Bir de 3 Temmuz darbesi vardı onu unuttunuz mu

3 Temmuz 2011...

Haberin Devamı

O sabahı çok iyi hatırlıyorum...

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın, sabahın köründe eşinin gözlerinin önünde evinden alınıp götürüldüğü o meşum sabahı...

***

Bir de daha Aziz Yıldırım evinden çıkmadan önce iktidar yanlısı televizyonların internet sitelerinin, ertesi gün de gazetelerin manşetlerini çok iyi hatırlıyorum...

Zafer çığlıkları vardı...

Spor tarihinin bu en korkunç kumpasını, tarihi Kudüs kararı kadar büyük bir heyecan ve iştiyakla vermişlerdi o haberi...

***

Oysa ilk temmuz darbesiydi o...

***

Önceki gün...

15 Aralık 2017 Cuma...

FETÖ’nün spor kulüpleri imamının kim olduğu tespit edilmiş...

Adı Ali Şenel...

Fenerbahçe’ye yapılan o darbenin, Kozanlı Ömer’i yani...

15 Temmuz gecesi ordu için Adil Öksüz kimse, 3 Temmuz sabahı Fenerbahçe’ye yapılan darbenin imamı da o...

***

Haberin Devamı

Dün iktidar medyasının manşetlerine baktım...

Sadece Akşam gazetesi bunu birinci sayfasından görmüş...

***

Geçmişin arkeolojisini yapmak, o manşetlerden suçlanacak insan çıkarmak gibi bir derdim yok...

Sadece FETÖ darbelerinin gerçek tarihini hatırlatmak amacım...

***

Bu ülkenin ilk darbesi ne 17-25 Aralık ne de 15 Temmuz’du...

İlk darbe 22 Ocak 2008 darbesidir...

Yani Ergenekon gözaltıları ile açılan Silivri dönemi...

17-25 Aralık darbesine daha 5 yıl vardı...

İktidar medyası o darbeyi canıgönülden destekledi...

***

Onu Şubat 2009 darbesi izledi...

Yani Doğan Grubu’na yazılan ve ikincisi ile birlikte 4 milyar dolara tırmanacak olan vergi cezaları...

17-25 Aralık’a daha 4 yıl vardı...

İktidar medyası yılana sarılmaya devam ediyordu...

O darbeyi de canıgönülden desteklediler...

***

Ama biliniz ki biz Fenerbahçeliler....

FETÖ’nün ne olduğunu daha o zamanlar anladık...

Ve sokağa inerek ilk direnişi 12 Mayıs 2012 gecesi Galatasaray maçından sonra FETÖ’cü polislerin biber gazına karşı Fenerbahçe Stadı’nın sokaklarında verdik.

O gece Saracoğlu Stadı “Kahrolsun FETÖ’cüler” sloganlarıyla yıkılıyordu.

***

Bizim direniş tarihimiz orada yazılmaya başladı...

Yani sizlerin daha ona Hocaefendi diye methiyeler düzdüğünüz günlerde...

3 TEMMUZ İMAMI BELLİ OLUNCA HATIRLADIKLARIM

Haberin Devamı

AİLEME övünerek bırakacağım iki temmuz tarihi var.

Biri bir Fenerbahçeli olarak, Cengiz Çandar’la birlikte, 3 Temmuz darbesine, daha o sabah ilk tepkiyi veren, ilk direnişi yapan insanlardan biri olmak...

İkincisi ise 15 Temmuz gecesi, Aydın Doğan’la konuştuktan sonra Doğan Grubu adına CNNTürk ekranına çıkıp darbeye karşı ilk mesajı veren gazeteci olmak...

Grubuma yapılan haksızlıklara karşı elimden geldiğince direndim.

Ergenekon davasından başlayarak, bütün Silivri davaları sırasında, mazlum insanlara elimden gelebilen desteği verdim.

17-25 Aralık’ta bana sorulan sorulara hep “Kanunsuz yollardan elde edilen telefon konuşmaları üzerine yorum yapmam” dedim...

Haberin Devamı

Dün 3 Temmuz darbesinin imamı yakalanınca işte bunları hatırladım.

NENEHATUN’DAKİ EVİN DANOİS KÖPEKLİ O HARİKA ÇOCUĞU

DAHA dün gibiydi...

Ankara’da Nenehatun Caddesi’ndeki o mutlu evi hatırlıyorum...

Mesut Yılmaz ve Berna Hanım...

Oğulları Yavuz biraz büyümüş... Ama Hasan daha küçük...

Bir de 3 Temmuz darbesi vardı onu unuttunuz mu

***

Sempatik mi sempatik iki çocuk...

Yavuz ona abilik yapıyor...

Ve kocaman bir Danois cinsi köpek dolaşıyor evde...

Hasan, Galatasaray forması ve Danois cinsi köpeğiyle böyle gururla poz veriyordu...

***

Gazeteciliğe yeni başlamış biri olarak bir siyasetçinin çocuklarının bu hallerini çok seviyorum...

***

Dün Yavuz’un ölüm haberini alınca doğru Beykoz Konakları’ndaki evine gittim...

Haberin Devamı

Mesut Bey ve Berna Hanım Amerika’dan uçakla geliyorlarmış...

Haber vermemişler... Uçağın interneti kapatılmış...

***

Bir de 3 Temmuz darbesi vardı onu unuttunuz muKardeşi Turgut Yılmaz’la eşi ev sahipliği yapıyordu...

Hasan balkondaydı... Onu yıllardır görmüyorum.

Büyümüş... Hafif sakal bırakmış...

Ama yüzündeki çocukluk yine o aynı çocukluk...

Artık evin tek çocuğu olarak metanetini korumaya çalışıyordu.

***

Mutlu insanlardı Yılmaz Ailesi...

Berna Hanım siyaseti çocuklarının odasına sokmazdı...

***

Sonra araya hayatın gaileleri girdi...

Çocuklar büyüdü...

Ve hayatın şeyleri başladı...

***

Dün sabah o eve baktım...

Mütevazı bir Türk eviydi...

Bu ülkede turizm bakanlığı, dışişleri bakanlığı, başbakan yardımcılığı ve başbakanlık yapmış bir siyasetçinin evi olarak çok mütevazıydı...

***

Haberin Devamı

Siyasetin hâlâ güzel yıllarıydı...

Ve biz gazeteciler, kocaman köpekleri ile alt alta üst üste oynayan o iki çocuğu, bir başbakanın çocuğu olarak değil...

İşte köpekleriyle oynayan çocuklar olarak çok sevmiştik...

***

Öyle günlerdi işte...

Ve hiçbirimiz bir sabah o çocuğun soğumuş bedenin yanında hüzünlü gözlerle bir araya geleceğimizi aklımızdan bile geçirmiyorduk.

***

Ne diyeyim...

Evlat acısı ateşi düştü o mutlu eve....

Allah rahmet eylesin Yavuz’a...

Biz gazeteciler Yavuz’u iyi bilirdik...

Çok iyi bilirdik...

İSRAİL NİYE BU KADAR PERVASIZLAŞTI

EVET pervasızlaştı...

İslam dünyasının, hepimizin sinir uçlarıyla oynuyor...

Kahrediyor hepimizi...

Ama neden şimdi...

Cevabı basit...

***

- Filistin’in en büyük hamilerinden Suriye, bizzat öteki Müslümanların eliyle darmadağın edilmişse...

***

- İslam ümmeti, Kudüs için gösterdiği birlik ve beraberliği, IŞİD gibi bir katil sürüsüne karşı göstermeyip Irak’ı enkaza çevirtmişse...

- Mısır bizzat Müslüman Kardeşler ve öteki Müslümanlar tarafından bu hale getirilmişse...

***

- Suudi ile İranlı, Katar’la Suudi, Sünni’siyle Alevi’si bağnaz bir mezhepçilikle, boğaz boğaza getirilmişse...

***

- Ve Ümmet yıllardır bu manzarayı çaresizlikle seyrediyorsa...

İsrail  işte böyle iyice pervasızlaşır...

Ve dünyanın başına bela olmaya devam eder...

Bir de 3 Temmuz darbesi vardı onu unuttunuz muDAMADI ÇIRILÇIPLAK GÖRMEK İSTEYENLERE

ROBBIE Williams’ın “Under The Radar” albümünün ikincisi de çıktı. Severek de dinliyorum.

Özellikle “Ms. Pepper”, “Eyes On The Highway” şarkıları çok iyi.

Bu arada “On The Fence” ve “Booty Call” adlı parçalarını da Spotify caz listelerime ekledim.

Geleyim albümün kapağına...

Çırılçıplak ağaca tırmananan bir erkek fotoğrafı var. Arkadan çekilmiş.

Galiba Robbie Willams’ın kendisi...

Biliyorsunuz bir Türk kızı ile evli...

Damadı çıplak görmek isteyenler bakabilir.

EVET O ŞARKI KOPYA AMA MANUŞ BABA DA ÇOK İYİ YORUMLAMIŞ

MANUŞ Baba’nın “Dönersen Islık Çal” albümündeki “Eteği Belinde” şarkısının Atilla Yılmaz’ın “Senden Gayrı” isimli şarkısının kopyası olduğu iddia edilmişti.

Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği, dijital ses ortamlarında inceleme yapmış.

Şu sonuca varmış:

“Tempoları farklı olsa da ara nağmelerin birebir aynı olduğu tespit edildi”.

İki şarkıyı da dinledim. Birlik çok haklı. Şarkılar neredeyse birbirinin aynı.

Bu da gösteriyor ki Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği işini iyi yapan bir kuruluş. Ama bu karar Manuş Baba’yı son yılların en ilginç şarkıcılarından biri olarak dinlemeye devam etmeme hiç engel değil.

O şarkıyı da harika yorumlamış.

BUGÜNÜN TÜRK TOP 5’İ

- Muazzez Abacı, Ferman Akgül: “Kendini Yak”

- Funda Arar: “Aşk Olsun”

- Eypio: “Gömün Beni Çukura”

- Kalben: “Yara”

- Cem Adrian, Ceylan Ertem: “Bu Gece Uyut Beni”

NOT: Bu şarkıları bugün Number One Türk FM’de, saat 13.00’te yayınlanacak olan “Ege Kış 2017 Top 20” listemde dinleyebilirsiniz.

Bu haftaki listeyi 2005’de kaybettiğimiz Kazım Koyuncu’ya adadık.

Bir de 3 Temmuz darbesi vardı onu unuttunuz muBİZ DE O HERGELE EŞEĞİ URLA’YA BEKLİYORUZ

DÜN okuduğum en güzel haber Hürriyet’te Fatih Çekirge’nin köşesindeydi.

Mardin’de yük taşıyan eşeklerin yaşı gelenleri emekliye ayrılmış. Artık kendilerine ayrılan yerde huzurlu bir emeklilik hayatı sürdüreceklermiş.

Darısı Büyükada’nın emektar atlarının başına...

Fatih’ten öğrendiğime göre Kocaeli Doğal Yaşam Parkı da o eşeklere yer vermeye hazır olduğunu bildirmiş.

Bence İzmir Doğal Yaşam Parkı da birkaçını alabilir.

Ama benim mesajım, dünyanın en hergele eşeğine...

“Shrek” filminin harika hergelesi Donkey ne zaman emekliliğe ayrılacak bilmiyorum...

Ama bir Urla sakini olarak emekliliğinde Donkey’i bizim oraya bekliyorum...

Üstelik bizim bir de Eşek Adamız var...

Yazarın Tüm Yazıları