Enver Şükrü Göncüoğlu

Diyabet ve Spor İlişkisi

9 Nisan 2019
Günümüzde sağlıklı yaşamın olmazsa olmazı olan spor ve egzersizin faydaları bazı hastalıklara sahip olan kişilerde daha bariz olarak kendini göstermektedir. Bu hastalıklardan biri ve belki de en önemlisi diyabettir.

Spor ve egzersiz her insan için faydalıdır elbette. Diyabette temel sorunun vücuttaki şekerin yeterince yakılamaması, düzensiz yakılması olduğu düşünüldüğünde egzersiz sayesinde enerji harcamanın önemi ortaya çıkacaktır.

Aslında diyabet riski taşıyan kişilerde (kilo fazlalığı olan, birinci derece yakınlarında diyabet olan) bile egzersiz çok değerlidir. Çünkü bunlarda insülinin eksikliğinden çok yeterli işlev gösterememesi, bu yüzden zamanla insülin salgısının azalarak diyabet gelişmesi söz konusudur.

Diyabetli birey nasıl egzersiz yapmalı, nelere dikkat etmeli?

Diyabete bağlı ayak sinirlerinde ya da damarlarında ciddi hasar bulunan hastanın uzun yürüyüşler yapmasını istemeyiz. Çünkü bu hastaların ayaklarına uzun süre vücut ağırlığının baskısı sonucunda (gerek ayakların kanla yeterince beslenememesi, gerekse ayaklarda his kusuruna bağlı olarak) kolayca yara açılabilmekte, daha kötüsü bu yaralar zor tedavi edilmektedir.

Aynı şekilde diyabete bağlı gözün Retina tabakasında kanamaya elverişli damarları bulunan bir hastanın ağırlık kaldırması, karın kaslarını zorlaması, kısacası ıkınmaya yol açabilecek bir spor yapması göz içi kanamayla sonuçlanabilir.

Yukarıda bahsettiğimiz bu noktaların dışında da diyabet için bazı özel riskler bulunmaktadır. Örneğin bu hastalarda kalp ve damar tıkanıklığı riski daha belirgin olarak fazladır.

Hele ek olarak Hipertansiyon, kolesterol veya kan yağlarında fazlalığı olan, kilolu, sigara içen, birinci dereceden yakınlarında erken yaşta kalp krizi öyküsü (erkek yakınlarında 45, kadın yakınlarında 55 yaştan erken gelişmiş olan) bulunan kimselerde bu risk çok daha fazladır.

Diyabetlilerde hangi tür egzersiz daha faydalıdır?

Yazının Devamını Oku

Diyabet Hastaları Dikkat! Bu Besinler Sağlığınızı Koruyor

19 Şubat 2019
Modern çağın salgın hastalığı diyabetin tüm dünyada hızla artmasıyla birlikte dikkatler hastalıktan korunmada alınacak önlemlere çevrilmiş durumda. Dengeli ve düzenli beslenmenin yanı sıra doğal beslenme alışkanlığının diyabetle mücadelede çok önemli role sahip. İşte bu mücadelede öne çıkan doğal besinler...

PIRASA, SARIMSAK, SOĞAN

Çocukken annelerimizin bizlere zorla yedirdiği faydalı üçlü! Tıbbın dönüp, dolaşıp anneleri haklı çıkarması ne ne garip! Annelik içgüdüsü bu olsa gerek; faydalı olanı zorla da olsa çocuğuna yediriyor. Bu üç sebzenin de hem şeker düşürücü, hem de kötü kolesterolü düşürücü etkisi olduğu gösterilmiş.

Nasıl tüketelim?

Bu sebzelerde çok pişirince etkili olan maddeler azalmakta. Bu yüzden özellikle pırasa ya buharda pişirmeli ya da wok tavada hızla çevrilmelidir. Soğan ve sarımsak zaten çiğ olarak da tüketilebilir.

TARÇIN

Hangi madde ile işe yarıyor?

Tarçının kan şekerini düşüren insülin hormonunun salınımını ve etkisini arttırdığı düşünülüyor.

Hangi tarçın?

Yazının Devamını Oku

İnsülin Direnci Nedir? İnsülin Direnci Belirtileri Nelerdir?

16 Ocak 2019
İnsülin direnci nedir? İnsülin direnci belirtileri nelerdir? Obeziteden diyabete, hipertansiyondan gut hastalığına pek çok ciddi sağlık sorununun başlıca nedenlerinden biri olan insülin direnci hakkında bilinmeyenleri ve dikkat edilmesi gerekenleri İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Enver Şükrü Göncüoğlu’ndan öğrendik.

Zayıflama diyetlerinde tüm çabalara rağmen kilo veremiyor ya da çok çabuk, kontrolsüz bir şekilde kilo aldığınızı düşünüyorsanız, açlığa dayanamama, şeker, tatlı krizleriniz çoğaldıysa tüm bu şikayetlerinizin sebebi insülin direnci olabilir.

İNSÜLİN DİRENCİ NEDİR?

İnsülin, pankreas bezinden salgılanan ve kandaki şeker seviyesini düzenleyen bir hormondur. Kandaki şekerin kaynağı ise besinlerle alınan şeker, şeker dışında kalan karbonhidratlar, yani unlu ve nişastalı diğer yiyeceklerdir. Her türlü karbonhidrat kana şeker olarak karışır. Hücreler kandaki şekeri insülin aracılığıyla alır ve enerji olarak kullanır. Şeker metabolizmanın çalışabilmesi için gerekli enerjinin sağlanması için bir çeşit “yakıt” maddesi olarak kullanılır. Kandaki şeker oranı fazla yükselecek olursa pankreas bezi daha fazla insülin salgılamaya başlar. Kanda aşırı seviyelerde insülin bulunması yenilen gıdaların süratle yağa çevrilip depolanmasına, özellikle kalp ve karaciğer hücrelerindeki insülin reseptörlerinin duyarsızlaşmasına yol açar. Aşırı insülin varlığı bireylerin metabolizmasını adeta bir “yağa dönüştürme” ve “yağ depolama” makinesı haline getirir.

İNSÜLİN DİRENCİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR? 

Bedeninizde en yağlı bölgeler bel, göbek ve karın bölgesindeyse bu durum o kişide insülin direnci sorununun olabileceğine işaret eder. İnsülin direncinin başlıca işaretleri; tatlı krizleri, unlu-nişastalı besinlere düşkünlük, sık ve çabuk acıkma, gece yemeleri, hızlı yemek, yemeklerden sonra terleme, uyuklama, halsizlik, yorgunluk, çarpıntı halleri, acıkınca sinirli olma durumları, açlıkta ve yemek sonrasında konsantrasyon bozulmaları, unutkanlık halleri, sabah yorgunluğu, baş ağrıları, ödem ve şişmedir. İnsülin direnci hastaları yemeklerden kısa bir süre sonra yeniden yiyecek bir şeyler aramaya başlarlar ve yemeklerden sonra bir ağırlık çökmesinden uykuya eğilim gösterdiklerinden yakınırlar. Gecede birkaç kez iç çamaşırlarınızı değiştirmenizi gerektirecek ölçüde terlemelerle uyanıyorsanız, sabah yataktan keyifsiz, mutsuz, yorgun, bitkin, sinirli, gergin hatta baş ağrısıyla uyanıyorsanız, gün içinde sık sık acıkma nöbetleri yaşıyor “elimin altında bisküvim çikolatam olmazsa içim rahat etmez” diyorsanız sorununuzun insülin direnci olabileceğini düşünerek hemen Diyabet ve İnsülin Direnci konusunda uzmanlaşmış bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.

İNSÜLİN DİRENCİ TEŞHİSİ NASIL KONUR? 

Yazının Devamını Oku