Otogarda dramla doğan bir Kediler Günü şirketi

BUGÜN anlatacağım harika başarı hikâyesi Kediler Günü’nde atılmış bir tweet’le başladı.

Haberin Devamı

“Tüm kedilerin uluslarası kediler günü kutlu olsun. Scotty bugüne özel logosunu patiledi. Siz de onlara bir kap su ışınlamayı unutmayın.”

17 Şubat 2018 günüydü...

“Neymiş bu Scotty” diye merak ettim.

Kediler Günü’nde içimi böylesine ısıtan tweet’i kimler atmış dedim. Peşine düştüm...

Otogarda dramla doğan bir Kediler Günü şirketi


Düştüm ve önüme gencecik insanların yazdığı harika bir başarı hikâyesi çıktı...

Önceki haftalarda 28 yaşındaki insanların kurduğu Kollektif House’u yazmıştım.

Türk ekonomisinin ağır bir saldırı altında olduğu günlerdi.

Genç insanlarımızın böyle durumlarda bile nasıl büyük girişimcilik hikâyeleri yazdığını anlatmak ve hepimize moral vermek istemiştim.

İşte size öyle bir hikâye daha...

BİR BABANIN OTOBÜS GARINDAKİ SÖZLERİ
Hikâyemiz 2009 yılının Haziran ayında İstanbul otogarında yaşanan dramatik bir sahneyle başlıyor.

Genç asker terhis olmuş, o gün evine dönmektedir.

Babası onu otogarda karşılar, sarılır, öper ve şunu söyler:

“Oğlum iflas ettik...”

Bir anda dünyası kararır, hayalleri söner...

Kediler Günü’nde şirketinin logosunu değiştiren Tarkan Anlar’ın ve Scotty’nin gerçek hikâyesi o gün başladı.

Oradan ablasının evine gider...

1984 yılında Tokat’ta doğmuştur. Babası matematik öğretmenidir.

Sonra Marmaris’e yerleşmişlerdir. İlkokulu Marmaris, liseyi İzmir’de okumuştur.

Otogarda dramla doğan bir Kediler Günü şirketi

12 YAŞINDA HANUTÇULUKLA BAŞLAYAN BİR KARİYER
Babası Marmaris’te küçük bir kuyumcu dükkânı açmıştır.

On iki yaşına geldiğinde babası “Hadi bakalım, artık çalışma zamanın geldi” demiştir.

Gemilerden inen turistleri babasının dükkânına getirerek başlamıştır işe.

Yani hanutçulukla...

Girişimcilik dehası da orada başlamıştır.

“Turistlere dükkânı tarif etmek yerine alıp kendim götürürdüm. Böylece babamdan para aldığım gibi turistlerden de bahşiş alırdım” diyor...

On dört yaşına geldiğinde ise artık satış elemanı olmuştur. Ancak bir sıkıntısı vardır.

Alman turistleri Almanya’da, İngilizleri de İngiltere’de doğup büyümüş satış elemanları almaktadır.

O günlerde farkeder ki ona sadece Ruslar kalmıştır.

Bişkek’e gider ve 52 günde işini görecek kadar Rusça öğrenir.

O sırada babası işi büyütmüş ve pırlanta işine de girmiştir.

Sık sık Belçika’ya pırlanta almaya o gider... Her şey yolundadır yani... Bu hayal 2009 yılının bir haziran günü bitmiştir.

12 YAŞINDA YAZDIĞI İLK BİLGİSAYAR PROGRAMI
Ablasının evinde playstation oynayarak geçirdiği günlerde 12 yaşında öğrendiği bir şey aklına gelecektir.

Daha o yaşta “coding” öğrenmiştir. Yani bilgisayar yazılımı yapmayı... Yazdığı ilk program “değerli linkler sitesi”ydi.

Yani herkesin çok kullandığı linkleri bir araya toplamış, bir platform oluşturmuştu.

ÜNİVERSİTEDE ACIMASIZ KAPİTALİST OYUNU YAZDI
Daha sonra İzmir’de Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde okurken “Kapitalist Online” adlı bir oyun programı yazmıştır.

Oyuna katılan herkese sanal bir sermaye, sanal avukatlar, pazarlama müdürleri veriliyor ve bunlar kendi aralarında “Büyük ve hızlı balık, küçük ve yavaş balığı yutar” esprisiyle kıyasıya bir rekabete giriyorlardı.

Tam bir acımasız kapitalizm oyunuydu. Ancak oyun çok tutulunca ‘server’leri kaldırmaz hale gelmiş, ayrıca sunuculara ödediği parayı karşılayamaz duruma düşmüştü. Bu arada bir başka girişimi daha olmuştur.

Yeni annelere, yeni doğan bebeklerinin ayak izlerinden oluşan kolyeler yapmak.

Anneler kurduğu siteye çocuklarının ayak altlarının fotoğrafını gönderiyor, o da bunlardan kolye yapıyordu. Bu işi tutmuştu ama bir süre için.

BAŞARISIZLIKLARINI ANLATTIĞI PROGRAMLA BAŞARILI OLDU
Hayatının ilk dönemi tam anlamıyla bir başarısızlıklar zinciridir.

Beş şirket kurmuş, beşinde de istediği başarıyı elde edememiştir.

Bunun üzerine girişimcilerin başarısızlıklarını anlattığı bir etkinlik düzenler ve o başarılı olur.

Artık aylak adam günlerinin bitmesi gerekmektedir.

Taksiciliğe başlar. Yaşadıkları sitenin çocuklarının eline ilanlar verip dağıttırır. Kurduğu araç filosu ile de taşımacılık sektörüne ilk adımını atmış olur. Arabalar 24 saat çalışırsa kârlı olmaktadır. Bunun için 4 vardiya çalışmalıdırlar.

Ancak araç değişimi sırasında büyük zaman kaybı olmaktadır. İşte bu kaybı önlemek için bir program yazar.

BİR SİLİKON VADİSİ PRENSİ İLE TANIŞIYOR
İşte tam o günlerde hayatını değiştirecek bir insanla tanışır.

Bu kişi Silikon Vadisi’nin tanınmış internet yatırımcılarından biri olan Justin Kan’dır... Justin.tv ve Twitch.tv’nin kurucusudur. Bir konferans için Türkiye’ye gelmiş; o da konferansa gidince tanışmıştır.

Justin Kan o günlerde evlenmek üzeredir ve müstakbel eşi için özel bir yüzük yaptırmak istemektedir. Bunu, pırlanta işini bilen Tarkan Anlar’a söyler.

O da oturup kendisi bir yüzük tasarlar, yapımını baştan sona videoya çeker ve Silikon Vadisi prensine gönderir.

O da, müstakbel eşi de çok beğenir...

Yüzüğün parasını gönderirken “Ben de senin için ne yapabilirim?” deyince Tarkan şu cevabı verir:

“Sadece arkadaşlığınızı ve tavsiyelerinizi verin”

BİR YÜZÜKLE GELEN İLK YATIRIM 75 BİN DOLAR
Tarkan o sıralarda Endonezya’daki bir şirketi keşfetmiştir. Bu şirket şehir içinde motosikletle insan taşımacılığı yapmaktadır. Şirket çok tutulmuş ve milyar dolarlık değere ulaşmıştır.

Bunun aynısını İstanbul’da yapabilir miyim diye düşünmektedir. Bunu Justin Kan’a açar ve ne tavsiye ettiğini sorar.

Aldığı cevap şudur:“Ben bedava tavsiye vermem. Tavsiye veririm, ama şirketine de yatırım yaparım.”

Kurduğu ilk 6 şirketi batıran Tarkan ilk sermayesini bulmuştur. Kan o gün şirkete 75 bin dolar yatırım yapmıştır.

Şimdi şirkete bir yer bulmaya sıra gelmiştir.

Otogarda dramla doğan bir Kediler Günü şirketi

ÜMRANİYE’DEKİ KAFE OFİSE CHOPPER’LA GELEN İLK KİŞİ
İlk işyeri Ümraniye’de bir kafedir. Şirketi oradan yönetecektir. Zaten kafenin ondan başka müşterisi de yoktur ve kapanmak üzeredir.

O günlerde kafenin önünde büyük bir motosiklet durur. Üstündeki genç adam kaskını çıkarır ve “Seninle çalışmak istiyorum” der.

Tarkan tam bir Chopper olan büyük motosiklete bakar ve “Biz taşımayı böyle bir motosikletle yapmayı düşünmüyoruz” der...

Genç adam “Hayır, ben pazarlamacıyım. Senin pazarlama bölümünü kurmak istiyorum” der...

Şimdiki Pazarlama Müdürü Cenk Kaya böyle işe başlamıştır. Sonra Ukraynalı bir programcı gelir. Onu İTÜ mezunu genç bir elektronik mühendisi olan Samet Köse izler. Böylece şirket kafeden çalışmaya başlar.

İLK YOLCULAR: YEĞENLER, KUZENLER, ARKADAŞLAR
Artık İstanbul’un, şehir içinde motosikletle yolcu taşıyan bir şirketi vardır.

İlk 1000 yolcunun 150’si kardeşler, kuzenler, aile efradıdır.

Trafik tıkanıklığından bezmiş İstanbul motosikletli yolculuk sistemini bulmuştur.

Setüstü’ndeki merkezlerinde 80 genç insan, gülerek, eğlenerek, neşeyle çalışmaktadır.

Scotty ayrıca başka şirketlere de motosikletle lojistik hizmet veriyor.

Şirketin kurucusu Tarkan Anlar bugün 34 yaşında.

“36 yaşıma geldiğimde Scotty’i uluslararası alanda tanınmış, 1 milyar dolarlık şirket yapmayı hedefliyorum” diyor...

Asker dönüşü bir otogardaki dramatik sahneyle başlayan bu hikaye, Türk gençlerinin dinamizmini, ‘startup’ ruhunu en güzel anlatan hikayelerden biridir.

Trump’ın asla yıkamayacağı bir ruhtur bu.

Ve unutmayın ki, bu çocuklar Kediler Günü’nde şirket logolarını pati haline getiren bir neslin üyeleridir.

ŞİRKETİN ADI STAR TREK FİLMİNDEN ÇIKTI
Sıra şirketin adını bulmaya gelmiştir. Genç bir ‘startup’ şirketi nasıl bir isim bulur? İçinde hem scooter’ı (küçük motosiklet) andıracak, hem uluslararası alanda kavranabilecek, hem de genç işi olacak bir kelime...

Onlar Star Trek ve Star Wars efsanesini bilen bir kuşaktır.

Akıllarına Star Trek’in kahramanı Montgomery ‘Scotty’ Scott gelir... Scotty ismi tamamdır.

BİR YILDA 1.5 MİLYON İŞLEM
Scotty 2017’nin mayıs ayından bu yana 1.5 milyon yolcu ve yemek taşıma işlemi yaptı.

Geçen mayıs ayında kurulan şirketin bugün 8 bin motosikletli sürücüsü var. Bunların 2 bini tam zamanlı çalışmaktadır.

Sürücüler ayda 15 bin liraya varan paralar kazanmaktadır.

Kullanıcıları arasında şirket CEO’ları bile vardır.

NEREDEN NEREYE KAÇA GİDİYORSUNUZ?
Beşiktaş-Levent 12 TL
Şişli-Maslak 20 TL
Kadıköy-Bostancı 15 TL
Ümraniye-Kozyatağı 20 TL
Ataşehir-Üsküdar 35 TL



HOLLYWOOD SİTCOMU PERDE 2: O GECE RITZ-CARLTON'IN SÜİTİNDE NELER YAŞANDI?
Otogarda dramla doğan bir Kediler Günü şirketi

HOLLYWOOD’u sarsan Asia Argento olayında ikinci perde açıldı.

Önce birinci bölümün özeti: Harvey Weinstein’i cinsel tacizle suçlayıp müebbet hapisle bitebilecek bir dava açılmasını sağlayan üç “Me Too” öncüsünden biri olan Asia Argento’nun 5 yıl önce 17 yaşında bir erkek çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu iddia edildi. Şimdi ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı.

Olay 2013 yılının Mayıs ayında Kaliforniya’nın Marina del Ray bölgesindeki Ritz-Carlton otelinde meydana gelmiş.

Dün New York Times’da yayınlanan makalede iki tarafın avukatları arasındaki bir belgeye göre o gün otel odasında şu olmuş: “Aktrist, çocuğun ailesine ‘Hadi siz gidin’ deyip çocukla yalnız kalmak istemiş. Sonra Bennett’i odaya çıkarmış ve alkol vermiş. Sonra öpüp yatağa itmiş. Pantolonunu çıkarmış ve ona oral seks yapmış.”

Argento ise aralarında cinsel ilişkinin kesinlikle söz konusu olmadığını söylüyor.

Tabii bu doğruysa, aile de onları yalnız bırakıp gitmişse o da ayrı bir şey.

PARA ÖDEME İŞİNİ ANTHONY BOURDAİN AYARLAMIŞ
New York Times’deki makaleye göre Asia Argento’nun bir anlaşma yapıp bu parayı ödemesini intihar eden sevgilisi Anthony Bourdain ayarlamış.

Onu şu sözlerle ikna etmiş: “Bu çok tehlikeli bir çocuk. Yapacağı kötü propaganda ile imajımız çok kötü etkilenebilir.”

New York Times’de dün çıkan bu makale ile Asia Argento skandalı Anthony Bourdain’in intiharı olayına da uzandı. Ama bir ilişkisi olup olmadığı konusunda şimdilik hiçbir bilgi yok.

ASIA FİLMDE O ÇOCUĞUN ANNESİ ROLÜNÜ OYNAMIŞ
Asia Argento tacizde bulunduğu iddia edilen Jimmy Bennett’le aynı filmde oynarken tanışmış.

O sırada Bennett 7 yaşındaymış ve sıkı durun, Argento o filmde çocuğun annesi rolünü oynuyormuş.

KADINLAR İKİYÜZLÜ VE YALANCI MIDIR?
“KADINLAR ikiyüzlüdür. Kadınlar oportünisttir. Kadınlar yalancıdır. Kadınlar istismarcıdır. Kadınlar dolambazdır. Kadınlar şeytandır...”

Bu sözleri söyleyen bir erkek değil, bir kadın.

New York Times gazetesi editör ve yazarı Bari Weiss...

Dünkü makalesi işte kadınlar için söylediği bu cümlelerle başlıyor.

Ancak sonuna şu cümleyi de eklemiş: “Aynı erkekler gibi...”

Zaten yazısının başlığı da şöyle: “Asia Argento bir kere daha ispatladı ki kadınlar da insandır...”

Yazarın Tüm Yazıları