Kurlar faiz arttırılmazsa fazla tepki vermez

PİYASALAR, gerek görmesine rağmen, 25 Ekim toplantısında Merkez Bankası’ndan faiz artışı beklemiyor. Bu kez Merkez Bankası’ndan faiz artışı gelmediği takdirde piyasalarda önemli bir bozulma beklenmiyor. Faiz artışı olduğu takdirde, kurların düşeceği kesin görülüyor.

Haberin Devamı

Hafta başında kurlarda artış yaşandı ama bunun faiz beklentisi ile bir ilişkisi olmadığı anlaşıldı. AKP ile MHP arasında yerel seçime dönük uzlaşmanın bozulmasının kurların yükselişinde etkili olduğu ancak ittifakın tümüyle bitmediği açıklamalarının yeniden yumuşamaya neden olduğu görüldü.

Buna karşılık TBMM’ye sunulan 2019 yılı bütçe yasa tasarısı, beklentilerin aksine fiyatlar üzerinde etkili olmadı. Tasarının detaylarının zaman geçtikçe ortaya çıkıp, hesapların sorgulanır bulunması halinde, yani TBMM’de tartışılırken etkili olabileceğini bekleyenler var. Buna karşılık ciddi etki yaratacak harcama veya gelire dönük haberler çıkmadığı sürece, piyasalar üzerinde etkili olmayacağını belirten piyasa uzmanları da çoğunlukta.

Dolayısıyla önümüzdeki kısa dönemin piyasalar açısından fazla hareketli olması beklenmiyor. Kurlarda ve faizlerde küçük oynamalar olabileceği ama önemli ataklar yaşanmayacağı görüşü hakim. Bu hafta Merkez Bankası kararının ardından piyasalarda önemli oynama beklenmezken, ancak ay başında açıklanacak enflasyon oranlarında büyük sürprizler yaşanması halinde piyasa etkisi görülebileceği söyleniyor.

Haberin Devamı

Piyasayı bozacak önemli gelişmelerin, en azından kasım ayına kadar beklenmediğini söylemek yanlış olmaz. Kasımda piyasalar üzerinde etkili olacak konunun ABD’nin İran’a dönük ambargosu olabileceği, Türkiye’nin ambargo konusundaki tutumuna bağlı yaşanması muhtemel tartışmaların piyasa hareketleri üzerinde etki yaratabileceği söylenilebilir.

Burada kritik husus İran ambargosu nedeniyle ABD ile yaşanabilecek tartışmaların boyutu olacaktır. Rahip Brunson’ın ABD’ye geri dönmesiyle oluşan iki ülke arasındaki olumlu havanın piyasalar üzerinde ciddi olumlu etki yarattığı açıkça görüldü. Merkez Bankası’nın geçen ayki 6.25 puanlık faiz artışı üzerine bu karar eklenince kurlarda önemli gerilemeler sağlandı. 

Bu nedenle ABD ile yeniden oluşan iyimser havanın bozulmaması, bu arada içerideki siyasetin bu süreçte daha fazla sertleşmemesi, örneğin AKP ile MHP’nin tümüyle ittifakı bozduğu gibi haberlerin gelmemesi halinde önümüzdeki dönem siyasi nedenlerle piyasanın bozulmayacağı söylenilebilir.

Haberin Devamı

DÜŞÜK TÜKETİCİ GÜVENİNİN ETKİSİ

Bu arada geçen salı günü açıklanan tüketici güven endeksinin 2009 yılı kriz seviyesine gerilemesi, ekonomik dengeler açısından önemli bir veri olabilir. Banka analistleri bu yıl üçüncü çeyrekte yaşanan daralmanın beklendiğinden yüksek olabileceğini, tüketici güven endeksinin bunun ipuçlarını vermiş olabileceğini belirtiyorlar.

Türkiye tüketici güven endeksi, ekimde bir önceki aya göre yüzde 3.4 düşerek 57.3 seviyesine geriledi. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi eylüle kıyasla ekim ayında yüzde 4.1 oranında azalarak 73.5 oldu. Genel ekonomik durum beklentisi endeksi yüzde 2.4 oranında azalarak 72.8 olurken, işsiz sayısı beklentisi endeksi yüzde 5.4 oranında azalarak 63.6 oldu. Tasarruf etme ihtimali endeksi ise eylülde 18.8 iken, ekim ayında yüzde 2.3 oranında artarak 19.2 oldu.

Haberin Devamı

Bence 2019 yerel seçimlerine giderken, seçmen kararlarında etkili olan tüketici güvenindeki düşüş, önümüzdeki dönem harcamalarında artış yönünde bir etki yaratabilir. Bu takdirde seçim sonrası makro dengelerdeki bozulmanın daha da belirginleşeceğini beklemek gerekir.

 

Yazarın Tüm Yazıları