Yarım kalan külliyat girişimleri

AKADEMİSYEN arkadaşlarımın, bazı titiz okurlarımın bir konudaki şikâyetlerini aktarmak istiyorum bugün.

Haberin Devamı

Bugün hayatta olmayan ve edebiyat tarihimiz açısından önemli birçok yazarın bütün eserlerinin yayımlanmamış olduğunu ben de üzülerek görüyorum. Bugün hiç de azımsanmayacak önemli yazarların ‘bütün eserleri’ tamamlanmış değil. Oysa bir yazar hakkında inceleme yapacak kişi, edebiyatı silsile halinde görmesi gereken okurlar, bu isimlerin bütün yapıtlarına ulaşabilmeliler.

Aslında birçok yayınevi, bu adların kimi ‘ünlü’ eserlerini, çok satacağı veya en azından satışı garantili kitaplarını basıyorlar. Ancak diğer kitaplarına pek iltifat etmiyorlar. Oysa yayıncılık bir kültür işidir ve kültür işi bütüncüllük gerektirir. Kimi basılan kitaplar da tükendikten sonra tekrar basılmıyor. Haliyle aradan geçen zamanda ara ki bulasın...

Hiç kuşkusuz özel yayınevlerini, illa basmaları konusunda zorlayamayız. Burada özel kimi kurumların veya devlete bağlı kurumların yayımlaması gerektiğini, ilk çözüm olarak önerebiliriz.

Haberin Devamı

Genç bir akademisyen arkadaşımla bu konuşu konuştuğumuzda, külliyatı yaram kalan isimleri bir çırpıda saydı: Ahmed Midhat Efendi’yle başlayan liste, Namık Kemal, Muallim Naci, Suat Derviş, Mehmet Rauf, Mahmut Yesari, Sadri Ertem, Peyami Safa, Sermet Muhtar Alus, Refi Cevat Ulunay, Hüseyin Cahit ve Reşat Nuri Güntekin’le devam ediyor.

Bu isimler ilk akla gelenler, biraz daha dikkatli hazırlanacak listenin daha da uzayacağından hiç şüphem yok. Fahri Celâl (yakında kitaplarının çıkacağını öğrendim), Sabri Esat Siyavuşgil ilk aklıma gelenler. Aynı şekilde telif hakları dolayısıyla kitapları basılamayan adları da bu listeye katarsak, liste ürkütücü bir boyut kazanıyor. Yukarıdaki yazarların hiç olmazsa bazı kitapları yayımlandı. Ama bu yeterli mi üzerine düşünmek gerek.

Listedeki Peyami Safa ismi dikkat çekici gelecektir. Polisiyeler üzerinde incelemeler yapan Seval Şahin’in tespitine göre, Peyami Safa’nın Server Bedi imzasıyla yayınladığı kitapların sayısı, kendi adıyla yayınladıklarının dört katı.

Ayrıca, eleştiri tarihini yazanlar bakın neleri soruyorlar?

Peyami Safa’nın başka yazıları yayınlanacak mı? Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın aforizmaları kitaplaşacak mı? Reşat Ekrem Koçu’nun bütün yazıları toplanacak mı?

Haberin Devamı

Bu şikâyetleri, istekleri umarım, özel yayınevleri ile resmi kurum yayınevleri gidermek için bir çare bulacaklardır. 

MÜZİĞE GELİNCE...

BESTECİLERİMİZİN bütün eserlerini bir albümde bulabilir misiniz? Onun da cevabı hayır!

Gerek Türk müziğinin, gerek çoksesli müziğimizin bestecilerini dinlemeniz mümkün değil.

Devletin Türk müziği koroları var, Cumhurbaşkanlığı’nın da hem Türk müziği topluluğu hem senfoni orkestrası var. Ayrıca Devlet Opera ve Balelerinin orkestraları var. Onların bir diskotek kurmaları için bütün olanakları var ama kullanılmıyor.

Türk opera bestecilerinin eserlerini neden dinleyemiyor, seyredemiyoruz.

Türk müziğinin bestecilerinin uzunçalar ve CD’lerini Nevzat Atlığ hazırlamıştı, külliyat olarak onlar var.

Haberin Devamı

Çoksesli müziğimizin kurucuları olan Türk Beşleri’nin bütün bestelerini, iyi bir katalogla çıkarmak, bence Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın görevleri arasında sayılmalı. Yeni bestecilerimizin de CD’leri yayınlanmalı.

TRT, kayıtların bir bölümünü çıkardı. Batı müziği icraları da CD’ye geçirilmeli.

Devlet operalarındaki temsillerin hangisinin kaydı yayınlandı? Özellikle Türk bestecilerin eserleri unutulup gidiyor. Genç kuşakların bunlardan haberi olmayacak.

Parça parça yapılan işler, bir bütünlüğe kavuşmuyor.

***

KÜLLİYAT sözünün önemini kavrarsak, bütüncül çalışma bilincine ancak varabiliriz.

Yazarın Tüm Yazıları