Eğer o soruyu sordurduysa bu boşluğu da doldurtmalı

CUMHURİYET gazetesi bayramın ikinci günü çok ilginç bir iddia ortaya attı.

Haberin Devamı

Şu 15 Temmuz darbe günü MİT’e gelerek ihbarda bulunan Binbaşı O.K.’yla yapılan mülakat var ya...

O mülakatın yapılmasını bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan istemiş.

Odatv’de Müyesser Yıldız bu iddiayı bir adım daha ileri götürdü ve şunu yazdı:

O mülakatta “MİT’e darbe olabileceğinden söz ettiniz mi” sorusu bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteği üzerine sorulmuş.

*

Bu iddia ortaya atılalı üç güne yakın bir süre geçti.

Külliye’den bir açıklamaya rastlamadım.

*

Cumhuriyet’teki haber “İfade edildi”, “Belirtildi” gibi muğlak ifadelerle yazılmıştı.

Ben hâlâ doğruluğu konusunda emin değilim.

*

Ama gerçekten de bu soruyu o sordurduysa, bunun anlamı açık.

Demek ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan da 15 Temmuz gününün en büyük karadeliğinin aydınlatılması için harekete geçti.

O takdirde atılması gereken son adım da şu olmalı.

Haberin Devamı

15 Temmuz 2016 günü MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürü Muhsin Köse arasında yapılan telefon konuşmasının tapesini istemek.

*

Ve o gün ikisi arasında neler konuşulduğunu kamuoyuna açıklamak.

FİDAN’IN NE DEDİĞİNİ BİLİYORUZ AMA KÖSE’NİNKİNİ BİLMİYORUZ

Eğer o soruyu sordurduysa bu boşluğu da doldurtmalı

gün akşam saatlerinde MİT Müsteşarı ile Cumhurbaşkanı’nın Koruma Müdürü arasında yapılan telefon konuşmasında bir tarafın söylediklerinin bir kısmını biliyoruz.

Nereden mi?

Eğer o soruyu sordurduysa bu boşluğu da doldurtmalı

Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in 7 Ekim 2016 günü alınan ikinci ifadesinden.

Şimdi o ifadeyi temel alarak o günkü sahneyi aynen tekrar canlandırıyorum.

*

- MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Akar’a diyor ki:

“Komutanım bu olay daha büyük bir olayın parçası olabilir.”

*

- Genelkurmay Başkanı Akar, Harekât Merkezi’ndeki Tuğgeneral İlhan Tırtıl’ı telefonla arayıp şunu söylüyor:

“İlhan, Türk hava sahasını her türlü askeri uçuşa yasaklıyorum.”

*

Haberin Devamı

- MİT Müsteşarı Fidan, Genelkurmay Başkanı Akar’a diyor ki:

“Komutanım ben bir de Sayın Cumhurbaşkanımıza bilgi vereyim.”

*

- MİT Müsteşarı telefonda Cumhurbaşkanı Koruma Müdürü Muhsin Köse’ye diyor ki:

“Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşebilir miyim?”

Karşıdan ne cevap geldiğini bilmiyoruz. Şıklar şunlar olabilir:

a) “Cumhurbaşkanı istirahatta rahatsız edemem.”

b) “Bana söyleyin ben iletirim.”

c) Başka bir şey...

*

- MİT Müsteşarı Fidan bu cevap üzerine Köse’ye diyor ki:

“Peki Muhsin dışarıdan bir saldırı olsa yeterli gücün, silahın ve adamın var mı?”

Ondan bir cevap alıyor ama bunları anlatan Orgeneral Güler duymadığı için biz de bilmiyoruz.

(Ama bu arada muhtemelen başka bir şeyler daha söylemiş olmalı ki sonradan böyle bir konuşma başlıyor.)

*

Haberin Devamı

- MİT Müsteşarı Fidan ikinci defa soruyor:

“Muhsin sana dışarıdan bir saldırı olursa buna karşı koyacak kadar gücün, kuvvetin ve adamın var mı?”

Oradan yine bir cevap geliyor ama biz bunu da bilmiyoruz.

*

- MİT Müsteşarı’nın son sözü şu oluyor:

“Kolay gelsin...”

*

15 Temmuz’un yıldönümüne iki hafta kaldı.

Darbe gününün bilinmeyen tek boşluğu Binbaşı O.K.’nın getirdiği istihbarat ile MİT Müsteşarı’nın Cumhurbaşkanı’nın Koruma Müdürü ile yaptığı bir tarafı hakkında hiç bilgimiz olmayan bu konuşmadır...

UMARIM 15 TEMMUZ’A KADAR ŞUNLARI ÖĞRENİRİZ

- MİT Müsteşarı’nın beklediği saldırı nedir ve kimden geleceği tahmin edilmektedir?

*

- Koruma Müdürü, MİT Müsteşarı’nı, Cumhurbaşkanı’na niye bağlamamıştır?

*

Haberin Devamı

- Koruma Müdürü, MİT Müsteşarı ile yaptığı bu konuşma hakkında Cumhurbaşkanı’na ne zaman bilgi vermiştir ve ne bilgi vermiştir?

- Verdiyse Cumhurbaşkanı darbe girişimini niye eniştesinden öğrenmiştir?

*

- MİT Müsteşarı aynı bilgiyi niye bağlı olduğu Başbakan’ın koruma müdürüne de vermemiştir?

*

Umarım Cumhurbaşkanı bu soruları da sormuş ve tatmin edici cevaplarını almıştır. Alıp tatmin olduysa mesele yok.

Biz de “Devlet sırrı” deyip geçeriz.

BU ADAMLAR AKP’YE İYİLİK Mİ YAPIYOR

CHP’nin ‘Adalet Yürüyüşü’nün sırasında...

- Kaldıkları otelin elektriğini kesen belediye...

- Konakladığı yerin önüne gübre yığan o adamlar...

- Yoldan geçerken el kol hareketi yapıp hakaret edenler...

Haberin Devamı

AKP’ye, Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a güzellik mi yaptıklarını sanıyorlar...

Onlara bir çift sözüm var: Ahmet Davutoğlu’nun “Tarihe Kayıtlar” kitabını okuyun...

Abdurrahman Dilipak’ın dünkü yazısında söylediklerine kulak verin...

Bu yürüyüşü, anlamlı bir sessizlikle izleyen AKP’nin kurucu felsefesine sadık insanların bu sessizliğine kulak verin...

- Bir de 45 derece sıcakta, kalpleri tekleyerek, hayatlarını kaybederek, arkalarında adalet şehidi bırakarak yürüyen bu insanların azmine, vakurluğuna ve barışçılığına bakın...

İleride çok utanacaksınız...

DÜN ELEŞTİRDİM BUGÜN ÖVECEĞİM

ESKİ Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu dün eleştirdim...

Bugün öveceğim.

Bayramda TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na verdiği cevaplardan yaptığı kitabı okudum.

Şu cümlelerin altına ben de imzamı atıyorum.

- Bireysel alanda: Hürriyet.

- Sivil toplum ve ekonomide: Aleniyet.

- Eğitim alanında: Keyfiyet (kalite).

- Hukuk alanında: Adalet.

- Devlette: Daimiyet.

Yönetimde: Meşruiyet.

- Bürokraside: Ehliyet.

- Toplumsal alanda: Aidiyet.

HAMA İLE HUMUS’U KARIŞTIRAN CAHİL

YOK yok kimseye hakaret etmiyorum.

O cahil benim.

Sık sık diyorum ya...

“Ben Ortadoğu uzmanı değilim...”

Daha da kötüsüymüş...

Bir Ortadoğu cahiliymişim.

Dünkü yazımda bunu ispat etmişim.

Suriye’nin Hama şehrini meğer Humus diye biliyormuşum.

Allah’tan internetteki arkadaşlar düzeltmiş.

Ama basılı gazetede yazı böyle gitti.

Önce coğrafya öğretmenlerimden çok özür dilerim.

Yaşayanların içini cız ettirdim.

Aramızdan ayrılanların kemiklerini sızlattım.

Sonra sizlerden özür dilerim.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları