44 gönüllü kahramanla bu salı düşmana saldırıyoruz

Her Türk vatandaşı gibi mart ayından beri ben de onu her akşam büyük bir ilgiyle izliyorum.

Haberin Devamı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca...

COVID’le mücadelenin başkomutanı...

Nihayet geçen cuma onunla tanıştım.

Adana’ya gidiyordu, beni de davet etti.

*

Ben bakanla bu sohbeti yaparken, New York Times gazetesi çok güzel bir gazetecilikle COVID virüsünün insan hücrelerine nasıl saldırdığını anlattı.

Size onu da, yani ortak düşmanımızı da en basit cümlelerle tanıtacağım.

Tabii ki bakana da bu ortak düşmana karşı aşıyla mücadeleye ne zaman başlayacağımızı yine en basit sorularla soracağım.

Gördüğünüz şu rengârenk ortak düşmana karşı savaş bu salı başlıyor...

44 gönüllü kahramanla bu salı düşmana saldırıyoruz

1) DİKKAT ÇOK KRİTİK BİRKAÇ AY GELİYOR

Sohbete bir “son dakika” haberi ile başladık.

Haberin Devamı

Sayın Bakan, Almanya COVID Bilim Kurulu hükümeti uyarmış. Önümüzdeki günlerde virüsün kontrolsüz bir yayılma aşamasına geçebileceğini bildirmişler. Var mı böyle bir tehlike...

“Doğrudur çok kritik bir döneme giriyoruz. Çünkü yazın dışarıdaydık tekrar evlere, kapalı mekânlara döneceğiz. İç temas çok daha fazla artacak. Yani kritik bir döneme giriyoruz.”

Bizde de aynı kritik dönem söz konusu mu?

“E tabii biz de kapalı mekânlara gireceğiz. Bu nedenle bir artış potansiyeli söz konusu. Ama şurası kesin biz daha avantajlı bir durumdayız.”

Neden biz avantajlıyız, Avrupa değil?

“Avrupa’nın olaya yaklaşımı ile bizimki arasında köklü bir fark var. Onlar pozitif olan kişinin temas ettiği insanlarla ilgili tarama yapmıyor, onu izole etmiyor. Bunu izole etmediği için, sürekli o bulaştırıcılık devam etmiş oluyor.”

Ya biz?

“Bize bir vaka geldi mi, hemen kimle temastaymış tespit ediyoruz. Semptom olsun olmasın temas ettiği o kişiyi de, ister pozitif olsun ister negatif karantinaya alıyoruz. O yüzden yayılmasını daha iyi kontrol edebiliyoruz.”

2) BİZ BU ZAFER SELFİE’SİNİ NE ZAMAN ÇEKTİRECEĞİZ

Dün ben Yeni Zelanda Başbakanı’nın fotoğrafını gördüm, o yüzden sizinle bir selfie çektirdim. Vatandaşlarla selfie çektiriyor, demiş ki, biz Yeni Zelanda olarak COVID olayını ikincisinde atlattık. Bu iş burada bitti. Peki, biz ne zaman böyle bir selfie çektireceğiz, tahminen bu ne zaman bitecek?

Haberin Devamı

“Özellikle önümüzdeki ayla, aşının devreye girmesiyle birlikte giderek azalacağına, daha kontrollü bir dönemin olacağına inanıyorum. Yani vatandaşımızın özellikle tedbirlere hassasiyetle uyması, bu önümüzdeki 3-4 ayı atlatmamız için son derece önemli. Bu 3-4 ayda da hassasiyetle tedbirlere uymak ve şu 3-4 aylık zaman diliminde de muhtemelen yıl sonu en geç ocak, şubat ayında aşı yaygınlığıyla birlikte bu selfie’yi daha kolay çekmiş olacağız.”

44 gönüllü kahramanla bu salı düşmana saldırıyoruz

3) ÖNCEKİ CUMARTESİ GİZLİCE BİR BAŞLADIK

O zaman hepimizin beklediği aşıya gelelim. Bu aşı ne zaman gelecek?

“Şu an dünyada faz
3 aşamasına gelmiş
birçok aşı var. Tabii bu arada bizim aşı çalışmamız da epey ileri bir aşamaya geldi.”

Haberin Devamı

Birçok insan şöyle düşünüyor: Dünyanın en gelişmiş ülkeleri bulamamış, biz mi bulacağız aşıyı?

“Öyle düşünenlere bu salı günü bir sürprizimiz olacak.”

Ne sürprizi?

“Bu salı günü çok önemli bir gün. Çünkü o gün Türkiye’de, insan üzerine uygulanacak ilk aşının 1000 dozluk üretimi tamamlanacak.”

Ama daha önce de ‘Türkiye’de aşı bulundu’ gibi haberler çıkmıştı. Bu da öyle bir şey mi?

“Hayır daha önce laboratuvarda geliştirildiği haberleri çıktı. Ama laboratuvarda geliştirdiğinizde başlayamıyorsunuz. Üretimin olması gerekiyor. Üretim 1 hafta önce, önceki cumartesi başladı, salı günü üretim bitmiş olacak.”

Yani Türkiye’de ilk defa insana uygulanacak?

“Evet aşı o gün hazır olacak ve uygulamaya başlanacak.”

Haberin Devamı

4) 44 GÖNÜLLÜ 5 GÜNLÜK KARANTİNAYA GİRİYOR

Kime uygulanacak bu aşı? Var mı böyle üzerinde denenmeyi kabul eden insan?

“Var ve tespit edildi. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden
44 kişi belirlendi.”

44 fedakâr ve kahraman gönüllü vatandaş mı yani?

“Hayır gerçek sayıları 15 bin. Bugün Erciyes Üniversitesi’nde 15 bin kişilik bir gönüllü havuzu var. Biz bunlardan 44 kişiyi seçtik. Çünkü aşı uygulanacak kişide aranan özellikler var. Bir kere gönüllü olacak. Hastalık geçirmemiş olacak, sağlık durumuyla ilgili bazı şartları taşıyacak.”

Peki salı günü aşı hazır.
Ne zaman iğne vurulacak bu 44 kişiye?

“Program şöyle. Bu 44 gönüllü önce 5 günlük bir karantinaya girecek. O 5 günde tetkikler yapılacak, herhangi bir virüs taşımadığından emin olunacak. Bu sürecin 2 haftayı bulacağını tahmin ediyoruz. Onun programı da şöyle. İlk gün birinci dozu vereceğiz. 21’inci gün ikinci doz verilecek.”

Haberin Devamı

5) İLK SONUÇLARI 28 VE 42’NCİ GÜNDE ALACAĞIZ

Peki, aşının etkili olup olmadığını nasıl anlayacaksınız
“Onun için ‘koruyuculuğunu tespit testleri’ yapacağız. Bunların birincisi 28’inci, ikincisi 42’nci günde yapılacak. Sonra belli aralıklarda devam edeceğiz.”

Sonraki aşama ne olacak?

“Bu 44 gönüllü üzerinde olumlu sonuçlar alırsak bu defa 10 bin kişi üzerinde daha yaygın ikinci bir aşamaya geçeceğiz.”

Sayın Bakan, bir şüpheci Türk sorusu daha. Bu aşı sadece ‘Türk işi’ bir aşı mı olacak? Yani bunu başka ülkeler de kullanacak mı?

“Bu konuda önemli bir gelişme var. Artık bizim de bir ‘Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuz’ (TİTCK) var. Peki, biz bu aşıya ruhsat verdik, ruhsat sadece Türkiye’de mi geçerli? Hayır. Bu prosedür Dünya Sağlık Örgütü tarafından izleniyor. Ayrıca mart ayında bu konudaki uluslararası kuruluşa da üye olduk ve üyeliğimiz kabul edildi.

Zaten bu nedenlerle Avrupa Birliği’nin son ilerleme raporunda COVID’le mücadelemiz övülüyor.”

Evet övülen tek yanımız o. İnşallah bir sonraki raporda bütün öteki alanlarda da böyle övücü ifadeler görürüz.

Dünya Sağlık Örgütü’nün raporunda da övgüyle söz ediliyor.”

6) NEDEN VAKA DERKEN BİRDEN HASTA DEMEYE BAŞLADINIZ

Tam yeri gelmişken sorayım. Dünya Sağlık Örgütü sözünü ettiğiniz raporunda ‘Rakamları uluslararası standartlara uygun bildirin’ diyor. Herkesin kanaati, Türkiye’nin mücadeleyi iyi götürdüğü şeklindeydi. Niye durup dururken vaka sayısından hasta sayısına geçtik?

“Bakın orada yanlış bir algı oluşturulmak istendi. Her ülke kendi test politikasını belirliyor. Biz de Dünya Sağlık Örgütü’ne bizim test rehberimizle, test politikamızla ilgili her bilgiyi verdik. Dedik ki: ‘Semptomlu yani hastalık bulgusu olan kişilere test yapıyoruz’. Oxford’un yayımladığı, hangi ülkenin nasıl test yaptığıyla ilgili tabloda da bu görünüyor.

Buraya kadar sorun yok. Temmuzda ne oldu da değişti?

“Temmuz ayından itibaren artık normalleşme dönemi başladı. Sınırlamalar kalktı, ülkeler arasındaki geçişler başladı. Biz de havaalanı gibi, yurtdışına gidenler gibi, cezaevinde olanlar gibi, çeşitli kesimlerde kesitsel taramalara başladık.”

Bunun vaka ve hasta kavramlarıyla ilgisini anlayamadım.

“Var. Kesitsel taramalarda semptom yok. Bundan sonra yapılan kesitsel taramaları da toplumla paylaşacağız. Semptomu olmasa da paylaşacağız.”

7) BU AYIN 15’İNDEN İTİBAREN BÜTÜN RAKAMLARI AÇIKLAYIP BİLDİRECEĞİZ

Sayın Bakanım bir dakika önemli bir şey söylüyorsunuz. Yanlış anlamıyorum değil mi? Vaka diyorduk, sonra hasta dedik kafalar karıştı. Şimdi bunların hepsini açıklayacağız diyorsunuz. Ne zaman başlayacaksınız bunu yapmaya? 

“Bu ayın 15’inde başlıyoruz. Ortalama 1.5-2 ayı geçmeyecek şekilde bütün toplumu kapsayacak şekilde saha taramaları yapmaya devam ediyor olacağız. Bundan sonra yapılan kesitsel taramaları semptomu olmasa da paylaşacağız. Bunu da Dünya Sağlık Örgütü’ne bildireceğiz.”

44 gönüllü kahramanla bu salı düşmana saldırıyoruz

GÜNÜN ŞAKASI
8) TRUMP HASTA ONUN SEMPTOMLARI VAR

Sizin bu vaka/hasta ayrımına geçmenizden sonra Trump şakaları yapıldı. Peki Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı olsaydı, o eldeki bilgilerle siz onu hasta olarak kabul edecek miydiniz?

“Tabii ki, Çünkü Trump hasta. Semptomları var. Trump, tarama sonrası çıkmış olan bir kişi değil ki. Trump, semptomu olan ve hatta daha ötesi, hastaneye yattı.”

44 gönüllü kahramanla bu salı düşmana saldırıyoruz

SAVAŞ ALANI
İŞTE DÜŞMAN ORDUSUNUN HÜCRE KAPISINI KIRDIĞI AN

NEW York Times COVID virüsünü ve insan hücrelerine hangi silahlarla saldırıp, mevzilerini nasıl ele geçirdiğini basit biçimde anlattı.

Düşman askerinin istihbarat fotoğrafını kim çekti: Bejing Tsinghua Üniversitesi ‘Yapısal Biyoloji’ öğretim üyesi Dr. Li.

İstihbarat fotoğrafı nasıl çekildi: Çeşitli laboratuvarlarda çalışan biyologlar ürettikleri COVID virüslerini, çeşitli yönlerle zararsız hale getirip bir tüp içinde Dr. Li’ye gönderdiler. Dr. Li, sıvı halindeki bu tüpteki örneği konsantre ederek bir damla haline getirdi. Sonra bunu dondurarak, gözle görülmeyen şeyleri görebilen özel bir mikroskopla bilgileri alındı.

Katil gerilla işte bu: Mikroskoptan gelen bilgiler yapay bellekte değerlendirilerek görüntü haline getirildi. Katil virüs, yani hücrelerimizi katleden gerilla buydu.

Saldırı silahı: Mavi protein mızrakları: COVID virüsünün yapısı çok ilginç. Virüsün üzerinde, suda dalgalanan yosunlar gibi sivri parçalar var. Bunlar bir nevi protein mızrağı. Virüs insanın sağlıklı hücresine bunlarla saldırıyor.

Koruma araçları: Mor protein kalkanları: Onun hemen yanındaki mor renkli şeyler ise yine protein. Ancak onların görevi sağlıklı hücrelerden gelen antikor proteinlere karşı virüsü korumak.

44 gönüllü kahramanla bu salı düşmana saldırıyoruz

Hücre kapısını kıran sarı tokmakçılar: Yine bu sistemin üzerindeki sarı bölgeler, hücre kapısını kırıp içeri giren ilk temas birlikleri. İçeri girince ilk işleri insan RNA’larına eklemlenip, onların üzerindeki spiralleri bir hız treni rayları gibi kullanarak aşağı sızmak oluyor.

İlk hedef molekül makinelerimiz: Aşağı sızan katil protein gerillalar önce Nsp1 denilen molekül makinemize saldırıyor. Özellikle de antiviral protein üreten merkezi ele geçiriyorlar.

Düşen üretim merkezine düşman birlikler yerleşiyor: Ele geçirilen bu molekül üretim merkezlerine bu defa düşmanın uzman işçileri yerleştiriliyor ve onlar aynı makinelerle bu defa düşman virüs üretmeye başlıyorlar. Altı farklı düşman protein bir araya gelip yeni bir düşman RNA’sı üretiyor.

Son darbe: İnsan RNA yazılımı ele geçiyor: Böylece savunma gücü çökertilen bedende virüs orduları zaferini ilan ediyor.

Artık, insanın kaderini belirleyen RNA’ların yazılımı, yani alın yazımız ortak düşmanın elindedir.

YARIN

Ayasofya’nın pandeminin yayılmasına etkisi oldu mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan pandemi sırasında nasıl korundu?

COVID testi pozitif çıkıp da semptomu olmayanlar da

HES’e işleniyor mu?

Maske yüzde kaç koruyucu, aşı yüzde kaç?

Sağlık Bakanı’nın pandemi sırasında hiç Hipokrat yemini ile siyaset arasında sıkışıp kaldığı bir an oldu mu?

“Milli menfaat” nedir ve o nedenle hangi bilgiler saklanır?

Herkes zatürre aşısı olacak mı?

Grip aşısı ne zaman hastanelere verilecek?

KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Eyüp Serbest
Foto Editörü: Umut Veis
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin

Yazarın Tüm Yazıları