Bir sohbet toplantısının 68 kişilik davetli listesi

Konuşmacı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tı.

Toplantıya 68 kişi davet edilmişti.

*

Dört kategoriden insan davet edilmişti.

Gazeteciler, sinemacılar, tasarımcılar ve işinsanları.

Bunun yanında ayrı birkaç kategori daha vardı.

*

Katılanların tam listesini istedim.

Dikkatimi çeken şu oldu.

Davetli kişiler belirlenirken siyasi görüş farkı gözetilmemişti.

Daha açıkçası belli bir “yandaş akreditasyonu” yapılmamıştı.

*

İşinsanları dışında katılanlar şunlardı:

- GAZETECİLER: Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan, Sabah’tan Hilal Kaplan, Melih Altınok, Salih Tuna, Yeni Şafak’tan Fatma Barbarosoğlu, Habertürk’ten Selahattin Yusuf, Bloomberg’den Cüneyt Başaran, Best FM’den Adem Metan...

*

- SİNEMACILAR: Osman Sınav, Kerem Çatay, Semih Kaplanoğlu, Timur Savcı, Burak Sağyaşar, Yüksel Aksu, Mustafa Uslu.

*

- TASARIMCILAR: Faruk Malhan, Ayşe ve Ece Ege (Dice Kayek) Jaklin Güner (Vakko).

*

- AYRICA Osman Müftüoğlu (yazar ve sağlıklı yaşam uzmanı), Kaan Sekban (ekonomist, stand-up’çı), Arda Türkmen (şef), Kaya Mehmet Demirer (Türkiye Yiyecek İçecek Derneği Başkanı).

*

Gerçi davetiyeler İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak adına gönderilmişti ama ben Bakan Albayrak’ın onayı olmadan bir liste yapılabileceğine ihtimal vermiyorum.

*

Albayrak daha önce Beyoğlu Belediyesi’nde de buna benzer bir sohbet yapmıştı.

Orada da davetliler belirlenirken belli bir akreditasyon uygulanmamıştı.

*

Umarım bu uygulama yavaş yavaş iktidar partisinin bütün toplantı ve davetlerine de uygulanmaya başlar.

Normalleşmenin en güzel işareti bu olurdu diye düşünüyorum.

LÜKSÜN ZİRVESİNE BİR TÜRK OTURDU

YİĞİT Sezgin’i iki yıl önce tanıdım. Bilgili Holding’in CEO’suydu. Küresel vizyona sahip bir yöneticiydi.

Ne yazık ki İstanbul’da fazla kalmadı ve dünyanın en büyük otel gruplarından olan Accor’un CCO’su (chief commercial officer) oldu... Yani “Dünya Ticaret Başkanı”...

*

Nasıl bir göreve geldiğini şöyle anlatayım. Ona bağlı 35 marka ve 5 bin 800 otel var...

Hem de ne markalar...

Raffles, Fairmont, Swissotel, Banyan Tree, Rixos, Sofitel, Movenpick, Orient Express, 25 Hours, Novotel, Pullman, Mercure, Ibis... Yani her biri dev oteller...

En popülerden en lükse kadar dev markalar...

*

Tanıdığım ve vizyonunu çok takdir ettiğim bir arkadaşımın böylesine küresel bir zirveye gitmesinden elbette büyük mutluluk duyuyorum. Ama Türkiye’nin bu insanları kaybetmesine de çok üzülüyorum. Yiğit’in orada da çok başarılı olacağına eminim.

EVLİLİK TADIMI NASIL YAPILIR

ALEM dergisinin son sayısından bir fotoğraf.

Meryem Uzerli’nin bugüne kadar gördüğüm en güzel fotoğraflarından biri...

Maldiv Adaları’nda çekilmiş. Ama onunla yapılan mülakatta başlığa çıkarılan cümleye takıldım.

*

Başlıkta şöyle yazılmış:

“Evliliği tatmak isterim...”

Bugüne kadar şarap tadımı, viski tadımı, yemek tadımı, hatta bardak tadımı bile gördüm. Ama “evlilik tadımı” diye bir şey hiç işitmedim...

*

Gerçi gazetedeki yazının içinde böyle bir cümle yok, ama başlıkta onun ağzından verilmiş. Yani evlilik tadımını, sayfayı yapan editör mü yoksa o mu icat etmiş çıkaramadım..

Ama kavram şimdiden magazin literatürüne girdi...

KAHROLAN FENERBAHÇELİ İÇİN BİR HAFTALIK REHABİLİTASYON

BENİM gibi kahrolmuş bir Fenerbahçeli misiniz? Buyurun size 7 günlük bir rehabilitasyon programı.

*

1- KRİZ ATLATMA: Ata Demirer’in “Hedefim Sensin” filmine gidin. Kendinizi bırakın, bol bol güleceksiniz.

*

2- ARA REJİM olarak bütün gün FBTV’yi seyredin. Özellikle “Alex’in en iyi 10 asisti”, “Stoch’un en iyi 10 golü” gibi programlara rastlarsanız acayip iyi bir nostaljik rehabilitasyon yapıyor.

*

3- BAŞARI DOZU: Fenerbahçe basketbol takımının içerideki ve deplasmandaki bir maçına gidin veya canlı yayında izleyin.

Hiçbir riski yok, takım kazanacak ve size iyi gelecek.

*

4- CEZA ANALİZİ: Sizin gibi Fenerbahçeli bir arkadaşla, takımı Akhisar’dan otobüsle getirme konusunu tartışmaya açın.

Panathinaikos kulübü başkanı, İstanbul’da Fenerbahçe’ye yenildiklerinde takımı Atina’ya otobüsle götürmekle cezalandırmıştı. Eldeki veriler şunlar:

- İstanbul-Atina 1094 km ve karayolundan yolculuk 11 saat sürüyor.

- Akhisar-İstanbul arası ise 395 km ve yol 4.5 saat...

Tartışma konusu 1: Fenerbahçe takımının karayolundan gelmesi ceza mı ödül mü?

Tartışma konusu 2: Acaba Fenerbahçe yönetimi futbol takımını cezalandırmada, taklit yerine daha yaratıcı formüller bulamaz mı...

Manasız bir münazara olsa da hiç olmazsa vakit geçirmiş olursunuz.

*

5- SON AĞLAMA KÜRÜ: İçinizden hâlâ ağlamak geliyorsa geçen hafta vizyona giren “Şampiyon” filmini seyredin. Hiç olmazsa ağlamanızın nedeni değişir, takımın durumunu unutursunuz.

*

6- DİNLENME GÜNÜ: Bugün dinlenin, aile ziyaretleri yapın, görmediğiniz arkadaşlar varsa onlarla buluşun. Unutmaya çalışın. Unutamıyorsanız hiç olmazsa hatırlamamaya çalışın.

*

7- NORMALE DÖNÜŞ: Yeniden takıma dönün, bu haftaki maça konsantre olun. Fenerbahçe’nin büyük takım olduğunu hatırlayın. “Bu da geçer yahu” deyin, “Biz ne badireler atlattık” deyin.

Bol protein alın, bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirin.

Bir de dua edin...

AKHİSARLI BİR FENERLİNİN KIRAMADIĞI MAKÛS TALİHİ

BABANIZ, anneniz Akhisarlı... Çocukluğunuz Reşatbey Mahallesi’nde, Tovalık’ta, tütüncüler arasında geçmiş.

- Fenerbahçe yense şu an hastanede yatan annenizin Akhisar’ı düşme hattına inecek.

- Akhisar yense çocukluğunuzdan beri hasta derecede taraftarı olduğunuz Fenerbahçe düşme hattına inecek.

- Berabere kalsalar ikisi birden gürültüye gidecek...

Rabbim bana bir çözüm ihsan eyle... Eyle ki, şu makûs talihim kırılsın... Huzur bulayım...