24 yaş fark olunca kahvaltı masasındaki durumumuz şu

Fransa’nın yeni first lady’si Brigitte Macron’a soruyorlar... “Sabah kahvaltınızı eşinizle mi yaparsınız?”

Haberin Devamı

Cevabı şu:

“Evet kahvaltı masasına birlikte otururuz...”

İkinci soru şu:

“Kahvaltınız nasıl geçer?”

Ona da cevabı şu:

“Şöyle geçer: Ben masaya yüzümdeki kırışıklarla otururum, o ise taptaze gergin bir suratla...”

Economist dergisinin çıkardığı kültür ve sanat dergisi “1843” son sayısının kapağına Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’ın eşi Brigitte Macron’u koydu.
Harika bir portre yazmışlar.

Fransa Cumhurbaşkanı 43 yaşında...

Eşi ise 67...

Kocasını cumhurbaşkanlığına aday olmaya o ikna etmiş.

Bugün bunun şakasını da şöyle yapıyor:

“Bir 5 yıl daha bekleseydim, kahvaltı masasına oturduğumda suratımdaki çizgilerin ne halde olacağını düşünebiliyor musunuz?”

Şimdi gelin size bu kadını biraz tanıtayım.

24 yaş fark olunca kahvaltı masasındaki durumumuz şu

Haberin Devamı

BAŞKANIMIZ GİZLİ GAY Mİ YOKSA AÇIK JİGOLO MU

FRANSIZ da olsa, sıradan ve vasat bir erkek aklı şöyle çalışır:

“43 yaşındaki bir erkek, neden 67 yaşındaki bir kadınla birlikte olur?”

O sıradan ve vasat erkek bula bula şu cevabı bulur:

“Fransa cumhurbaşkanı adayı ya ‘gizli bir gay’di... Onu kapatmak için Brigitte’le evlenmişti... Ya da apaçık bir jigoloydu...”

Macron’un seçim kampanyası sırasında rakipleri, aralarındaki 24 yaş farkını istismar etmek için işte bu dedikoduyu ürettiler

Ama Emmanuel Macron da ilginç bir insan...

Bu iddialara nerede cevap verdi biliyor musunuz?

Fransa’nın en ünlü gay dergisi “Tetu”de...

Dedi ki:

“Bunları söyleyenler ya gizli homofobik insanlardır ya da apaçık kadın düşmanı...”

Güzel cevap değil mi...

24 yaş fark olunca kahvaltı masasındaki durumumuz şu

BEN FİRST LADY DEĞİL FİRST BÜYÜKANNEYİM

İLK eşinden 3 çocuğu, onlardan da 7 torunu var...

Kendisi için “Ben first lady değil, first büyükanneyim” diyecek kadar rahat bir kadın... Cumhuriyetçi bir burjuva ailenin kızı...

1968 Mayıs’ında 18 yaşındaymış...

Bana sorarsanız tam bir

“68 kadını” olarak kalmış.

Kocası cumhurbaşkanı seçildiğinde beğenilme oranı yüzde 66’ydı...

Sonradan düştü. Ama Fransız halkının gözünde onun beğenilme oranı yüzde 67...

Haberin Devamı

FRANSA’DA YILDA 16 BİN 400 TECAVÜZ OLAYI YAŞANIYOR

BİZ tecavüz ve cinsel saldırı olaylarının sadece Türkiye’de arttığını sanıyoruz.

Fransa’da da bu suçlarda yüzde 10 artış varmış.

Yılda 16 bin 400 tecavüz olayı yaşanıyormuş.

24 yaş fark olunca kahvaltı masasındaki durumumuz şu

CLİNT EASTWOOD VE RİMBAUD HAYRANI

ÇİKOLATA üreten, varlıklı bir ailenin kızı... Hayatını drama öğretmeni olarak kazanmayı tercih etmiş.

En sevdiği yazarlar Rimbaud, Baudelaire, Flaubert ve Maupassant... Gençken Piaggio skoter’la gezermiş.

Odasının duvarları Clint Eastwood posterleri ile doluymuş.

BAŞKANLIĞIN GİYİM BÜTÇESİNİ KULLANMIYOR

FRANSA bir moda ülkesi...

Cumhurbaşkanı eşleri için devlet tarafından verilen bir “giyim bütçesi” var... Brigitte Macron bu bütçeyi reddetmiş...

Haberin Devamı

Onun yerine ünlü Fransız tasarımcıları ile anlaşmış. Onlardan giyim alıp sonra iade ediyormuş... 

24 yaş fark olunca kahvaltı masasındaki durumumuz şu

‘DOMUZUNU HİZAYA GETİR’ KAMPANYASINI YÜRÜTÜYOR

KADINLARA yönelik cinsel tacizlere karşı başlayan ‘MeToo’(Ben de..) hareketini Fransa’da sürdüren ekibe büyük destek veriyor.

Ama bu hareketin Fransa’daki adı farklı...

“BalanceTonPorc...”

Türkçeye şöyle çevirebilirsiniz:

“Domuz herifi hizaya getir...”

Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun sloganı ise farklı:

“Giydiğim etek sana davetiye değildir...”

Brigitte Macron’un feminizm anlayışı da biraz farklı.

“Ben bir feminist miyim? Evet feministim. Ama erkeğe karşı değil, erkekle birlikte” diyor...

Eski feminist blogcu, Eşitlik Bakanı Marlene Schiappa onun için “Yeni Fransız kadınının rol modeli” diyor ve cümlesini şöyle tamamlıyor:

Haberin Devamı

“O, ikinci Simone de Beauvoir’dır...”

BAK KARDEŞİM SENİN BİR ADIM ARKANDA YÜRÜMEM

BÜTÜN gezilerinde kocasının yanında. Ancak protokol gereği de olsa kocasının bir adım gerisinde yürümeyi reddediyor. Geceleri başına bir şapka geçirip Paris sokaklarında geziyor. Dışarı çıktığı zaman gideceği yerlerin önceden uyarılmasına karşı çıkıyor.

CUMHURBAŞKANININ EŞİ, SARAYIN AVLUSUNDA ÇORAP YIKASAYDI

DURUN hemen heyecanlanmayın, olay bizde geçmiyor...

Fransa’nın öteki başkan eşleri de ilginç insanlar.

İkinci Dünya Savaşı’nda Fransa’nın kurtuluş savaşını yapan Charles De Gaulle’ün eşi Yvonne De Gaulle böyle ilginç bir “first lady”miş...

Dikiş dikmeyi çok severmiş...

Haberin Devamı

Ama en ilginci Elysee Sarayı’nın avlusundaki bir havuzda kocasının çoraplarını yıkamasıymış.

TAHMİN EDİN DÜNYANIN İLK FIKRASI NE ÜZERİNEYDİ

İNSANOĞLUNUN tarihte bilinen ilk fıkrası MÖ 1900 yılına aitmiş. Wolverhampton Üniversitesi’nden bir araştırmacı grubunun yaptığı çalışmaya göre bu fıkra Sümerler zamanına aitmiş. Tahmin edin bakalım, insanoğlunu güldüren ilk fıkra ne üzerineymiş...

Gaz çıkarma... Yani “o.....”

Siz de gülün ama pazar keyfiniz kaçmasın diye o kelimeyi yazmıyorum.

BEŞTEPE’DEN BİR SAHNE: YONCA, KÖPEKLER NASIL

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın Hayvan

Hakları Kanunu konusundaki sözlerini dinlerken aklıma

Yonca Evcimik geldi.

Bu kanunun gündeme getirilmesinde onun da çok katkısı oldu.

Beştepe’deki davetlere gidiyor, her defasında bu konuyu dile getiriyordu.

Dün arayıp kendisi ile konuştum.

Şunları anlattı:

“Cumhurbaşkanı’nı her gördüğümde bu konuyu anlatıyordum. O yüzden son zamanlarda karşılaştığımız zaman selamlaşmadan bile önce bana ‘Yonca köpekler nasıl’ diye soruyordu.”

BAŞKASINI APTAL, KENDİNİ ZEKİ SANAN KİMSE İŞTE ONA

“APTALLIK üzerine konuşmak ya da bu konudaki bir konuşmadan fayda sağlamak isteyen biri, kendisinin aptal olmadığını varsaymalıdır ve bu şekilde aynı zamanda kendisini zeki saydığını göstermiş olur, oysaki böyle bir şey yapmak genellikle aptallık işaretidir.”

Robert Musil:

“Aptallık Üzerine”, Çev., Ersan Üldes, Amy Spangler, Sel Yayınları, 2018

NOT: Bu yazdıklarımın altında herhangi bir ima yoktur. Üzerine alınan varsa, ben demedim, kendi demiştir...

24 yaş fark olunca kahvaltı masasındaki durumumuz şu

BUGÜN MUAZZAM BİR PAZAR ENERJİSİ Mİ İSTİYORSUNUZ

KONSOLOSLUK cinayetinden, Ortadoğu kâbusundan, ekonomik krizden, artık gına verici bir vasatlık bataklığına dönüşen siyasetten kaçmak...

Harika bir pazar günü enerjisine kavuşmak...

Unutmak mı istiyorsunuz...

Hemen Spotify, Fizy, Apple Music...

Elinizin altında ne varsa, Coldplay yazıyorsunuz...

“Viva la Vida” yazıyorsunuz...

Ama dikkat eski versiyonu değil, geçen cuma günü çıkan “Live in Buenos Aires” konser versiyonunu buluyorsunuz...

Olağanüstü bir kalabalık enerjisi...

Hele hele sonlardaki Latince nakarat yıkılıyor...

Vallahi kendinizi daha ilk saniye o konserde hissediyorsunuz...

Kopuyorsunuz...

Hadi arkadaş...

Yürü git... Terk et üç dakikalığına bu kâbus coğrafyasını...

Hiç olmazsa pazar günün kurtulsun...

Ama dikkat yüksek volümde, tercihen kulaklıkla dinleyeceksin...

Yazarın Tüm Yazıları