Cari açık da finansmanı da ‘dikkat!’ diyor

2017 yılına ilişkin ödemeler dengesi tablosu açıklandı ve böylece cari açık rakamının, hedeflerin ve piyasa beklentilerinin çok üzerinde, 47.1 milyar dolara kadar çıktığını öğrendik. Hem cari açık rakamı hem de finansmanına baktığımızda rakamların belirgin biçimde tehlike sinyali verdiğini söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

Bir başka deyişle; büyüme belli bir seviyenin üzerine çıkınca, Türkiye’nin cari açığı da ısınıyor ve tehlikeli boyutlara gitmeye başlıyor. Mart sonunda açıklanacak 2017 yılı büyüme oranının yüzde 7 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Dolayısıyla cari açığın milli gelire oranına baktığınızda yeniden yüzde 5.5’lik oranlara ulaştığımızı göreceğiz. Bu oranın tehlikeli bir oran olduğunu, geçmişte bu oranların ardından gelen ekonomik sıkıntılar ile yaşamıştık. Tekrar bu oranlara ulaşılması bence ciddi bir uyarı işareti olarak kabul edilmeli.

Bir başka açıdan bakacak olursak; cari açık rakamı bu kadar büyürken bütçenin bozulması, faizlerin yükselmesi, kurların hızlanmasının da doğal olduğunu artık bilmemiz gerekiyor. Yani komplo teorileri ve “bizi zora sokmak istiyorlar” gibi politik sözlerin geçerliliğinin olmadığını kesin olarak görmüş oluyoruz. Siz bu kadar cari açık verirseniz bunun sonuçlarına da katlanmak zorundasınız. Siz ekonomiyi dengeli ve istikrarlı götürmek yerine, aşırı büyüme sevdasına kapılırsanız, bunun sürdürülebilir bir denge olmadığını da, tekrar ve tekrar, görürsünüz.

Haberin Devamı

Cari açık rakamı başlı başına tehlikeli bir sınırı gösteriyor. Ancak yüksek cari açığın finansmanının da ayrı bir uyarı verdiğini görmek gerek. Cari açık yüksek olabilir ama bunun finansmanını sağlıklı yollarla, örneğin doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıyla sağlıyorsanız, yine de fazla sorun olmaz. Ancak siz bu açığı sürekli borçlanma ve sıcak para ile kapatıyorsanız, işte o zaman sorun bulunduğunu, sürdürülebilir olmadığını kabul etmeniz gerekir.

2017 yılında turizm gelirleri bir önceki yıla göre bir miktar arttı ama bankaların ve reel sektörün borçlanmasının yükseldiğini, portföy yatırımlarının arttığını, doğrudan yabancı sermaye girişinin azaldığını buna karşılık sermaye çıkışının hızlandığını, yani finansmanın giderek daha sağlıksız hale geldiğini gördük.

Özetle; dün açıklanan cari açık rakamları ekonomideki dengelerin sürdürülebilirliği açısından ciddi bir tehlike sinyali niteliğinde. Aynı zamanda sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak bir üretim yapısından çok uzak olduğumuzun da işareti.

Haberin Devamı

ENFLASYON GÜVENSİZLİĞİ

Ekonominin bir diğer yumuşak karnı da yüksek enflasyon. Küresel krizden bu yana neredeyse hiçbir ülkede yüksek enflasyon kalmadı, biz aşırı büyüme sevdasının bir sonucu olarak, enflasyonumuzu yeniden çift haneye çıkardık.

Şimdi başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünya yeniden enflasyonla tanışırken, bizim enflasyonu indirmemiz daha da zorlaştı.

Bunun en önemli nedenlerinden biri de enflasyonla mücadelede temel araç olan faizlerle ilgili kompleksli yaklaşımımız. İşte siyasi karar alıcıların popülist yaklaşımları nedeniyle enflasyonla mücadele konusunda da, gerekli tedbirler alınamayacağı beklentisiyle, ciddi bir güvensizlik yaşanıyor.

Haberin Devamı

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dün yine enflasyonun tek haneye indirilmesi için her şeyi yapacaklarını söylemiş. Bunun için gerekli bir çok unsuru sayan ve bu söylemle piyasalara enflasyonla ilgili güven vermeye çalışan Şimşek’in çok iyimser tablo çizdiğini piyasadakiler, bence kendisi de, biliyor. 

Mevcut temel siyasi ve ekonomik tercihler devam ettiği sürece, Mehmet Şimşek’in de yapacağı fazla bir şey bulunmuyor.

Yazarın Tüm Yazıları