Merkez üzerindeki faiz baskısı yeniden artıyor

SONUÇ alınacağı pek belli olmasa da, Merkez Bankası üzerindeki faiz baskısının yeniden arttığı gözleniyor.

Haberin Devamı

Özellikle yabancı analistlerin, Merkez Bankası’nın mutlaka faiz artırması, hem de bu artışların yüksek olması gerektiği konusunda verdikleri demeçlerin sayısı her geçen gün artıyor.

Geçen ayki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında beklentilerin aksine faizleri değiştirmeyen Merkez Bankası’nın bu baskı karşısında nasıl bir tavır belirleyeceği henüz bilinmiyor. 2 ay planlı PPK toplantısı yapılmayacağı için, Merkez Bankası’nın önümüzdeki günlerde olağanüstü toplantı yapıp, faiz artışına gitmesi isteniyor. Merkez Bankası’nın böyle bir karar alması ise, özellikle siyasi iradenin tavrı nedeniyle, oldukça zor görünüyor.

Aslında böyle bir dönemde faiz artışlarının ne kadar etki edeceği konusu da tartışmalı. Faiz artışının tek başına yetmeyeceği, mutlaka ciddi radikal tedbirlerle desteklenmesi gerektiği konusunda neredeyse herkes hemfikir. Ancak buna rağmen, özellikle kurlardaki hızlı hareketin faiz artışıyla bir miktar frenlenebileceği görüşünü ileri sürenler de bulunuyor.

Haberin Devamı

Geçen ayki PPK toplantısından sonra piyasaların tepkisi görülmüştü ama Merkez üzerindeki faiz baskısı bu kadar fazla olmamıştı. Faiz baskısının bu kadar yükselmesinin asıl nedeni 5.30’larda dolaşan dolar kuru olarak gözüküyor. Ancak kurdaki artışın nedenleri arasında ABD ile yaşanan Rahip kriziyle, İran’a uygulanacak ABD ambargosuyla ilgili gelişmelerin daha büyük rol oynadığı açık. O nedenle, en azından şimdilik kaydıyla, daha çok yabancı analistlerden gelen faizlerde artış beklentisinin, içerideki banka ve aracı kurumlar tarafından dile getirilmediğini görüyoruz.

ABD ile yaşanan Rahip krizinin çözüleceği konusunda, aslında iç piyasalarda bir iyimserlik olduğu söylenilebilir. Bu sorunun çözülmemesi halinde faturanın çok ağır olacağı, iktidara yakın isimler tarafından bile dile getiriliyor. O nedenle dün ABD’ye konuyla ilgili müzakereler için giden heyetin yapacağı görüşmeler dikkatle izleniyor.

İRAN UZUN SÜRE ETKİLER
Her ne kadar içeride konunun uzlaşarak çözüleceği konusunda iyimserlik olsa da, yaşanan güven bunalımının çok derin olması bu konuda yapılacak açıklamalara daha temkinli yaklaşımı beraberinde getiriyor. O nedenle bu sorunun çözümü konusunda piyasaların kesin olarak inandırılabilmesi için ABD tarafından resmi açıklamaların bekleneceğini de söylememiz gerekiyor.

Haberin Devamı

İran’a ambargo sorununun ise, şahsen Türkiye’yi çok daha uzun süre meşgul edebileceğini düşünüyorum. ABD’nin İran’a ambargo için düğmeye bastığı, üçüncü ülkelere baskısını artırmaya başladığı gözlenirken, Türkiye’yi de asıl ilgilendirecek petrol alımının yasaklanması Kasım ayı başını bulacak. Türkiye’nin işte o tarihte daha zorlanmaya başlaması, bu konunun ABD ile yeniden sert tartışmalara neden olması beklenebilir.

Özetle; Merkez Bankası’nın faiz artışı belki bir miktar soluklandırır ama en acil sorun olan kurların hızlı yükselişini tek başına engelleyemez. ABD ile Rahip krizinin yakın zamanda çözülmesi olumlu etki yapar ancak ondan sonra da açıklanacak Orta Vadeli program ve içeriği kurlarda belirleyici unsur olabilir. Çünkü unutmayalım ki; piyasalarda yaşadığımız büyük bozulmada temel unsur, enflasyon başta olmak üzere, makro ekonomik dengelerin bozulmuş olması.  ABD’nin bu konuda ısrarlı olması halinde, İran sorunu da Türkiye’yi ve piyasaları, dolayısıyla kurları etkilemeye devam edecektir.

Haberin Devamı

ABD ile Rahip sorunu çözülmezse ne olur derseniz; işlerin çok daha zor hale gelmesi bence kaçınılmaz olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları