Onlar değil ‘kibir’ konuşuyor

ADINA “sivil” sıfatını koymuşlar...

Haberin Devamı

Ama içeriği askeri muhtıradan beter...
İçinde “darbeden” bahsediyorlar, ama yaptıkları darbeden beter...
“Vesayetten” söz ediyorlar, ama kendileri seçilmiş Meclis’i vesayet altına alma girişiminde bulunuyorlar.


* * *


Dün gazetelerde yayınlanan ve altında “Sivil Dayanışma Platformu” yazan bildiriden söz ediyorum...
Kimdir bu “Türkiye Millet Meclisi’ne adeta muhtıra veren” bildiriyi yayınlayanlar...
Kim kaleme almış veya aldırmıştır...


* * *


-Bildiride anayasal kurumlara saldırı var.
Anayasa Mahkemesi için “Vesayet rejiminin son halkasıdır” denilerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin, halkın yüzde 92’sinin oyuyla kabul edilen ve hâlâ yürürlükte olan anayasal düzene meydan okunmaktadır.


* * *


-Bildiride iftira var.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile kurulan Anayasa Mahkemesi “iç ve dış fitne odakları ile işbirliği içinde” gösterilmektedir.


* * *

Haberin Devamı


-Bildirinin her satırında seçilmiş Meclis’i küçümseyen, üyelerine yukarıdan bakan, kibirli ve aşağılayıcı bir tavır var.
Seçilmiş milletvekilleri için, “Sizler siyasi kariyerinizi ve kazanımlarınızı ‘sağlam iradenin’ gölgesine borçlusunuz” denilerek, hem halkın verdiği oya, hem de o oyu alarak seçilmiş milletvekiline açıkça hakaret edilmekte, aşağılanmaktadır.


* * *


-Bildiride açık bir tehdit ve şantaj var.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde özgür iradeleri ile oy kullanacak milletvekilleri daha şimdiden “fitne odakları ile açık gizli ittifak içinde olmakla” suçlanmakta, açıkça tehdit edilmekte ve “Sizi takip ediyoruz” denilerek açıkça şantaj yapılmaktadır.


* * *


Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin seçilmiş üyelerine “haddini bildirme” ihtirası ve kibriyle kaleme alınmış muhtıranın sahipleri tarih önünde hesabını zor verecekleri bir sorumluluğun altına girmişlerdir.
Üstelik bunu sanki Cumhurbaşkanı adına yapıyorlarmış hissi vererek, yıllarca o Meclis çatısı altında vesayet mücadelesi vermiş bir Cumhurbaşkanı’nı da ihtiraslarına alet etmeye kalkışmışlardır.


* * *


Muhtıranın altında imzası olanlar anayasal açıdan suç, rejim açısından ise açıkça demokrasi ayıbı işlemişlerdir.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki...
Bugün yeni bir vesayet adına Meclis’in haddini bildirmek, onları tehdit ve şantajla hayır oyu vermeye zorlamak için bu imzayı atanlara, yarın tarih yazdıklarıyla, haddini fazlasıyla bildirecektir.


* * *

Haberin Devamı


Son söz...
Bu bildiriyi okurken, 2003 yılında 1 Mart tezkeresini reddeden Yüce Meclis’i düşündüm...
Her türlü gölgeyi ve vesayeti reddeden bir Meclis’ti...
Hem Türkiye’ye hem de vatandaşlarına gurur vermişti...


Kardeşim bu ‘gölge’ dediğin şey kimin ve neyin gölgesidir

14 satırlık bildirinin şifreleri çok açık, amacı çok belirgin, adresi çok belli...
-SAHİBİ KİM: Bildirinin altında “Sivil Dayanışma Platformu” diye bir imza varsa da, “sağlam irade” adını verdikleri birinin adına konuşuyormuş hissi veriyorlar.
Bu da insanda, bildiriyi kaleme alan ve yayınlayanların ‘Milli İrade’nin sahibi olan TBMM’yi yeterince sağlam görmedikleri izlenimi yaratıyor.
-GÖLGENİN SAHİBİ: Bildiride rejimin üzerinde bir “gölge”den söz ediliyor. Böylece Türkiye Büyük Millet Meclisi üzerinde yeni bir vesayetin kurulduğu açıkça itiraf ediliyor.
Merak ediyorum, hayatını vesayetlere karşı mücadele ile geçiren Cumhurbaşkanı, Meclis’in üzerindeki “gölge” ifadesi hakkında ne düşünüyor.
-MİLLETVEKİLİNİN SAHİBİ: Bildiride milletvekillerinin koltuklarını o gölgeye borçlu olduğu gibi hiçbir demokrasinin içine sindiremedeği bir ifade var.
Türkiye, bir zamanların “Odunu koysam seçtiririm” zihniyetinden kurtulduğuna göre, hem Cumhurbaşkanı, hem milletvekilleri acaba bu ifade hakkında ne düşünüyor.
-KARİYER VE KAZANIM: Bildiride milletvekillerinin “siyasi kariyer” ve “kazanımlarından” söz ediliyor.
Dört milletvekilinin “haksız maddi kazanımları” için oy kullanacak milletvekillerine “kazanımdan” söz etmenin ne anlama geldiğini de size bırakıyorum.
Komedi mi, fars mı, aşağılama ve hakaret mi, yoksa rüşvet teklifi mi...
Ben boş bırakıyorum, siz doldurun...

Haberin Devamı


TÜSİAD böyle bir bildiri yayınlasaydı ne derlerdi

-Ecevit’i bildiri ile indirmeye kalkan TÜSİAD’ın vesayetçi zihniyeti hortladı derlerdi.
-Bu bildiriyi yayınlayanları, seçilmiş Meclis’e karşı darbe yapmakla suçlarlardı.
-Bildiriyi yayınlayanlara, çıkar cübbeni-üniformanı, bırak işini, partini kur, siyaset yap derlerdi.
-Yönetim kurulu ve TÜSİAD üyelerinin işyerlerine ertesi gün yüzlerce vergi müfettişini gönderirlerdi.
-TÜSİAD’ı anında Ergenekon’a, “Paralel Yapı”ya bağlarlardı.

Yazarın Tüm Yazıları