Aşı sağlıktır durmalı bu şiddet

Tartışılan konular arasına ‘aşı’ da girdi.

Aşı yaptırmalı mı, yaptırmamalı mı?..
*
CAHİLLİK DER GEÇERDİK

Mesleğe yeni başladığım 80’li yıllarda, daha öncesinde özellikle kırsal kesimde aşıyla ilgili sorunlarla karşılaşılıyordu;
“Bizi kısırlaştırmak istiyorlar”
“Hasta etmek istiyorlar”
“Soyumuzu, neslimizi kurutacaklar”
İpe sapa gelmez bir sürü iddiayla çocuklar aşıdan kaçırılırdı.
Cahillik işte der geçer, işimizi yapardık.
*
Sağlık Ocağı sisteminin amacı;
Halkın sağlığını korumak, aşısız bebek, çocuk bırakmamaktı…
Aşı izlem formlarımız vardı. Belirlenen sayıda aşı yapıyor, oranları tutturuyorduk.
Devlet, bu işleri ciddiyetle takip ediyor, sağlık çalışanlarına puantaj karşılığı maddi destek veriyordu…
Hedefi tutturamayanlar da kağıt üzerinde, ‘kalem aşısı’ yapıyordu!..
Aşı, sağlık çalışanlarının namus borcuydu;
Aşılar yapılmalı, aşısız insan kalmamalıydı…
Zaman zaman öğretmen, imam, jandarmadan da destek istenirdi.
*
TC Sağlık Bakanlığı aşı konusunda;
‘Aşı, insanları hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmek için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Vücut bu şekli ile kendisine zarar vermeyen mikrop ya da toksinleri tanır ve onlara karşı bir savunma yöntemi geliştirir. Böylece gerçek mikropla karşılaşıldığında da bu yöntemle savaşır ve kişi hastalığa yakalanmaz.’ diyor.
*
AŞI SAĞLIKTIR

Bir hastalığın mikrobuyla hazırlanıp ağıza damlatılan, cilt altı, kas veya damar içine verilen karışımlarla bulaşıcı hastalıklardan korunulur.
Aşı yapılan bebek, çocuk veya yetişkinler hastalığa karşı dirençli olurlar,
Birey, aile ve toplum böylelikle sağlıklı kalır.
*
Devletimiz; Hepaptit, BCG (verem), Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Kızamık ,Pnömokok, Kızamıkçık, Kabakulak, Polio, Hemofilus İnfluenza, Suçiçeği aşılarını ve pekiştirme denilen rapel uygulamalarını ücretsiz yapıyor.
Bu sayede;
Difteri, boğmaca ve tetanoz,
Çocuk felci,
Sarılık, siroz ve karaciğer kanseri,
Suçiçeği,
Menenjit, zatürre ve orta kulak iltihapları,
Verem,
Orta kulak iltihabı, subakut sklerozan panensefalit hastalığından,
Doğumsal kızamıkçık sendromu ve kabakulaktan,
Zatürree, beyin iltihabı ve kan zehirlenmelerinden korunuyoruz.
*
Sağlık Bakanlığı şunları bilmemizi ve yapmamızı istiyor;
Hayatın her aşamasında aşılamanın önemi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması; her yaştan insanın korunmasını sağlamak hedeflenmelidir.
Çocuklarımızın aşılanmasını sağlayalım. 
Aşılanma şansını kaçıranlar var ise aşılanmaları için sağlık kuruluşlarına götürelim.
Sağlıklı bir toplumun gereği için aşılama hizmetinin vazgeçilemez olduğu bilincini tüm kesimlere ulaştıralım.
Aşılama ile sağlıklı bir geleceğe doğru çocuklarımızla birlikte sağlıklı adımlar atalım.
*
Aşılama sadece çocuklara yönelik bir işlem gibi düşünülmemeli.
Korunmanın, tedavi etmekten daha kolay, daha ucuz ve daha güvenli olduğu unutulmamalı.
*
AŞI YAPTIRMAMA KAMPANYASI

Eskiden ‘aşı kampanyaları’ yapılırdı, şimdi ‘aşı yaptırmama kampanyaları’ prim yapıyor!..
Bazı aşıların klinik deneylerinde tespit edilen yan etkilerden yola çıkılarak milleti aşı yaptırmamaya, üstelik bunun da bir hak olduğu propagandasıyla ‘aşı yaptırmama’ tartışılıyor…
Son derece yanlıştır, hatalıdır, kasıtlıdır;
Masummuş gibi gelse de amaç; daha çok insanın hasta olması, bu ülkede salgınların yaşanmasıdır!
Halk korunmalı, bu tür kampanyalara geçit verilmemeli,
Uyanık olunmalı…
*
AŞI YOKSA, OKUL YOK

Gelişmiş, zengin ülkelerde insanlar; kızamık, çocuk felci, difteri, menenjit, boğmaca, verem gibi bulaşıcı hastalıkların etkilerini görmüyorlar.
Vatandaşlarımız niçin görsün?..
*
Bizde aşının zararları (!) tartışılırken, İtalya aşılarını yaptırmamış çocukların okullara, yuvalara, anaokullarına kabul edilmeyeceğini halka bildirdi. Aşısız çocuklarını okula gönderen ailelere de 500 Euro ‘ya kadar para cezası uygulanacakmış…
İtalya Sağlık Bakanı Giulia Grillo, ‘Kurallar basit, aşı yoksa okul yok’ dedi…
*
Elin oğlu ne yapıyor, biz ne yapıyoruz!..
*
Aşılar olmasaydı; veba, grip, AİDS, tifo, çiçek, verem, kolera, salmonella, listerya salgınları devam etseydi, dünya nüfusu 7.5 milyar olamazdı…
1918 yılında başlayan “İspanyol Gribi” iki yıl içerisinde 20 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.
Salgınlar tarihi acılarla, felaketlerle doludur.
*
Düzensiz aşı veya aşısızlık,
Savaşlar,
Göçler,
Afetler,
Düzensiz yerleşimler,
Çarpık kentleşme, kötü alt yapı,
Güvensiz içme suyu,
Uygunsuz barınma,
Hijyen yetersizliği,
Açlık veya yetersiz beslenme,
Ekonomik, sosyal kriz şartları salgınların ortaya çıkmasına neden olur.
Cehalet ise bambaşka bir sorun!..
*
AŞI SORUNU

Tüm gayretlere rağmen ülkemizde bazen aşı sıkıntısı oluyor!
‘Suriyeli meselesi’, gelişmemiş ülkelerden gelen yoğun nüfus, kısaca  ‘aşısız insanlar’ risk olmaya devam ettikçe de sorun bitmeyecek…
*
Sağlık Bakanımız ve Bakanlık çalışanlarının çabaları da bir yere kadar!..
Kontrolsüz, bildirimsiz, kayıtsız insanların aşılarını yapmak kolay değildir.
Bu da başka bir meseledir.
*
Sizlerin sağlığı, sağlıklı olması için çabalayan Hekimlere, sağlık personellerine güvenin;
Aşıyı sorun, öğrenin, bilgilenin
Uyarıları kulak arkası yapmayın
Mikropla, hastalıkla inatlaşılmaz!..
Bedeli ağır oluyor…

 HEKİME ŞİDDET DURMALI

Hekim demişken, ne oluyor bu topluma arkadaş!..
Hekime, sağlık çalışanlarına şiddet sürüyor…
İzmir’de yaşanan hadiseye bakar mısınız;
Aile Sağlık Merkezinde görevli Dr. N. Ersoy Yoğurtçuoğlu, kocası için ilaç yazdırmak isteyen B.K. isimli kadının bu teklifini kabul etmemiş, kısa bir süre sonra Sağlık Merkezine gelen B.K ’nın kocası M.Y. ve yanındakiler, saldırı yaparak Dr. Yoğurtçuoğlu ile araya giren öğretmen Ali Türk ’ü darbetmişler…
Ayıp ayıp, ayıp ya hu!..
*
ÖĞRETMEN ÖLDÜRÜLDÜ

Bir acı haber de Kocaeli ‘nin Gebze ilçesinden geldi!..
Atatürk Anadolu Lisesi, 11’inci sınıf öğrencisi F.C., Müdür Yardımcısı Necmeddin Kuyucu ‘yu bıçakladı. Öğretmen Kuyucu, hayatını kaybetti…
*
Söylenecek söz kalmadı…
Doktor, öğretmen, üniversite hocası şiddet görüyor, öldürülüyorsa; demek ki o ülkede birçok şeyin çivisi çıkmıştır!  
*
Şiddete, baskıya, ayrıştırmaya, ötekileştirmeye, aşağılamaya ve kayırmacılığın her türlüsüne karşı çıkılmalı, dilimizi, üslubumuzu, tarzımızı düzeltmeliyiz!..

Ülkemize yakışmıyor mu bunlar?..