Sevgili Cengiz Yılmaz Morgül sarayda doğmuş aristokrat mı

YILMAZ Morgül Ginelilerle ilgili münasebetsiz bir laf söyledi, millet ayağa kalktı.

Haberin Devamı

Cengiz Semercioğlu da dünkü Kelebek’te bu sözleri eleştiriyor ve soruyor:

 

“Yılmaz Morgül kendini ne sanıyor?


Bir Türk elitisti mi?”


* * *


Sevgili Cengiz, şimdi ben de kalkıp sorsam:


“Cengiz kendini ne sanıyor?


Bir Türk halk insanı mı...”


* * *


“Elitist” diyerek bütün elitleri kastetmediğini ima ediyorsun ama biliyoruz ki, AKP iktidarı 13 yılda hepimizin kafasına şu klişeyi soktu:


“Türk eliti, özellikle de ‘Beyaz Türkler’ ırkçıdır.”


* * *


Bak sevgili kardeşim, insanlık tarihi, bütün dünyadaki örnekleri göstermiştir ki...


Irkçılığı taşıyan asıl gövde, halkın en alt taraflarıdır.


Ve sayıları da sandığımızdan fazladır.


Irkçılığa ilk karşı çıkanlar da birçok ülkede elit sayılan insanlardır.


Lütfen AKP popülizminin kafamıza çaktığı bu tuzağa sen de düşme.


* * *

Haberin Devamı


Nazi Almanya’sı da, Mussolini İtalya’sı da açıkça gösterdi ki, asıl ırkçı tehlike, üst katlarda değil, alt katlardadır..


Unutma faşistlerin en sevdiği kelime “halk”tır...


“Volk” yani...


Neticede Yılmaz Morgül de sarayda doğmuş bir aristokrat değil...

 

 

Lütfen kaplanlarını öldürüp Anadolu ormanını yok etmeyin

 

28 Şubat döneminde bazı Anadolu şirketleri ile ilgili “yeşil liste” ortaya atıldığı zaman içim burkulmuştu.


Aynı duyguyu Boydak Ailesi’nin neredeyse bütün üyeleri gözaltına alındığında hissettim.


Bu grubu yıllardır hayranlıkla izliyorum.


Anadolu’nun ortasında İstikbal ve Bellona gibi dünya çapında iki marka yarattılar. On binlerce insana iş imkânı sağladılar.


İyi insanlar.


Gerçek Anadolu kaplanları.


Onlara yapılanları görünce inanın içim sızlıyor.


Ve haykırıyorum.


Öldürmeyin Anadolu kaplanlarını...


Yoksa Anadolu ormanlarını da yok edeceksiniz...

 

 

Kadınlar Günü’nde top 3 gazete reklamı

 

1. BANKO Filli Boya...

Haberin Devamı


2. Banko Uludağ Gazoz reklamı.


3. Boyner Grup reklamı.


En güzel kadınlar günü haberi:


Hürriyet’in manşetindeki, işçi olarak girdiği ayakkabı fabrikasının ortağı olan Arzu’nun hikâyesi. Tabii ona bu yolu açan patronuna da alkışlarla.

 

 

Kadınlar Günü ile ilgili en güzel üç yazı

 

1. FATİH Çekirge: “Ben hayat hikâyemi anlatınca bütün kızlar o okula toplandı” (Hürriyet).
Hikâyesinin gücü ile.


2. Soner Yalçın: “Uyarmak İsterim” (Sözcü).
Kurtuluş Savaşı’na katılan kadınlarla ilgili çok çarpıcı bilgileri ile.


3. Yılmaz Özdil: “Kadınlar Günü” (Sözcü).
Kadın ve bayan kelimeleri arasındaki farkı anlatan çarpıcı örnekler ve harika mizahı ile.

 

 

Baharın açılış şarkısı

 

Haberin Devamı

AYLA Çelik’in Beyazıt Öztürk’le söylediği “Bağdat” adlı şarkıyı dinlediniz mi? Tam baharı açan şarkılardan biri. Mustafa Ceceli’nin “Limon Çicekleri”ndeki “Günahını boy-
numa, seni koynuma alayım” nakaratından sonraki en yoğun aşk nakaratı bu şarkıda:


“Ben dünyanın en büyük âşığı olabilirim


Ben koynunda yüz sene, bin sene durabilirim


Ben Leyla’yı, Mecnun’u, Ferhat’ı, Aslı’yı bilmem ama


Bağdat’ı iki gözüm kapalı bulabilirim.”

 

 

Karşı mahallenin yazarlarında dün

 

Fadime Özkan diyeceğim ama yazısı “çoğulculuk” ilkesini yok sayıyor...


Leyla İpekçi olabilir diye önereceğim ama iyi bir anayasa hukukçusu ve hem de sıkı bir iktidar yanlısı olan Prof. Osman Can’ı “itibarsızlaştırmak” amacıyla yazılmış bir yazı...

Haberin Devamı


Mehmet Barlas demiştim ama ben deyince, sanki “inadına” geriye döndü.


Ahmet Kekeç demek istiyorum ama bugünlerde ABD Büyükelçisi John Bass’a takmış kafayı...


Hüseyin Gülerce desem, yeni mahallesinde kabul görmek için her günkü “Gülen Cemaati ve medyası” oyuncağıyla oynamaya devam ediyor...


Ali Bayramoğlu için her gün banko derim ama bugün de dersem, eksik kalacak.


Son 13 yılda nasıl da demokratikleştiğimizi anlatmış da, o demokratikleşmeden sonra nasıl olup da böyle bir noktaya geldiğimizi izah edemiyor.


Ahmet Taşgetiren iyidir ama dünkü yazısı “Bektaşi fıkrası” gibi... Hani var ya, imam minberde Allah’ı tarif ederken “Ne yerdedir ne gökte, ne erkektir ne dişi, ne yer ne içer” diye başlayınca Bektaşi oturduğu yerden sesleniyor, “Sen de ‘yok’ diyecen ama dilin varmıyor” diye, aynen öyle...

Haberin Devamı


İktidarın Suriye politikası başta olmak üzere bütün dış politikasını eleştirecek ama dili varmıyor da önce övüyor sonra bir şeyler söylemeye çalışıyor. Daha ileri giderse oradan da kovulacağının farkında...

 

 

Herkes Redd şarkılarını konuşuyor ben de herkese anlatıyorum

 

HÜRRİYET Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin çok iyi bir Türk rock’ı uzmanıdır.


Önce o söz etti bana Redd grubundan.


Sonra Posta gazetesi yazarı Elif Yılmaz...


Geçen pazar da Kanat Atkaya yazdı.


Redd’in 4 Mart günü çıkan “Mükemmel Boşluk” adlı yeni CD’si harika.


Hemen Spotify’daki “DJ Ert Top 30” listemin 1 numarasına koydum.


Benim favori şarkım “Kalpsiz Romantik”.


Ama öteki şarkılar da harika...

 

 

Bir narsistin en mutlu günü

 

YALÇIN Küçük Hoca, son iki kitabında benden tek kelime söz etmeyince, “Hocam benim gibi narsist bir bünyeye bu yapılır mı” diye sormuştum.

Odatv’de okudum ki, Yalçın Hoca “Hiç kırar mıyım onu, bulur bir beter tarafını yazarım yine” demiş.


Yaşa Hocam.


Etyen Mahçupyan’ın da son kitabının her sayfasında bana bir şeyler sokuşturduğunu yazmıştım.

 

Ama o da Yalçın Hoca gibi küser de yazmaz diye korkmuştum.

O da söz verdi. Kitabının yeni baskısının önsözüne benim yazımı da koyacakmış.


Ne diyeyim... Bir narsistin en mutlu günü...

 

 

Düzeltme

 

DÜNKÜ yazımda rahmetli Demirel’in ilk köprüyü açışını seyrederken demiştim.

 

Oysa Demirel temelini attığı köprünün açılışına davet edilmemişti. Düzeltir, özür dilerim. 

Yazarın Tüm Yazıları