Bin aya bedel Kadir Gecesi

Kadir Gecesi’nin mübarek olması Kuran-ı Kerim’in bu gecede indirilmiş olmasından kaynaklanır. Aslında Allah bize bir mesaj veriyor. Ey insan, bir düşün, amacı zamana değer katmak değil, insana değer katmak olan bu kitap indiği geceyi bin aydan daha hayırlı yapmışsa, indiği ayı on bir ayın sultanı haline getirmişse, Kuran senin gönlüne ve hayatına inerse sana ne kadar değer katar?

Haberin Devamı

RAMAZAN ayının mübarek oluşu, Kadir Gecesi’nin bu ay içerisinde yer almasındandır. Peygamber Efendimiz (sav), “... Bu ayda öyle bir gece vardır ki, bin aydan daha hayırlıdır. Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir” (Nesâî, Sıyâm, 5) buyurarak Kadir Gecesi’nin önemi hakkında bize ipuçları vermektedir.

Kadir Gecesi’nin mübarek olması ise Kuran-ı Kerim’in bu gecede indirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Kadir suresinde bu husus şöyle anlatılmaktadır: “Şüphesiz, biz onu (Kuran’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir, 97/1-5)

Haberin Devamı

Kuran’ın amacı zamana değer katmak mıdır? Öyle olmasa gerek. Peki, bu gecenin bin aydan daha hayırlı oluşunu nasıl anlamalıyız? Aslında Allah bize bir mesaj veriyor. Ey insan, bir düşün, amacı zamana değer katmak değil, insana değer katmak olan bu kitap indiği geceyi bin aydan daha hayırlı yapmışsa, indiği ayı on bir ayın sultanı haline getirmişse, Kuran senin gönlüne ve hayatına inerse sana ne kadar değer katar?

Böylesine faziletli bir gece hakkında Rasûlullah (sav), “Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. Her kim ramazan orucunu, inanarak ve mükâfatını Allah’tan umarak tutarsa geçmiş günahları bağışlanır” (Buhârî, Savm, 6) buyurmuştur. Fakat Peygamber Efendimiz Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu kesin olarak bize bildirmemiş, bu eşsiz gecenin ramazanın son on günü içindeki tek sayılı gecelerde aranmasını tavsiye etmiştir. Bazı hadis rivayetlerinde Kadir Gecesi’nin ramazanın yirmi yedinci gecesi olduğu ifade edildiği için İslam âleminde ağırlıklı olarak bu gece ibadetle değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Aslında Kadir Gecesi’nin kesin olarak belirlenmemiş olması, ramazanın her gecesinin Kadir Gecesi imiş gibi geçirilmesi gerektiği anlamına gelmektedir. “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil!” sözü de bunu ifade etmektedir.

Haberin Devamı

NASIL İHYA ETMELİ?

Kadir Gecesi’ni araştırıp ihya etme arzusu, iman alâmetlerinden sayılmıştır. Allah Teâla, Kadir Gecesi’nin zamanını gizli tuttuğu için Peygamber Efendimiz (sav), ramazan ayında, ibadet hususunda diğer aylarda görülmeyen bir gayret içinde olurdu. Ramazanın son on gününde ise kendisini daha fazla ibadete verirdi. Bu günlerde geceyi ihya eder, ailesini uyandırırdı.

Hz. Âişe validemiz, Peygamber Efendimize (sav) “Ey Allah’ın Rasulü (sav)! Kadir Gece’sinin ne zaman olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sormuştu. Rasulullah (sav) “Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et!” buyurdu. (Tirmizî, Deavât, 84)

Haberin Devamı

Kadir Gecesi namaz kılmak, Kuran okumak, tevbe, istiğfar ve dua ile meşgul olmak, Allah’ı zikretmek, salavat getirmek ve tefekkürde bulunmak gibi ibadetlerle değerlendirmelidir. Üzerinde namaz borcu olanların nafile namaz kılmadan önce hiç değilse beş vakit kaza namazı kılmaları daha faziletlidir. Bunlara ilaveten, gönül almak, infak ve yardımda bulunmak gibi her türlü salih amellerle Kadir Gecesi’nin gündüzünü de ihya etmek güzel bir davranıştır. Akşam, yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılan kişinin de Kadir Gecesi’nden pay almış olacağı bildirilmiştir. Dolayısıyla ramazanda cemaatle namaz kılmaya daha çok dikkat etmelidir.

Bu geceyi ihya edenlere vaat edilen mükâfatlar, Allah Teâla’nın mümin kullarına olan merhamet ve ikramını göstermeye yeterlidir. Yüce Rabbimizin bu kadar büyük ihsanına ve kolaylaştırmasına rağmen ramazanda affedilmeyen kimse için de artık yapılacak bir şey yoktur. Allah Rasulü (sav) buyurur: “Ben yanında zikredildiğim halde bana salât okumayan kimsenin burnu sürtülsün! Ramazana erişip de günahları affedilmeden çıkan kimsenin burnu sürtülsün! Anne ve babasına veya bunlardan birine yetişip de onlar sayesinde cennete girmeyen kimsenin burnu sürtülsün, rahmetten uzak olsun.”

Haberin Devamı

(Tirmizî, Deavât, 100/3545)

 

KADİR GECESİ’NİN TAYİNİ HAKKINDAKİ RİVAYETLER NASIL ANLAŞILMALIDIR?

Kadir Gecesi Kuran’da belirtildiğine göre, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Kadir Gecesi’nin ramazan ayında olduğu kesindir. Ancak hangi güne tekabül ettiği konusunda farklı rivayetler vardır.

Kadir Gecesi’nin ramazan ayının 27. gecesinde olduğu (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 179-180) genel kabul görmüş olmakla birlikte, ramazanın son on gününün tek gecelerinde (Müslim, Sıyâm, 207) veya son yedi gecesinde aranması ile ilgili farklı rivayetler de vardır. (Müslim, Sıyâm, 205-206) Dolayısıyla ramazanın son gecelerinin tamamını Kadir Gecesi’ymiş gibi değerlendirmek gerekir.

Haberin Devamı

Bir Ayet: ŞÜPHESİZ, biz onu (Kuran’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.  (Kadir, 1-5)

Bir Hadis: ALLAH Rasulü (sav) Kadir Gecesi’nde hangi duayı okuyacağını soran Hz. Âişe’ye, “Allahım! Sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni de affet” şeklinde dua etmesini tavsiye etmiştir. (Tirmizî, Deavât, 84)

 

Yazarın Tüm Yazıları