Can casussa o köprü nerede

DÜN Cumhuriyet’te, Can Dündar’ın Silivri’den yazdığı mektupta bir cümleyi okurken, aniden uyandım.

Haberin Devamı

“Hay Allah, filmi seyrederken, aklıma gelmeyen şey işte buydu...”


* * *


Spielberg’ün son filmi ‘Casuslar Köprüsü’ 1957 yılında Sovyetler hesabına casusluk yapan Abel isimli birinin hikâyesini anlatıyor. Filmin sonunda casus, Doğu ve Batı Almanya arasındaki bir köprüde, bir Amerikalı pilotla takas ediliyor.Filmi Can Dündar ile Erdem Gül’ün tutuklanmasından 48 saat sonra seyrederken, o köprü sahnesinde aklıma bir şeyler takıldı, ama bulamadım.


* * *


Can, dünkü Silivri mektubunda, ilk gece kayıtta kendisine hangi suçtan tutuklandığı sorulduğunda şu cevabı verdiğini yazıyor:“Casusum ben dedim, ciddi bir edayla...İyi de sorsalar hangi ülkenin casusu olduğumu, bilmiyordum.Bilsem, oranın bir casusu ile bir köprü üzerinde takas edilmemi isteyeceğim, ama söylemediler...”


* * *

Haberin Devamı


Okuduğum an, filmde kafama takılan şeyin bu olduğunu fark ettim.Doğru ya...Arkadaşım, hangi ülke için casusluk yaptı? Casussa onu hangi köprüde takas edeceksiniz...Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde mi...


* * *


Hadi canım demeyin...Bu insafsız kutuplaşmadan sonra neredeyse iki ayrı ülke haline geldik...Yüzde 50.5’ten bir muhalif casusu, yüzde 49.5’ten bir iktidar casusu ile takas edersiniz olur biter..


* * *


Veya işini yapan gazetecilere casus muamelesi yapmaktan vazgeçer, bu ülkede iktidar yanlısı gazeteciliğin de, muhalif gazeteciliğin de demokratik bir hak olduğunu kabul edersiniz..


* * *


Böylece hem bu ülkenin adaleti üzerindeki kara lekeyi kaldırır, hem de ülkemizi bu utançtan kurtarırsınız.FSM Köprüsü orada...Çok uzak diyorsanız, Silivri’de küçük bir köprüde de yaparsınız bu mantık, adalet ve vicdan takasını...

 

‘Arkadaşım Eşek’ bir filme  bu kadar mı güzel gider


CUMARTESİ akşamı Cem Yılmaz’ın son filmi “Ali Baba ve 7 Cüceler”i seyrettim.Teşekkürler Cem kardeşim. Çok güldüm, çok eğlendim, çok unuttum...Zekâna ve kabiliyetine bir kere daha hayran oldum.Barış Manço’nun ‘Arkadaşım Eşek’ şarkısının introsunu kullandığın o sahne var ya...Bir müzik bir sahneye bu kadar mı iyi gider bir filmde...Bu sahne ve müzik insana bu kadar mı iyi gelir...Nasıl bir efekttir bu insanın kafasında bıraktığı...Tekrar teşekkürler.

 

Haberin Devamı

Cemal Süreya şiiri esprisine çok güldüm


FİLMDE en çok şunlara güldüm:-Kendisine Cemal Süreya şiiri okuyarak yazılmaya çalışan snop karaktere Rus kızın cevabı:“Ben Türk dili edebiyatı okudum. Cemal Süreya’nın böyle bir şiiri yok...”-Aynı Rus kızın, yazılan Cem’e , “Şenay, bir kadın erkeğin sadece arkadaşı da olabilir” deyişindeki o sıcaklık...-“Sorsana arkadaşı var mı” cümlesi şimdiden günlük dalga sözlüğümüze girdi.Harikasın Cem...

 

Cenk Eren, Tanju Okan’ın ‘Haydar Haydar’ını neden listeye almamış anladım


CENK Eren, şarkılarını söyleyince tekrar Tanju Okan şarkılarına baktım.Bilmiyordum meğer “Haydar Haydar”ı da söylemiş. Biraz fazla opera kokuyordu.Doğrusu ben de olsam listeye almazdım.

 

Haberin Devamı

Sizce ‘Haydar Haydar’ı en iyi kim söylüyor


BENİM tercihim şöyle:-En iyi söyleyen: Banko Müslüm Gürses.-En iyi intro, en özgün yorum: Ali Ekber Çiçek.-En orijinal Anadolu rock düzenleme: Can Gox (biraz Cem Karaca tarzı ile).-En klasik uyarlama: Müzeyyen Senar.-En hüzünlü icra: Sabahat Akkiraz.-En yanık türkü: Mahsun Kırmızıgül.-En iyi enstrümantal icra: Mustafa Kandıralı.-En iyi pop uyarlama: Zerrin Özer.-En iyi disko remiks: Cafer Nazlıbaş.

 

Ayakkabılarını başkasına bağlatan ünlü gazeteci

 

HÜRRİYET Pazar’ın son sayısında Doğan Hızlan’la yapılmış bir mülakat okudum. Bana göre Doğan Bey’in bugüne kadarki en sıcak konuşması.Anne ve teyzelerden oluşan bir östrojen havuzunda doğmuş ve büyütülmüş bir çocuk Doğan Bey...Başkaları için şımartma denilebilecek şeyler onda küçük gülümsemelere dönüşüyor.Hatta küçük şımarıklıklar ona çok yakışıyor.Bu arada küçüklükten beri ayakkabı bağcıklarını kendinin bağlayamadığını öyle güzel anlatmış ki...Garipseyebilirsiniz...Beyler o Doğan Bey...Bağcıklı ayakkabı sever.Bir de Özdemir İnce’nin dediği gibi, “Doğan Bey bir yerdeyse orası meşrudur...”Doğan Bey bir şey yapıyorsa eğer...O da saygıdeğerdir...

 

Haberin Devamı

Bravo Oray

 

-PAZAR günü Oray Eğin’in Sözcü gazetesindeki yazısını okurken çok duygulandım. Oray, hiç ama falan demeden, Can Dündar’ı desteklemiş...Köşesinin bir bölümünü ona vermiş, “İçeride kaldığı süre boyunca, hep onun bir yazısını yayınlayacağım” diyor.Oray, Can Dündar’ı en çok eleştiren yazarlardan biridir....O nedenle çok sevdim Oray’ın yaptığını...

 

Anneler

 

-AKIN İpek’in annesini çok sevmiştim. Erdem Gül’ün annesini de çok sevdim. Can Dündar’ın annesi harikaydı. Hele o “Bir kadeh şarap içeceğim” deyişi var ya... İyi geldi bana da... Anneler Günü’nde üçünü de hatırlayacağım.

 

YARIN:

 

-Brüksel’e giden A330 uçağındaki gazetecilerin üzerinde yeterince durmadığı, Davutoğlu’nun çok önemli cümlesi neydi? -Yalçın Küçük o gece Güven Hastanesi’ne neden gitti? Yanında kim vardı? Oradan kime gittiler.-Can Dündar’ın kırmızı bavulu da nereden çıktı?

Yazarın Tüm Yazıları