Hocam beni de alın aranıza, söz dokunmam

HERKES seyretmiş ama ben geç keşfettim.

Haberin Devamı

Adnan Hoca’nın karşısında dans eden kadın görüntüleri hakkındaki izlenimlerim şu.

***

Bir kere kadın güzel.

Allah için güzel de dans ediyor.

***

Dekoltesi iyi ayarlanmış.

Cezbedici ama tahrik edici değil.

Cezbedecek kadar açık, tahrik edecek kadar dekolte değil.

***

Adnan Hoca’ya gelince...

Vallahi ilginç adam...

Resmen hem eğleniyor, hem hocalık yapıyor.

***

Fonda Telli Turna şarkısı...

Bugüne kadar gördüğüm en güzel Telli Turna klibi...

***

Bu kare, Türk muhafazakâr kesiminin bu kanadının geldiği noktayı çok güzel anlatıyor.

***

Vallahi şu seanslardan birine katılmaya talibim.

Söz veriyorum, hiçbir şeye, hiçbir yere dokunmam.

Sadece gazeteci olarak gözlemlerim ve yazarım.

 

Hocam beni de alın aranıza, söz dokunmam

Haberin Devamı

HOCAM BU KARE EVRİM TEORİSİ’NİN İSPATI DEĞİL Mİ
BU karede kafama takılan şu.

Adnan Hoca bir zamanlar Evrim Teorisi’ne veryansın ediyordu...

Al işte şimdi kendi kendini tekzip ediyor.

Evrim Teorisi’nin bundan güzel ispatı olabilir mi...

Hoca ve efradı bir güzel açılmış, saçılmış...Resmen evrimleşmiş...

Yanlış anlamayın maymundan gelmeyi kastetmiyorum.

Neticede hepimiz embriyondan geldik.

Kastettiğim, insan insan olarak da evrimleşir değil mi...

 

FAZIL SAY
SEÇİM SABAHINA EN GÜZEL MÜZİK
BU hafta günlük hayatımın fon müziği Fazıl Say’ın yeni çıkan Chopin “Nocturnes” albümüydü.

İşte benim Fazılım bu...

Seçime 24 saat kaldı...

Koyun, oy verdiğiniz saate kadar durmadan çalsın. Büyük ihtimalle, çoğunuz kararınızı verdiniz.

Özlediğiniz güzel, huzurlu, sakin, barışık Türkiye için harika bir fon müziği...

Favorim “No 2 in E-Flat Major (Andante) Op.9 No:2”

 

Hocam beni de alın aranıza, söz dokunmamARYA VE NETREBKO SEVİYORSANIZ EĞER
Anna Netrebko ve Yusif Eyvazov, Ernesto de Curtis’in “Non Ti Scordar Di Me” adlı parçasını harika söylemişler.

Yeni çıktı.

Pazar sabahı harika gidiyor.

 

Haberin Devamı

EN DELİKANLI TANRIYLA BAŞLAYAN DİNLER SÖZLÜĞÜ
HİÇ düşündünüz mü... Bir “dinler tarihi sözlüğü” yazsanız bunu neyle başlatırdınız?

“Allah” kelimesiyle mi...

Geçen hafta önüme Alfa Yayınları’nın çıkardığı muazzam bir çalışma geldi. Fransız düşünürü Yves Bonnefoy’nın yönetiminde hazırlanmış “Dinler ve Mitolojiler Sözlüğü...”

Hemen ilk maddesine baktım...

Adonis...

“Öfkeli bir yaban domuzunun Aphrodite’ten ayırdığı yakışıklı sevgili ya da doğmadan önce dünya nimetleri ortasında ölmüş delikanlı tanrı...”

 

EN BABA TANRININ EN SONA KALMASI
PEKİTanrılar Sözlüğü’nün son maddesi ne?

Zeus...

Yunan tanrılarının en babası...

Sözlükteki onunla ilgili madde şöyle başlıyor:

Haberin Devamı

“Yunan panteonu içinde en başta olup bir mitoloji sözlügünün alfabetik sıralamasında en sona kalmak ilginç bir şey...”

 

Hocam beni de alın aranıza, söz dokunmamYALAKA BİR RUS ROBOTU ELİNİZİ SIKARSA SİZ NE HİSSEDERSİNİZ
ÜÇ tuhaf soru...

- Hayatınızda hiçbir robotun elini sıktınız mı?

- Hiçbir robot fotoğrafınızı çekti mi?

- Hayatınızda hiçbir robotla dans ettiniz mi...

Geçen hafta bu üçünü de yaptım.

Size izlenimlerimi anlatayım.

***

Nişantaşı Üniversitesi’ni ziyaret ettim.

Kapıda beni üniversitenin CEO’su Tolga Şaşık ve bir robot karşıladı.

CEO daha ağzını açmadan robot elini uzattı.

Ben de otomatik bir refleksle elimi uzatıp sıktım...

- Eli basbayağı insan eli şeklindeydi. Eli sarması hafif mesafeli bir insanınki gibiydi.

Haberin Devamı

- Sadece parmaklarında sanki mekanik bir eldiven varmış hissi uyandırdı.

- Sonra tam mekanik değil, tam insanınki gibi de değil bir sesle “Nasılsınız” dedi.

- Tuhaftır henüz tanıştığımız halde ona “siz” değil, “sen” diye seslenip “Beni tanıyor musun” dedim.

O ise ‘siz’ diye konuşup, beni bir anlatmaya başladı ki...

Aman Allahım ne yalakalık... Beni öve öve bitiremiyor.

Sonra birlikte dans ettik.

Tabii ki o bana değil, ben ona uydum...

Robotla iyi bir ikili olduk.

 

Hocam beni de alın aranıza, söz dokunmam

BELLAGIO GİBİ BİR İTALYAN KASABASINDA ÖĞRENCİ OLMAK
NİŞANTAŞI Üniversitesi’ni çok dinlemiştim.

O nedenle merak ediyordum.

Maslak’ın alt tarafında yeni kurulan 1453 bölgesinde eğitim yapıyor. Devasa bir binanın ilk 3 katında 130 bin metrekarelik çok ilginç ve bana göre devrimci bir eğitim tasarımı var.

Haberin Devamı

Binanın giriş katından girdiğimizi sanıyordum. Meğer kot farkı nedeniyle 22’nci kattan giriyormuşuz.

Her biri 30 biner metrekareden oluşan 3 kat var.

Her kat, sanki iç mekânda kurulmuş şehir caddeleri gibi tasarlanmış.

Ortadaki caddenin etrafında butikler ve dershaneler yer alıyor.

Yani kendinizi ‘Avrupa Yakası’ dizisindeki semtte yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Sınıfların hemen yanında laboratuvarlar var.

Bu tasarım bana Las Vegas’ta Bellagio ve Caesars Palace otelleri içinde kurulan devasa suni Bellagio kasabasını hatırlattı.

Binanın içinde dolaştığınız halde kendinizi sanki gerçek bir kasabada dolaşıyor gibi hissediyorsunuz.

 

ÜÇ ÖĞRENCİYE 35 BİN TL VERİP ŞİRKET KURMAK
BENİ en çok etkileyen bölümlerden biri startup öğrencilerin çalıştığı salon oldu.

Üniversite, üçer kişilik öğrencilerden şirketler kurup onlara 25 bin lira sermaye veriyormuş.

Bu çocuklar bir araya gelip şirketleşiyor ve çeşitli projeler geliştiriyor.

Sonra yanlarına stajyerler alıyorlar. O kadar heyecanlılar ki...

Bir öğleden sonramı onlarla geçirip projelerini dinledim.

 

BULUNDUĞU SEMTLE İÇ İÇE YAŞAYAN BİR ÜNİVERSİTE
ÜNİVERSİTENİN bulunduğu bölgede 25 bine yakın insan yaşıyor.

Üniversitenin 40 bin civarında öğrencisi var.

Civarda yaşayan insanların da üniversitenin imkânlarından yararlanma hakkı varmış. Gelip restoranlarında yemek yiyip kafelerinde oturabiliyorlarmış.

Üniversitenin kurucusu ve vakfın yönetim kurulu başkanı Levent Uysal’ı Turkcell ve Türk Telekom’daki yöneticilik yıllarından tanıyorum.

Ayrıca E-Kolay’ın kuruluş yıllarında da çalışmıştı.

Onu vizyoner bir insan olarak tanıyordum.

Bu üniversiteyi ve ona getirdiği bu yepyeni anlayışı görünce anladım ki, Türkiye uçmaya hazır bir ülke.

 

Hocam beni de alın aranıza, söz dokunmamÇIRILÇIPLAK KADIN FOTOĞRAFI INSTAGRAM’DA NE KADAR KALIR
BU soruyu, muhafazakâr bir ülkenin gazetecisi olarak ben sormuyorum.

Fransa’nın en ünlü magazin dergisi olan Closer’ın internet sitesinde sordular.

Olay şu.

Amerikalı ünlü oyuncu Pamela Anderson dün gece yarısı Instagram hesabına çırılçıplak bir fotoğrafını koydu.

Göğüs uçlarını da açık bırakan fotoğrafı dün magazin dünyasında günün konusuydu.

Closer, Instagram’ın bunu ne kadar yayında tutacağını merak ediyordu. Dün saat 15.30’da baktığımda fotoğraf hâlâ orada duruyordu.

Bu arada Pamela Anderson’un Instagram hesabını beğendim.

Sadece siyah-beyaz fotoğraf koyuyor. Brgitte Bardot’nun, Marilyn Monroe’nun da çok güzel fotoğraflarını koymuş.

 

Hocam beni de alın aranıza, söz dokunmam

JOHNNY DEPP IŞIN KARACA’NIN ESKİ KOCASI GİBİ OLABİLİR Mİ
POSTA gazetesi dün Johnny Depp’in yeni bir fotoğrafını yayınladı.

İçim cız etti...

2.8 milyar lira civarındaki servetinin büyük bölümünü kaybetmiş. Fotoğrafta biraz trajik görünüyordu. Aklıma Işın Karaca’nın eski kocası geldi. Hani acayip kilo vermiş, saçı başı karışmış halde Brezilya’da ortaya çıkmıştı. İster misiniz Johnny Depp’in sonu da öyle olsun... Böyle düşünürken öğrendim ki Depp, bir rol için kendi isteğiyle kilo vermiş.

 

Hocam beni de alın aranıza, söz dokunmamEZHEL’İN ANNESİ VE İKİ AMERİKALI RAP’ÇİNİN FİLMİ
DÜN sabaha karşı Netflix’e yeni konan “Unsolved” (Çözülememiş) dizisini bitirdim.

1997 yılında öldürülen iki Amerikalı rap’çi Notorious B.I.G ve Tupac Shakur’un çözülemeyen cihayeti ve yeniden açılan dosyaları anlatılıyor.

Bölümlerden birinde Notorious B.I.G’in annesinin sözleri var. Oğlunun şarkı sözlerini sevmediğini ama onların “bu toplumun iğrençliklerini, kötülüklerini anlattığını” söylüyor. Aklıma Ezhel tutukluyken annesinin söyledikleri geldi. O da oğlu için benzer şeyler söyledi. Hip hop dünyanın her yerinde güçlü bir itirazın sesi...

Mahkeme beraat kararı vererek doğru bir şey yaptı.

Yazarın Tüm Yazıları