Bacım niye hâlâ Venüs’e dönmedin

KADIN-erkek eşitliği mi dediniz...

Haberin Devamı

Buyrun “Kurtlar Vadisi Kardeşliği...”

Düğünde erkek havaya girer de bacım girmez mi...

*

Bacım Bursa’daki düğünde kaldırmış silahı sıkıyor...

Bacım niye hâlâ Venüs’e dönmedin

Ben de bu fotoğrafa bakıp merak ediyorum:

*

- BİR: Bacımın elindeki gerçek altıpatlar mı, yoksa çakma fuar kurusıkısı mı?

*

- İKİ: Bacım havaya sıkarken elindeki cep telefonundan WhatsApp’la mı mesajlaşıyor?

*

- ÜÇ: Yoksa bacım havaya sıkma anını Instagram üzerinden canlı ‘story’ olarak mı yayınlıyor?

*

DÖRT: Bacımın elindeki iPhone mu, Samsung mu, Huawei mi yoksa Vestel Venüs mü?

*

- BEŞ: Ve asıl önemli soru: Eğer Venüs değilse... Madem düğünde havaya sıkacak kadar yerli ve milli bir duruşun var, niye hâlâ Venüse dönmedin...

Haberin Devamı

MEHMET BARLAS’A MÜJDE, ESAD’LA İLK GÜZEL SONUÇ ALINDI

HERKESE müjdeyi vermek istiyorum.

Suriye konusunda ilk somut olumlu sonuçlar alınmaya başlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Cumhurbaşkanı Putin arasında Soçi’de yapılan görüşme iyi sonuç verdi. Bakın, son 48 saatte olanları alt alta yazayım.

*

- BİR: İLK ADIM: Türkiye ile Rusya İdlib bölgesinin güvenliğini sağlamak üzere anlaştı.

*

- İKİ: ÖNEMLİ AÇIKLAMA: Açıklama dün Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan geldi.

Türkiye, Hama-Halep ve Lazkiye arasındaki transit yolun en geç bu yıl sonunda açılacağını ilan etti.

*

- ÜÇ: ASIL ÖNEMLİ AYRINTI: Bu arada çok ilginç bir ayrıntı da şuydu: Bu yolun güvenliğinin sağlanması önerisi Türkiye’den geldi.

Bu ne demek biliyor musunuz?

“Esad’a ilk önemli jesti yapmak” demek.

Çünkü Suriye’nin 3 büyük şehri arasındaki bu yol muhaliflerin elindeydi ve Türkiye artık Esad’a, “Bu yolu sana ait bir bölge gibi güven içinde kullanabilirsin” dedi.

*

- DÖRT: ESAD’IN ADIMI: Bu açıklamadan hemen sonra Şam rejiminden de “Soçi görüşmesinde alınan kararlardan memnuniyet duyulduğu” açıklaması geldi.

Kabul edelim ki bu Erdoğan için büyük bir diplomatik başarıdır.

*

Mehmet Barlas günlerdir yazıyordu.

Aklın yolu buydu. Türkiye artık direkt olmasa bile dolaylı biçimde Esad’la bir mantık ilişkisine başlamıştır.

 

Haberin Devamı

KRİZ YÖNETİMİ DERSİ

- BİR Rus uçağının düşürülmesinden sonra İsrail mükemmel bir kriz yönetimi dersi veriyor.

- Anında Rusya’ya bir açıklama yaparak, “15 kişinin ölmesinden duyduğu üzüntü”yü diye getirdi.

- “Uçağı biz düşürmedik” dedi ve koordinat ve zaman takvimleriyle bunun somut kanıtlarını açıkladı.

- Bu konuda her türlü bilginin Rusya ile paylaşılacağını ilan etti.

Buyrun süper güçle ilişkide büyük bir kriz yönetim dersi.

KÜLTÜR HAFTASINI AKARETLER’DE AÇTIM

Bacım niye hâlâ Venüs’e dönmedin

AKARETLER İstanbul’da en sevdiğim yerlerden biridir. Hep orada bir çalışma mekânım olmasını hayal ederim. Bilgili Holding, buradaki 37-39-45 ve 55 numaralı binalarını harika birer sanat galerisi haline getirdi. İstanbul’un en yoğun kültür haftası önceki gün orada “Akaretler Sanat Haftası” ile başladı.

Haberin Devamı

Onu yarın resmen açılacak olan Contemporary İstanbul takip edecek.

Önceki gün bu sergileri gezdim. Bu sergilerden aklımda kalan 3 salon:

Bacım niye hâlâ Venüs’e dönmedin

- Ekrem Yalçındağ’ın eserlerini çok sevdim.

- Vogue dergisinin fotoğrafları çok iyiydi.

- Yabancılardan da en çok Carole Feuerman’ın bu heykeli ile arkamda gördüğünüz Franz Ackermann’ın tablosunu beğendim.

 

LEBOWSKİ’NİN ‘DUDE’ KELİMESİ MEĞER NEYMİŞ

- “The Big Lebowski” filmiyle bütün dünyanın kafasına çakılan “dude” kelimesi meğer ilk defa bu filmde kullanılmış.

Peter Fonda filmde kelimenin ne anlama geldiğini soran Jack Nicholson’a şu cevabı veriyor: “Dude, adam demektir...”

- Filmde uzayda yaşayan canlılar üzerine harika bir “Rezervuar Köpekleri” tarzı muhabbet var.

Haberin Devamı

Jack Nicholson, “Liderler, devletler hep bireysel özgürlüklerden bahsederler, ama karşılarına özgür bir birey çıkınca ondan korkarlar” diyor.

- Filmde Amerika’nın bugünkü halini anlatan şu diyalog dikkatimi çekti: Jack Nicholson, “Bir zamanlar burası çok güzel bir ülkeydi, nasıl bu hale geldik” deyince Dennis Hopper şu cevabı veriyor: “Çünkü hepimiz korkak olduk.”

- Polis nezarethanesinin duvarında diyalektiğe meydan okuyan şu cümle yazılı: “Bugün, dünkü aynı gündür...”

 

KÜLT BİR FİLM 48 YIL SONRA NE HİSSETTİRİR

Bacım niye hâlâ Venüs’e dönmedin

- 1969 yapımı “Easy Rider” filmi benim kuşağımın ilk büyük kült filmidir.

Filmi 1970 yılında Paris’te küçük bir sinema salonunda izlemiştim.

Haberin Devamı

1976 yılında Paris’ten ayrıldığımda aynı salonda hâlâ gösteriliyordu. “Hippi” kültürünün ilk filmidir.

Önceki gece D-Smart’da filmi yeniden seyrettim.

İşte 48 yıl sonra yeniden seyrettiğimde aldığım notlar:

GÜNÜN BİLMECESİ: BİR CHP’Lİ İLE MELİH GÖKÇEK ARASINDAKİ TEK FARKI BULUN

ESKİ bir söz “İntikam soğuk içilen bir şerbettir” diyordu.

Meğer intikam sıcak yenilen bir şeymiş.

Olay şu: İktidara yakın bir gazete CHP’li Umut Akdoğan’ın “Kemal Kılıçdaroğlu’nun hemşerisi olduğu için İş Bankası’nın yönetim kuruluna konulduğunu” yazmış.

Aldığı maaşları, arabalarını, yıllık primleri falan ayrıntıları ile yazmış.

Akdoğan bir açıklama yaptı ve dedi ki:

- BİR: “İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi değilim.”

- İKİ: “Sn. Kılıçdaroğlu tarafından bugüne dek hiçbir göreve getirilmedim.”

- ÜÇ: “Hiçbir zaman okuldan atılmadım.”

Küçücük bir haberde 3 unsur palavraysa tabii ki bunun intikamı da farklı olur değil mi...

Akdoğan diyor ki: “Hepsine dava açacağım, kazandığım parayla şarbonsuz etten yapılmış döner dağıtacağım...”

Melih Gökçek bir zamanlar Emin Çölaşan’dan kazandığı tazminatın parası ile Hürriyet’in önünde halka döner dağıtırdı.

On yıl geçti, CHP de aynı yöntemi öğrendi.

Aradaki tek fark, “şarbon.”

Yazarın Tüm Yazıları