24 Haziran’da da işte böyle bir kadro olsa

GEÇEN pazartesi sabahı en merakla beklediğim haber Amerika Birleşik Devletleri’den, Hollywood’dan geldi.

Haberin Devamı

Disney’in yeni çıkan Marvel filmi “Yenilmezler: Sonsuz Savaş”ın ilk hafta sonu gişe rakamlarını çok merak ediyordum.

İlk rakamlar o sabah geldi. Film ilk hafta sonu ABD’de 250 milyon, dünyada ise 640 milyon dolar gişe yapmıştı.

4 bin 475 salonda gösterime çıkan film cuma günü 106 milyon, cumartesi günü 83 milyon, pazar günü 61 milyon dolar hasılat elde etmişti.

Bu, tüm zamanların rekoruydu.

Böylece Disney’in bundan önceki “Star Wars” filminden ilk 3 günde elde ettiği 247 milyon dolarlık hasılat rekoru kırılmış oldu.

24 Haziran’da da işte böyle bir kadro olsa

Film, Marvel evreninin süper güçlü karakterlerini, Thanos adlı ortak süper kötü adama karşı tek cephe haline getiren bir senaryo etrafında geçiyor.

Haberin Devamı

Iron Man, Hulk, Thor, Kara Panter, Örümcek Adam, Karadul, Kaptan Amerika, Dr. Strange...

Bütün süper kahramanlar aynı kadroda... Hem de onları kimler oynuyor?

Scarlett Johansson, Robert Downey Jr., Bradley Cooper, Chris Evans, Benedict Cumberbatch, Vin Diesel, Samuel L. Jackson, Josh Brolin, Mark Ruffalo, Chris Pratt...

Buradan nereye geleceğim...

İttifak yasası çıktı... Seçimde de süper cepheleşme dönemi başladı...

İki taraf da kendine göre süper kahramanları toplayıp, süper düşmana karşı mevziye geçiyor...

Peki filmde süper kahramanların süper düşmanlara karşı cepheleşmesi ne sonuç veriyor?

Henüz filmi seyretmedim... Ama New York Times’ın yazarını bile şaşırtan bir şey oluyormuş...

Filmde süper kahramanlar ölüyormuş...

NARGİLECİ MUHAFAZAKÂR HAYAT TARZINI SAVUNMAYA HAZIRLAN

NE zaman nargile salonlarının önünden geçsem hep aynı manzara...

Siyah takım elbiseli, sakallı genç insanlar. Çoğu başörtülü genç kadınlar...

*

Bir Hukka manzarası yani...

Yeni muhafazakâr burjuvazinin modern eğlence mekânı...

Hep aynı şeyi düşünürdüm...

Öteki mekânlarda sigaraya izin verilmezken, muhafazakâr gençlerin gittiği yerlerde bu tolerans niye...

*

Önceki akşam televizyon seyrederken Yeşilay’ın bir kamu spotuna rastladım.Fena halde yükleniyorlar nargilecilere...

Haberin Devamı

Hem de “Hepatit B yapıyor” bile diyorlar...

Bu demektir ki, muhafazakâr modernlerin nargile gettoları tehlikede...

Benden söylemesi...

Yakında onlar da hayat tarzları ile ilgili “endişeli muhafazakârlar” sosyal sınıfını oluşturabilirler.

1 MAYIS’TA EN İYİ ARKADAŞI KAYBETMEK

İZMİR’de Üçyol semtinde tanıdım Reşat Nevruzlu’yu...

Babası bir duvar işçisiydi...

Annesini kaybetmişti...

Gecekondu gibi bir evde oturuyorlardı.

*

Benim kadar büyük bir Beatles ve Rolling Stones hayranıydı...

O gecekondudan nasıl böylesine blues, Bob Dylan seven bir çocuk çıkmıştı hayret ederdim hep...

Benim babamın imkânı vardı... Onun üvey babasının yoktu...

Hayatını hep çalışarak kazanmak zorundaydı.

*

Haberin Devamı

Amerikalıların USO kulübünde çalışıyordu.

O yüzden şanslı sayıyorduk onu. Çünkü Hollies’in 33’lük plağı mı çıktı, o getirirdi bize...

*

Genç yaşta kendine ev açmıştı ve orası bizim “Friends” dizisindeki Central Perk’imizdi...

*

Sonra İzmir Radyosu’na girdi.

Ali Kocatepe, Ümit Tunçağ, Bülent Gül, Bülent Özveren, Sebla Özveren ve o harika bir kadro oluşturdular.

Türkiye’nin en canlı pop müzik radyosu İzmir’den yayın yapıyordu...

*

Sonra bir 1 Mayıs sabahı...

Onun ölüm haberi geldi...

Üç arkadaşı açık bir arabayla gelip onu almışlar, Çeşme’ye giderken yoldan uçmuşlar...

Arka koltukta oturuyormuş.

Bir tek o ölmüş.

Üstelik 1968’in 1 Mayıs günüydü...

*

Benim için 1 Mayıs ve 1968, arkadaş kaybetmenin de yıldönümüdür...

Haberin Devamı

Hayattaki en iyi arkadaşımı kaybetmenin...

Üçyol Mahallesi’nde
bir işçi çocuğu olarak
doğup da...

Çok erken dünya çocuğu olmuş bir arkadaşı yitirmenin hüzün yıldönümü...

VAY CANINA, JAMES BROWN VE PAVAROTTİ YAN YANA

BU YouTube videosunu çok geç fark etmişim...

Pavarotti ile James Brown birlikte söylüyorlar.

Söyledikleri şarkı da James Brown’ın 1960’ların sonunda dünyayı sallayan şarkısı “It’s a men’s, mens, mens World...”

Aman Allahım o ne yorum...

James Brown şarkısının klasik tarzını bir yana bırakıp yepyeni bir biçimde ve olağanüstü söylüyor.

Resmen bin tenor var karşımızda...

Pavarotti derseniz, mükemmel...

Bayanlar baylar...

Müzik tarihinin çok önemli anlarından birine tanık oluyoruz...

Haberin Devamı

Ve ben ayağa kalkıp şimdi aramızdan ayrılmış olan bu muhteşem düeti yapanları saygıyla selamlıyorum...

Yazarın Tüm Yazıları