Denizleri aşarak bayrak diken bu kahraman ordu

ÖNCE FETÖ’nün Ergenekon saldırısına uğradı...

Haberin Devamı

Komutanı bile insafsız kumpaslarla hapse atıldı.

Sonra Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, tarihinin en kalleşçe saldırısına uğradı.

Kahraman subayları, kadın subayları intiharlara sürüklendi...

Sonra FETÖ darbesini yedi...

Savaşamaz hale getirilmek istendi...

Şimdi o ordu, Afrin’de savaşıyor...

Karacısıyla, havacısıyla savaşıyor... Denizcisi yine denizlerde...

Onca darbe, onca kalleşlik, onca nifak, onca husumet...

Yine o kahraman askerimiz savaşıyor...

Ve ben de herkese hatırlatmak istiyorum...

Yıl 1974...

Bülent Ecevit başbakan...

Necmettin Erbakan yardımcısı...

Türk hükümeti Kıbrıs’a müdahale kararı almış...

Öyle küçük bir şey değil... Öyle sınırı geçtim yok...

Denizaşırı harekât yapacaksınız...

Ve karşınızda bir terör örgütü değil, bir Rum devleti var...

Ve dünya o Rum devletinin arkasında...

Güya Arap Müslüman biraderin, bugün Kudüs’te savunduğun Filistinli kardeşin bile o Rum devletiyle saf tutmuş...

Türk Silahlı Kuvvetleri işte o tarihi harekâtı, o günün imkânları ile başarıyla yaptı...

Denizleri aştı... Fırtınalarla boğuştu...

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti böyle kuruldu.

Bu büyük harekâtın arkasında Bülent Ecevit’in kararlı duruşu ve siyasi iradesi vardı.

1974-2018...

Tam 44 yıldır Türk’ün bayrağı dalgalanıyor orada...

Artık Türk’ün burnu dahi kanamıyor...

Zor bir savaştı...

Kullandığımız uçaktan gemimize, attığımız mermiden top arabasına dışa bağımlıydık.

Ve kendi gemimizi batırdığımızda anlamıştık ki... En büyük eksikliğimiz haberleşme teknolojisiydi...

ASELSAN işte o günün ahval ve şeraiti içinde, 1975 yılında, Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’nca kuruldu...

Bugün Afrin’de savaşan tanklarımızda, birliklerimizde o teknoloji kullanılıyor.

Yani diyeceğim şu...

Ne içte, ne dışta...

Kimse bu kahraman Türk ordusunu hafife almasın...

Tohumları Çanakkale’de atılmış...

Toprağı Trablus’ta, Anafartalar’da, Yemen çöllerinde akıtılan şehit kanlarıyla sulanmış...

Azmi, Kurtuluş Savaşı’nda vatan sevgisiyle, bağımsızlık ateşiyle bilenmiş...

Şanlı bir ordudur o... Kahraman bir ordudur...

Arkasına bir de güçlü siyasi irade konulursa...

Bir de bütün vatandaşını, bütün ülkesini arkasında hissederse...

Kırk dört yıl önce denizleri aşarak gittiği yere bayrağını dikti ya... Yirmi üç yıl önce Kuzey Irak’ta dağı taşı, terör örgütüne dar etti ya...

Kimsenin şüphesi olmasın ki...

Bugün yürüyerek geçtiği sınırın ötesinde de aynı destanı yazacaktır...


ALLAH SANA KOLAYLIK VERSİN CENGİZ KARDEŞİM
CENGİZ Semercioğlu, dün bana tavsiyede bulunuyor.

“Aman abi sen sen ol, Gülben’le Seren arasına girme” diyor...

Sus sus aldım dersimi zaten...

Ama anlamadığım şu...

Her sabah o programda Seren Serengil’in yanına oturup da bana bu tavsiyeyi yapmak nasıl bir duygu...

Anlat Allah aşkına her sabah neler hissediyorsun orada...

Söz, aramızda kalacak...


SON BÖLÜMÜ BİTİRDİM AMA KATİL KİM ÖĞRENEMEDİM
ÇOK sevdiğim yönetmen Soderbergh...

Yanında şahsen tanıdığım Sharon Stone...

Üstelik polisiye...

Önceki akşam “Mosaic” dizisinin ilk sezonunu bitirdim.

Dizide, son ana kadar Sharon Stone’un oynadığı Olivia Lake’i kimin öldürdüğünü öğrenmek için bekledim...

Ama altıncı bölüm bittiğinde kimin katil olduğuna hâlâ karar veremedim.

Evet bir katil var...

Ama o mu...

Dizi burada bitti... Bundan sonrası bir bilgisayar oyunu uygulaması olarak devam edecek...

Yani isteyen herkes olayı kendine göre yürütüp kendine göre katiller, masum insanlar yaratabilecek...

Hadi bakalım...

Polisiyede ilginç bir dönem açılıyor...

Katil uşak değilse kim dönemi...


ŞU İNSAN BEYNİ NE TUHAF BİR ŞEYMİŞ
BİR aydır kırık bir bilekle yataktayım ya... Beyin başıboş kalmış...

Fıldır fıldır ya...

Sen git çok eski bir şarkıya takıl...

Nancy Sinatra’nın kırk yıllık şarkısı... İsmine bakar mısınız...

“Thesee Boots Are Made For Walking...”

Türkçesi şöyle:

“Şu çizmeler yürümek için yapılmıştır...”

Bırak çizmeyi spor ayakkabı giyecek halim kalmamış...

Beyin diye kafatasımın içinde taşıdığım şu organın bana yaptığına bak...


TÜRKİYE'DE EN KOLAYCA KULLANILAN İFADELER
AKLINA ESEN HERKES herkes hakkında “vatan haini” diyebilir...

AKLINA ESEN HERKES herkes hakkında “cahil” ifadesini kullanabilir.

ÇÜNKÜ AKLINA ESEN HERKES Allah tarafından kendisine, istediği herkes hakkında bu lakapları kullanma izni ve hakkı verildiğine inanır...

Gerçek “vatan hainliği” ve “cehaletin” yolları da işte bu inancın taşlarıyla örülür...


SEVDİĞİM BİR AYET
“GERÇEKTEN de gözler kör olmaz, ama gönüllerdeki can gözleri körleşir...”

El Hac Suresi

Gören gözlerim olup biteni gördükçe, bu ayeti çok daha iyi anlıyorum.


KÖTÜ HABER
“GAME of Thrones”un yeni bölümleri 2019’dan önce gelmeye-cekmiş.


NEŞE VEREN BİR ŞARKI
DAZE, FANNY: “Oh...”

Ritmiyle, kızların sesiyle, her şeyiyle çok iyi geliyor sabahları...

Yazarın Tüm Yazıları