Ya istifa ya indirim

UZUN zamandır Başbakanın faiz konusundaki tavrı açık; faizin büyük oranlarda indirilmesini istiyor.

Haberin Devamı

Merkez Bankası ne kadar faiz indirse de, tahmin ettiğimiz gibi, Başbakan ve yakınlarını kesmiyor. O hep daha fazlasını istiyor.
Başbakan Erdoğan Almanya’dan dönerken, 0.5 puanlık faiz indirimine rağmen, Merkez Bankası yönetimine kötü çatmış. Arttırırken 5 puan, indirirken yarım puan indirdiğini hatırlatıp, “Sen dalga mı geçiyorsun?” diye sormuş.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın bu son çıkışa yanıt vereceğini sanmıyorum. Herkes biliyor ki; Merkez Bankası’nın bu enflasyon oranıyla zaten faizi indirmemesi lazımdı ama buna rağmen Başbakanın öfkesini azaltmak için indirim yaptı. Bu indirimi yapıp, arkasından bankaların fon yöneticileri ve iktisatçılarına “Bu indirimin başlangıcıdır, devam edecek diye beklenmesin” demesinin ardında da, aslında uygun olmayan bir indirimi yaptığı bilinci vardı.
Başbakan belli ki Merkez Bankası’na, özellikle faiz indirimi konusunda çatarak, oy oranlarını artırdığını düşünüyor. Gerçekten bu çıkışların oyla ilgisi var mıdır bilmiyorum ama bu çatışmanın artık herkesi bıktırdığı da açık.
Yani bu sadece bir oyunsa artık bitse iyi olur. Başbakan eğer samimi ise; Merkez’in her kararına çatmayı bırakıp, sözüne uymadığı için Merkez Bankası yönetimini görevden alması lazım. “Merkez Bankası Başkan ve yardımcıları görevden alınamaz” demeyin, kamuda bu işler istenirse hemen olur; bir haber gönderirsiniz, “istifa et” dersiniz, olur biter. Hele ki aynı kültürden gelirken.
Yok, eğer Başçı ile çalışacaksa artık karizmasını daha fazla çizmese iyi olur. Başçı’yı düşünmeyebilir ama karizması çizilen aynı zamanda ülke ekonomisi..
Gelelim Erdem Başçı’nın tavrına... Başçı’nın, artık Ali Babacan’ı da dinlemeyip ya da onunla birlikte, istifa etmesi artık doğal karşılanabilir. Çünkü gelinen nokta artık dayanılamaz, hem kendisine hem ekonomiye zarar veren bir nokta. Bence Başçı Başbakanla konuşup, “kişisel olarak zarar gördüğüm nokta aşıldı, artık ekonomi zarar görüyor” diyerek bu tür demeçlerin verilmemesini istemeli ya da olmuyorsa ayrılmalı. Birikimi ve kariyerini düşünen akademisyen bürokrat bunu yapabilmeli. Yok, “inanmadığı işleri yaparak görevde kalayım derdinde” ise o zaman da Başbakanın dediği gibi 5 puanlık faiz indirimini hemen yapmalı.

Haberin Devamı

MERKEZ SÖZ DİNLEYİP 5 PUAN İNDİRSE..

Haberin Devamı

Başçı’nın çok zor durumda kaldığını düşünüyorum. Aslında Babacan’ın durumu da çok farklı olmayabilir. Bu noktada “Belki onlar da oyunun içinde, bilerek ve isteyerek bunu oynuyorlar” denebilir. O zaman da hep birlikte Babacan ve Başçı’ya verdiğimiz önemi ve inandırıcılıkların artık sorgulamamız gerekiyor.
Faiz konusunda bitmeyen çatışmayı izleyenler, benim gibi “Artık Başbakanın dediğini yapsalar da sonucu görsek” noktasına geliyor mu, bilmiyorum. Uzun zamandır bunu yazmayı düşünüyorum ama her seferinde “Başbakanın dediği yapılırsa kesin kriz çıkar, bundan tüm ülke, hepimiz zarar görürüz, fakirleşiriz” diye vazgeçiyorum. Dayanamayıp yazsam da, hala aynı noktadayım.
Babacan ve Başçı ekonomi yönetiminde olmaz, Başbakanın ekonomide ve para politikasında istedikleri yapılırsa nelerin olabileceğini düşünmek bile ürkütücü. Piyasalar da, eskisi kadar sözü geçmese de, Babacan ve Başçı’nın varlığına güveniyorlar. Başbakan bu kişilerin haklarını verip; kazandığı oylarda bunların katkısını kabul edip artık karizmalarını çizmekten vazgeçmesi gerekir.
Ya da kendi ekonomik anlayışını uygulamak için gerekeni yapmalı.
Başbakan Merkez yönetimine kızıp “Sen dalga mı geçiyorsun?” demiş ama kim kimle dalga geçiyor belli değil.

Yazarın Tüm Yazıları