O kararı kim aldıysa işte ona söylüyorum

KİMSE o...

Haberin Devamı

Hangi makamsa...

İnanın ne araştırdım ne merak ettim...

O meçhul karar merciine yazıyorum...

Bu yazıyı yazarken fonda Chopin’in Nocturnes No 20, post, C-Sharp Minör (Lento Con Gran Espressione) Op. Posth b.49’u çalıyor...

O kararı kim aldıysa işte ona söylüyorum

Çalan Fazıl Say...

Yeni albümü 3 hafta önce çıktı...

Fazıl Say’ın 14 Ağustos akşamı Harbiye Açıkhava’da vereceği konser iptal edilmiş.

Ey o kararı alan arkadaş...

Sen hiç hayatında Fazıl Say’dan bir Chopin icrası dinledin mi...

Dinlemediysen lütfen beni kırma... Dinle...

Hemen bugün sakin bir yere otur...

Onun yeni çıkan “Chopin: Nocturnes” albümünü koy...

Beş dakika kendini bırak... Unut şu siyaseti... Nefretlerini, önyargılarını beş dakika için bir kenara koy...

Bizzat sana, evet sana vereceği o insani hazzı, o huzur duygusunu bir tat...

Sonra da aldığın kararı önüne koy ve düşün...

Sen gideceksin, bu yetkiler bitecek...

Ama bu albüm, bu icralar kalacak...

Çocukların varsa, onlar, yakınların, ileride torunların bu parçaları dinleyecek...

Sence aldığın bu karar için ne düşünecekler...

Bak kardeşim...

Sana bütün kalbimle bir şeyi söyleyeyim...

Yıllardır sayısız Chopin icrası dinlemiş bir insanım...

Bugüne kadar bu kadar olağanüstü duyarlılık ve güzellikte çalınmış bir Chopin dinlemedim...

Bil ki bir dünya sanatçısıdır yasakladığın insan...

Sen kıymetini bilmesen de dünya çok iyi biliyor...

Yani diyeceğim...

İyi bir şey yapmadın...

Çok kötü bir karardı bu...


KEDİCİK OLMAYI KABUL ETMEYEN CESUR BİR KADININ SAVAŞI
O kararı kim aldıysa işte ona söylüyorum
ADNAN Hoca denilen zatın elleri kelepçeli fotoğrafını gördüğüm an o cesur kadını hatırladım...

Adı Ebru Şimşek...

25 yıldır tek başına onunla mücadele ediyordu...

Bu çete, kedicik olmayı kabul etmeyen o kızın mahrem fotoğraflarını televizyonlara vermiş, itibarını yerle bir etmek için acımasız bir iftira savaşı açmıştı.

Bu bizim güya erkek takımından o günlerde bir tek rahmetli Yavuz Gökmen ona sahip çıkmıştı.

O da bir akşam televizyona çıkıp ağlaya ağlaya Yavuz’un ona destek veren yazısını okumuştu.

“İşte bana mücadele azmi ve cesareti veren bu yazı oldu” demişti...

Ne yazık ki bugünün muhafazakârları o gün bu adamı “Hoca” diye görmüş ve o genç kadına hiç sahip çıkmamıştı.

Dün sabah Ebru Şimşek’i ve onun bu adama karşı tek başına sürdürdüğü mücadeleyi hatırladım...


GÜLSE NİYE DELİKANLI GİBİ KONUŞUYORSUN

Haberin Devamı

GÜLSE Birsel dünkü yazısında şöyle bir cümle yazmış:

“Ve delikanlı gibi konuşuyorum, haftada ekstra 17 saatim olsa asla yürümem...”

Büyük Türkçe Sözlük’e baktım.

“Delikanlı” kelimesinin karşısında şu yazılı:

“Çocukluk çağından çıkmış genç erkek.”

Eşanlamı da şu:

“Sözünün eri, dürüst, namuslu kişi...”

Biliyorsunuz Hürriyet’in Vodafone’la birlikte uygulamaya koyduğu bir program var.

Bundan böyle cinsiyet ayırımcılığı yapan kelimeler kullanılınca, bir program otomatik olarak devreye girecek ve bu kelimenin üzerine kırmızı çizgi çekecekti.

O zaman “Delikanlı gibi” lafının üzerinde de bir kırmızı çizgi olması gerekmez miydi...

Hani nerede bizim o müthiş yapay zekâ...

Uyuyor mu...


İNGİLİZLER DÜN GECE KAÇ LİTRE BİRA İÇTİ

Haberin Devamı

BUNDAN önceki İngiltere-Kolombiya maçını 32 milyon İngiliz televizyondan seyretmişti. Bu rakam dün gece herhalde en az 35 milyon olmuştur...

Geçen salı sormuştum... Acaba o gün İngiltere’de ne kadar bira içilmiştir...

Cevabı dün Paşabahçe’nin Cam Eşya Grubu Başkanı Cemil Tokel’den geldi.

İngilizler Kolombiya maçının oynandığı gün 22 milyon pint bira içmişler.

Yani 11 milyon litre bira...

“İngiliz Bira ve Pub’lar Birliği” o gün maç boyunca ekstra 8 milyon litre bira içildiğini açıkladı.

Bu İngiltere tarihinde bir rekormuş.

81 milyonluk Türkiye’de günlük bira tüketiminin 1.5 milyon litre olduğunu düşünürseniz, bir fikir sahibi olursunuz.


CEMİL BU RAKAMI NEREDEN ÖĞRENMİŞ

Haberin Devamı

İNGİLTERE bu kupa dolayısıyla “football coming home” yani futbol evine dönüyor haletiruhiyesine girdi.

Cemil Tokel de anında bu ruha uygun bira bardağı üretme haletiruhiyesine girmiş.

Bunun pazar araştırması için oradaymış.

Bu arada maçlar dolayısıyla Avrupa’da bira ve kolalı içecek sanayisinde kullanılan karbondioksit gazı temininde zorluk çekilmeye başlanmış.


ERKEK YELEĞİ KADIN KORSESİ Mİ


O kararı kim aldıysa işte ona söylüyorum

İNGİLİZ takımının koçu Gareth Southgate günün stil ikonu haline geldi.

Her maçta giydiği Marks and Spencer yeleğinin satışı yüzde 35 artmış.

Yelekle ilgili aramalar eBay’de yüzde 25, Harpers Bazaar dergisinin internet sitesinde yüzde 31 artmış. Bu arada bu maçlar sayesinde son yıllarda erkek modasında yükselen yelekle ilgili olarak Independent gazetesinde şu ilginç yorumu okudum:

“Yelek, kadın korsesinin erkek versiyonudur...”

Hiç aklıma gelmemişti

Yazarın Tüm Yazıları