Ergenlik hâlâ bitmedi mi?

Çocuğunuzun, 20 yaşında bile olsa, hâlâ bir ergen olduğunu, beyninin ve hormonlarının gelişmekte olduğunu unutmayın. Ergenlere özel tipik davranış ve tutum içinde olmasını doğal karşılamaya çalışın.

Haberin Devamı

Danışan: Çocuğumla kesinlikle geçinemiyoruz. Sürekli bir gerginlik, sürekli bir tartışma.
O kadar tatlı, yumuşak bir çocuktu ki, o gitti başka biri geldi sanki. 20 yaşına geldi, artık çocuk değil ama bazen tam bir çocuk gibi davranıyor, beni çileden çıkarıyor.
Hem çok bağımsız olmak istiyor hem de çok sorumsuz davranıyor. “Bana karışmayın” diyor ama hayatını bir türlü istediğimiz gibi düzene sokamıyor.
Dr. Başak: Tam o yaşın özelliklerini anlattınız. Ergenler hem artık yetişkin gibi davranmak, bağımsız olmak isterler hem de tam bir yetişkin gibi davranamayabilir, sorumluluklarını aksatabilirler.
Danışan: Ama artık 20 yaşına geldi, ergenlik çoktan bitmedi mi?
Dr. Başak: Ergenlik dediğimiz dönem, sizin de bildiğiniz gibi bir çocuğun yetişkin olmaya hazırlandığı dönem.
Çocuğun yetişkin olabilmesi için zihinsel, fiziksel, hormonal ve sosyal anlamda gelişimini tamamlaması gerekir.
Fiziksel gelişimin tamamlandığını gördüğümüz anda diğer alanlarda da çocuğun geliştiğini farz etmek ve çocuklarımızdan yetişkin gibi davranmalarını beklemek çoğu zaman bizi yanıltıyor.
Danışan: Herhalde benim sorunum da bu. Benim boyumda, benim gibi giyinen, benim gibi konuşan, benim gibi yiyen birinin hâlâ çocuk gibi sorumsuz davranmasını kaldıramıyorum.
Peki biz niye ergenlik 18’de biter diye biliyoruz?

ONLAR DA BU DÖNEMDE ÇOK ZORLANIYOR

Dr. Başak: Beyin araştırmaları ile ilgili teknolojiler geliştikçe, bilim insanlarının beynin gelişimi ve fonksiyonlarını araştırmaları, gelişimsel evreleri karşılaştırmaları mümkün oluyor ve dolayısıyla insan beyni ile ilgili bilgimiz artıyor. Araştırmalar gösteriyor ki insan beyninin gelişimi 18 yaşında birdenbire durmuyor, gelişimine devam ediyor.
Beynimizin yetişkin beyni haline gelmesinin; beynimizin, karar verme, mantık yürütme, görevleri organize etme gibi görevleri yerine getiren ön bölgesinin gelişmesinin 20’li yaşların ortalarına kadar devam ettiğini ve buna ek olarak hormonların düzene oturmasının da 20’li yaşların ortalarını bulduğunu biliyoruz.
Danışan: Öyleyse 20 yaşındaki çocuğumun bir yetişkin gibi davranmasını beklememin ve bunun için onunla sürekli kavga etmemin bir faydası yok.
Dr. Başak: Emin olun, onların yaşadıkları çok kolay değil. Onlar da bu dönemde çok zorlanıyorlar. Yetişkin gibi davranmaları bekleniyor ama bunun için yeterli donanımları yok.

BEKLENTİLER ÇOCUKLARDA GERGİNLİĞE NEDEN OLUYOR

Danışan: Biz de geçirdik o dönemleri ama bu kadar çalkantılı değildi, biz çok daha sorunsuzduk, ben anne-babamı hiç üzmedim. Bunu anlamıyorum.
Dr. Başak: Bizim yaşadığımız dönemin, bizden beklenenlerin, hayat koşullarının, anne-babanızın sizden bekledikleri ile sizin çocuklarınızdan beklediklerinizin, kısacası bizim dünyamız ile onların dünyalarının aynı olduğunu söyleyebilir misiniz?
Danışan: Haklısınız, söyleyemem. Bizim yaşadığımız dünya sanki daha kolaydı. Beklentiler daha azdı.
Biz çocuklarımızdan çok daha fazla şeyler bekliyoruz, daha fazla başarı bekliyoruz, bizi geçmelerini istiyoruz doğal olarak ama bunun çok zor olduğunu farkındayım.
Dr. Başak: Beklentiler çocuklarda ve anne-babalarda çoğu zaman kaygıya, gerginliğe, kızgınlığa ve çatışmalara neden oluyor. Eğer ergenlerin dünyasını, onlardan beklentilerinizi, neden ve nerede zorlandıklarını anlamaya gayret edip, onlara destek ve rehber olmaya çalışırsanız emin olun aranızdaki çatışmalar ve gerginlikler azalacak.

Haberin Devamı

Hata yapmaları normal

Haberin Devamı

Dr. Başak: Çocuğunuzun, 20 yaşında bile olsa, hâlâ bir ergen olduğunu, beyninin ve hormonlarının gelişmekte olduğunu unutmayın. Ergenlere özel tipik davranış ve tutum içinde olmasını doğal karşılamaya çalışın. Size ergenlerin bazı önemli özelliklerini hatırlatabilirim...
◊ Tartışmış olmak için tartışabilirler: Kendi fikirlerini oluşturabilmek, inançlarını test etmek, inançlarını, sebep-sonuç ilişkilerini oluşturabilmek için bol bol hiç ummadığınız konularda sizinle tartışmaları onlar için bir ihtiyaçtır.
◊ Ben merkezli düşünmeleri ve davranmaları normaldir: Bazen ‘dünya onun etrafında dönüyor sanki’ şeklinde düşünürken kendinizi yakalayabilirsiniz. Oysa onlar için kendi dünyalarının dışındaki dünyaları, düşünceleri, duyguları görmek, anlamak zaman içinde öğrenecekleri bir beceridir.
◊ Duygularını abartılı yaşayabilirler: Duyguları çok yoğun yaşarken bunları ifade ediş şekli, davranışları, konuşmaları size abartılı gelebilir. Özellikle kızların adet dönemlerinde aşırı duygusal, sinirli, melankolik olmaları normaldir.
◊ Düşünce tarzları siyah-beyaz şeklinde olabilir: Dünyayı kategorilere sokarak öğrenmeye çalışan çocuğun yetişkinliğe geçiş döneminde de dünyayı hâlâ kategoriler halinde algılaması normaldir. Doğru-yanlış, güzel-çirkin, haklı-haksız, iyi-kötü, çocukluk çağında hayatı anlamayı kolaylaştıran kavramlardır. Bu kavramlar onlara hayatın çerçevesini belirler ve bunların dışındaki durumlarla karşılaştıklarında huzursuz, huysuz, gergin olabilirler. Oysa yetişkin dünyasında bu kavramlar daha esnek kullanılır, hatalara yer vardır, hoşgörü, empati gibi soyut kavramlar devreye girer. Ergenlerin, siyah veya beyaz dışında da renklerin olduğunu fark etmeleri yine zaman içinde öğrenecekleri bir beceridir.
◊ Beynimizin karar verme, risk alma, sonuçları planlama gibi görevleri üstlenen bölümlerinin gelişimi 30’lu yaşlara kadar devam eder. Dolayısıyla bir yetişkinin almayacağı riskleri almaları, yanlış seçimler yapmaları, yanlış kararlar vermeleri, dürtüsel olmaları, kararlarının sonuçlarını görememeleri ve hatalar yapmaları normaldir.
◊ Sosyalleşmek, arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirmek, aileden uzaklaşmak bu yaştan beklenen doğal davranışlardır. Onlara bu imkanı tanırken sizden uzaklaşmalarını kişisel olarak algılamayın.
Not: Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikayelerden esinlenilerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.

Yazarın Tüm Yazıları