36 bin araç nasıl kayboldu?

TÜRKİYE’de otomobil ve hafif ticari araç satışları her ay düzenli olarak açıklanır. Yani ‘hangi marka ne kadar satmış’, ‘hangi modeli daha fazla talep görmüş’ hepsini şeffaf olarak görürüz.

Haberin Devamı

Otomotiv bu konuda düzenli veri açıklayan yegane sektörlerden biridir. Şeffaf ve kurumsal bir sektördür. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) her ay sonunda markalardan, model ve sınıf olarak satışlarını ister ve bunları toparlayıp rapor olarak sunar. Buna göre pazarın durumu, markaların sıralaması, en çok satan otomobillerin listesi belli olur. Firmalar da bu rapora göre stratejilerini belirleyip hedeflerini koyarlar. Çoğu zaman ilk 10 marka arasında ne denli çetin bir mücadele olduğunu, sıralamanın ‘at başı’ şeklinde nasıl son anda değiştiğine şahit oluruz.

Ama dediğim gibi ODD’nin raporunda yer alan rakamlar firmaların beyanlarına dayalıdır. Özellikle filo satış rakamlarını başka bir kayıt olmadığı için tamamen ‘gönlünden ne koparsa’ şeklinde verirler. Ama satış rakamlarında Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerini de dikkate almak durumunda olduklarından çok fazla sapma yapma şansları yoktur. Çünkü TÜİK gecikmeli de olsa, trafiğe kaydı yapılan araç sayısını düzenli olarak verir. Burada tam anlamıyla kesin rakamlar oluşur. Bu yüzden otomotiv markaları aylık satış rakamlarını verirken bunun bilincinde hareket ederler.

Haberin Devamı

Ama son yıllarda özellikle kritik dönemlerde, markalar ve bayiler nezdinde açığa satışlar yaşandığından ODD ve TÜİK raporları birbirini tutmamaya başladı. Bazı firmalar ve bayiler hedeflerini tutturabilmek için ellerindeki araçları satılmış gibi gösterip, ODD’ye beyan ediyor. Bayiler bu tip araçları daha sonraki aylarda stokta yer alan ‘sıfır 2. el’ olarak satmaya devam ediyor. Ama bazı araçlar ki bunlar TÜİK raporlarından ortaya çıkıyor, trafiğe kaydı olmadan satılmış gibi gösteriliyor. İşte bunu da sadece iki rapor arasındaki farka bakanlar anlayabiliyor. Şöyle bir 2016 yılı TÜİK raporuna baktığımızda Türkiye’de ODD’nin açıkladığı satış rakamlarından 35 bin 799 adetlik bir sapma olduğunu görüyorsunuz. “Ama TÜİK’te daha fazla marka yer alıyor” diye düşünen olursa merak etmeyin, ODD raporunda yer alan 45 markaya göre hesap yapılmıştır. Sonuç olarak trafiğe kaydı yapılan araç sayısı ODD’nin açıkladığından daha az. ODD, 2016 yılında toplam 983 bin 730 adet otomobil ve hafif ticari araç satıldığını açıklarken TÜİK aynı dönemde trafiğe kaydı yapılan araç sayısının 947 bin 921 adet olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

Yani aradaki fark sanki satılmış gibi gösterilmiş araçlardan oluşmuş. Bunun üzerine trafiğe kaydı yapılıp yine satılmış gibi gösterilen ‘sıfır 2. el’ araçları da eklediğimizde rakam 2-3 katına çıkıyor.

İşte o zaman ne oluyor ben size söyleyeyim. Eldeki bu satılmış gibi gösterilen araçlar bir sonraki yıl satılıyor. Hemen bunun için yeni bir TÜİK örneği vereyim. 2017 yılının ilk 3 ayında TÜİK raporundaki toplam satış ODD raporundan yaklaşık 79 bin daha fazla. Yani o 2016 yılında satılmış gibi gösterilip, trafiğe kaydı yapılmayan araçlar var ya, bu yılın ilk 3 ayında ancak kayıt olmuş. Böyle olunca da ODD’ye göre ilk 3 ayda 156 bin, TÜİK raporunda ise 235 bin adet civarında araç satışı yapılmış gözüküyor. Pazarın daha sağlıklı olması için bence firmalar ve bayiler artık bu satılmamış araçları satılmış gibi göstermekten vazgeçmeli. İnanın markaların değerlerini düşürüp, tüketiciyi yanıltmaktan başka bir amaca hizmet etmiyor, bayiler arasında haksız rekabet yaratıyorlar.

Haberin Devamı

TEPELERDE DEĞİŞİM İDDİASI
27 Şubat’ta ‘Ferit Şahenk otomobilden vazgeçer mi?’ başlığıyla Doğuş Otomotiv’in Katarlı bir gruba satılabileceği iddiasını sizlere aktarmıştım. Bu yazımla ilgili ne Doğuş Grubu’ndan ne başka kanallardan bir yalanlama veya açıklama gelmedi. Bu iddiaların doğru olup olmadığını inanın ben de pek bilmiyorum. Bu konuda çok fazla istihbarat geliyor ama henüz güvenip de yazılabilecek noktada değiller. Ama Volkswagen Grubu’nda yüzde 17, Porsche’de yüzde 12.83 hisseye sahip fonun Katarlı olduğu düşünülürse, böyle bir operasyon inanın pek fazla da şaşırtmaz.

 

İşte henüz bu iddialar ortada dolaşırken, geçen hafta otomotiv sektöründe yeni bir söylenti rüzgarı esmeye başladı. O da Doğuş Otomotiv’in bünyesindeki bir çok markanın üst yönetiminin değişeceği yönündeydi. Yani Volkswagen’den Audi’ye, Seat’tan Porsche’ye kadar markaların üst yönetimlerinde bir revizyona gidileceği iddia ediliyor. Marka yöneticileri bunu şu an için doğrulamasa da olur mu olmaz mı önümüzdeki günlerde net olarak göreceğiz.  Türkiye’nin en çok otomobil satan sessiz grubunu izlemeye yakından devam ediyoruz.

 

Yazarın Tüm Yazıları