETÖ’cülerin sınırsız finansal kaynakları vardı. Bu kadar yüksek seviyede hizmet etmiş adamları bile hayatını UBER şoförlüğü ile kazanıyorsa demek ki bu sınırsız zenginlik iddiası bir masalmış.

*

Haberin Devamı

- ÜÇ: MESLEKİ DERS: Kim ki, hangi gazeteci ki, hangi dönemde olursa olsun, kim olursa olsun, kanunsuz, vicdansız bir davanın tetikçiliğini, gardiyanlığını, trollüğünü yapar...

İşte adamı böyle sokak ortasında bırakıverirler...

BEN BU HABERİ NASIL OKUDUM

ŞİMDİ siz bu haberi nasıl yorumlarsınız?

Ben okurken iki şıkkı kafama yattı.. Bu testi bir de siz yapın bakalım hangi şıklar kafanıza yatacak... Bu test çok önemli.

Çünkü FETÖ’yle mücadelede hepimiz akıllı olmalıyız...

OKAN BAYÜLGEN’E BİR İTİRAZ, BİR ONAYLAMA

OKAN Bayülgen ne demişti?

“Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı’na yapılan itibar suikastıdır...”

*

Biri bana sorsa, dese ki:

“Bu sözler hakkında ne düşünüyorsun?”

Cevabım şu olurdu:

Haberin Devamı

“Ben olsam ‘itibar suikastı’ kavramını kullanmazdım...”

Çünkü nepotizmin tartışıldığı bir ortamda bazı insanların bu eleştiriyi yapması normaldir.

*

Ama arkasından şunu eklerdim:

“İletişim Başkanı’na ve eşine 4 maaş konusunda eleştiri yapmak doğru değildir.”

*

Devlette bu düzeye gelmiş insanların başka kurumların yönetim kurullarında görev alması son derece normaldir. Ayrıca, eşi de profesörlük unvanına sahip bir öğretim üyesi.

*

İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a benim de şahsen birçok eleştirim var. Mesela RTÜK konusundaki açıklamasını, “Ayaklarımız altına alırız” gibi, hangisi olduğu belli olmayan ülkelere karşı ağır Twitter mesajlarını eleştiriyorum.

*

Haberin Devamı

Ama onun birkaç yerde de görevli olmasının bence nepotizmle yakından uzaktan ilgisi yok.

BENİM YÜZÜMDEN ERCAN’A ÇOK HAKSIZLIK EDİLDİ

DOĞAN Grubu’nda 20 yıl yöneticilik yaptım.

Hürriyet’in genel yayın yönetmeniydim.

Ama en az 7 ayrı şirketin de yönetim kurulundaydım.

Aynı zamanda Doğan Medya Grup Başkan Yardımcısı’ydım.

Özel sektörde normal kabul edilen bu gibi görevlendirmeleri, modern devlet yönetiminde yanlış bulmak bugünün yöneticilik anlayışına ters.

Damadım Ercan Saatçi, kendi müzik bilgisi ve yeteneği ile Doğan Müzik şirketini kurmuştu ve başına getirilmişti.

Benim en küçük desteğim veya katkım olmamıştı. Çok da başarılıydı.

O şirket şimdi de başarıyla yönetiliyor ve Türkiye’nin en büyük müzik şirketi haline geldi.

Haberin Devamı

O zaman ona benim yüzümden yapılan haksızlıkları büyük bir üzüntü ve çaresizlikle izlemiştim.

Önemli olan bu görevlendirmelerin liyakate göre yapılıp yapılmadığıdır.

FAZIL 18 AĞUSTOS’TA KAZ DAĞLARI MARŞI İLE ORADA

Suvarlıyı kim yönetecek İYİ Parti mi, AK Parti mi, Gülfer Hanım’ın ‘beyi’ mi

Çevreciyim... Çocukluğumdan beri tabiatın korunmasına karşı çok duyarlıyım.

Ama çevreci hareketler konusunda da hep şüpheciyim.

Çünkü bazen duyarlılık dediğimiz şey, çivi çaktırmama gibi bir fanatizme gidiyor.

*

Kazdağları meselesinde de başlangıçta böyleydim.

Ne zamanki o güzelim dağların gökyüzünden çekilen fotoğrafındaki hazin manzarayı  gördüm...

Kanım dondu.

*

Bu olay gerçekten bir katliam...

Ve hiçbir iktidar bu katliamı, geleceğe “Hayırlı bir iş” olarak yazdıramaz...

Tam yazıyı bitirdiğim sırada Fazıl Say’dan bir mesaj aldım.

Bir “Kaz Dağları Marşı” bestelemiş.

*

Ve 18 Ağustos’ta Kazdağları’na gidip orada bu marşı çalacakmış.

*

Keşke Çevre Bakanı da oraya gitse...

İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indiren iktidara bu yakışırdı.

Yazarın Tüm Yazıları