Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. SerdarYazarın Tüm Yazıları

Tasarruf maliyetsiz kredidir

Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ‘ın beş, altı yıl önce söylediği ‘Biz tasarruf ettikçe zenginleşen, zenginleştikçe tasarrufu artan bir millet olmak zorundayız’ sözü aklıma geldi.

Haberin Devamı

Bolluk, bereket döneminin ardından, birçok ülkede olduğu gibi bizde durgunluk periyoduna girdik.

***

Hazine ve Maliye Bakanı sayın Berat ALBAYRAK, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, TİM Başkanı İsmail Gülle, ekonomist ve iş insanlarının katıldığı toplantıda, ‘2018 Mali yılı için kamu harcamalarında tasarruf tedbirleri alınmaya başlandı‘ dedi. Sayın Albayrak ‘ın ‘Tek hazine hesap uygulamasının yaygınlaştırılması ile alakalı yasal düzenlemeler hayata geçirilecektir.’ sözü ile Refah-Yol Hükümetinin başarıyla gerçekleştirdiği uygulamayı hatırladık.

Artık kamu harcamalarında tasarruf tedbirleri alınacak.

***

Oldum olası, karamsarlığı sevmem.
Daima geleceğe ümit ve heyecanla bakıp, gençliğe, ülkemiz insanına ve kaynaklarına güvenirim.
Daralan ekonomi ve sıkıntılardan; yöneten, yönetilenler, yani tüm kesimlerle, sabır, gayret, disiplinli çalışma, dayanışma ile daha çok üreterek çıkıp dinamik, güçlü ve mutlu bir döneme adım atacağız.

***

Haberin Devamı

Yeter ki kaynakları planlı, doğru, yerinde, denetime açık bir şekilde kullanalım,
Yeter ki israf etmeyelim,
Yeter ki halkın ve ülkenin menfaatini gözetelim...

***

MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR

Kamuda israf yoktur diyebilir miyiz?
Devlet kurumları yıllardır, bolluk ve bereketin avantajlarını hoyratça kullandı.
Belediyelerde aynısını yaptı!
Mızrak çuvala sığmadı.

***

Sayın Cumhurbaşkanı ve sayın Bakanın işaretleri çok önemli,
Tasarruf dönemine girdik...

GÖSTERİŞLİ HİZMET BİNALARI

Bakanlık, Müsteşarlık, Başkanlık, Kurum, Kuruluşlarının çoğu kiralık binalarda hizmet veriyor.
Hizmet binaları yanında otomobil, helikopter, uçak, servis araçları, lojmanların kiraları devletin hazinesine ciddi yükler bindiriyor.

***

Vatandaşların üçte biri kirada oturuyor diye devlette kiraya çıkmamalı!

***

Geçen yıl, bunların kiraları için 3 milyar TL,
Kamu binaları dahil, bakım ve onarımlar için 4.5 milyar TL,
Kamu binalarının yapımı için müteahhitlere 10 milyar TL ödenmiş.
Sosyal tesis ve lojman onarımlarının giderleri başka bir yara...
Satın alınan binalar ve araçlar da cabası!
Ödeme kalemi çok, tek tek yazmak güç.

***

Haberin Devamı

Sağlık Bakanlığı, 2017 ‘de hizmet binasına, ayda 2,5 milyon TL ye yakın kira ödemiş.
Kapatılan Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinin Bursa hizmet binasının geçen yıl ki aylık kirası 80 bin TL idi, bu yıl daha da artmıştır.
Sağlık Müdürlüğü hala burasını elinde tutuyor!..
İller Bankası, Fomara’da ki binalarını boşaltıp birkaç yıl önce kiraya çıkmıştı.
Eski binalar hala bom boş yatıyor!...

***

Bunlar gibi onlarca yer var.
Ülke genelini düşününce!..

RESMİ HİZMETE MAHSUSTUR

‘Beyaz plakalı araç saltanatı’ ise başka bir sorun!
Araçların kapılarına ‘Resmi Hizmete Mahsustur’ yazardı, bir de siyah plakaları vardı.
Halk tanırdı, bilirdi devletin aracını, mesai dışında gözlerdi memurunu.
Gece yarısı bir yerlerde görünce vatandaşlık görevini yapar, şikayet ederdi...

***

Haberin Devamı

Şimdi aile boyu araç saltanatı yaşanıyor.
Plaka beyaz, kapıda yazı yok, vatandaş denetimi korkusu da yok...
Vicdan da yoksa sorun yok, tatile bile gidilebilir o arabayla!...

***

Devletlerden, fonlardan, bankalardan, bankerlerden kredi kullanma girişimlerimiz var.
Ekonomistler, kredi maliyetlerinin arttığını söylüyorlar.

***

Merkezde ve yerelde, acil olmayan işlerin yapımı ertelenmeli, israf edilmemeli.
Savurgan, hoyrat, zamansız ve abartılı harcamalara son verip mali kapasitemizi yükseltebilir, alınması düşünülen kredi miktarlarını düşürebiliriz.

***

Sayın Cumhurbaşkanı ve Hazine Bakanı’nın mesajlarını doğru okumalıyız.
Dünü değil, yarını konuşmalıyız.

BOŞ MU VERMELİ?

Haberin Devamı

Toplumsal rolleriyle bilinen üç tıp doktoru ve Milli Eğitime bağlı bir lisede müdür yardımcısı, öğretmen olan arkadaşlar olarak sohbet ederken, yeni makalemde ‘kamuda tasarruf’ konusunu ele alacağımı söyledim.
- “Boş ver, yazma”, “Yağmur yağmış Bursa’ya, şimşekler gökyüzünde ahenkle ışık dansı etmişler. Çiçek, böcek, kuş yaz!’ dediler, hep birden.
Neden diye sormama da fırsat vermediler;
- “Aman, başına iş mi alma!..” diye de ilave ettiler.

***

Yine de yazdım,
Ama tekrar tekrar okudum!..

Yazarın Tüm Yazıları