Türkiye’de yaşayan kaç kuş adı sayabilirsiniz?

‘Harput Türküleri’ yazımdan sonra Prof.Dr. İlhami Kiziroğlu, ‘Türkiye Kuşları Cep Kitabı’ adlı yapıtını gönderdi.

Kiziroğlu, imzasında “Harputlu bir bilim insanı olarak” diyor. Harput’ta (Elazığ) doğmuş.

Türkçe-İngilizce iki dilde yazılan kitabı doğrusu elimden bırakamadım. Hangi kuşu hatırlasam hemen kitabı açıp o maddeyi okumaya başladım. Tanıdığım kuşlar hakkında bildiğimi sandığım şeylerin eksik ve yanlış olduğunu öğrendim.

İlhami Kiziroğlu, Geoturka, 541 sayfa, 66 TL

Bu kitabı yazma kararımdan sonra, başımda kuşlar uçuşuyordu.

Rüyamda Alfred Hitchcock’un ‘Kuşlar’ filminden kareler görmeye başladım. Okurlarımın müsaadesiyle, kuşlara gelecek hafta devam edeceğim.

‘Genel Durum’dan bir bölüm sanırım okuru kitaba alıştıracak, kuşların dünyasına sokacaktır: “Türkiye’de yetmişli yıllara gelinceye kadar edinilen ornitolojik (kuşbilimsel) kayıtlar, daha çok yabancı ornitologlara (kuşbilimci) aitti. Ancak seksenli yıllarla birlikte, Türk ornitologları çeşitli bölgelerin kuş faunasını belirleme çalışmalarını yayımlamaya başlamışlardır. Elinizdeki araştırma, binlerce ornitolojik gözlem sonucunun değerlendirilmesiyle ortaya çıkmış ve büyük oranda orijinal kuş resmi kullanılmaya çalışılmıştır.”

Kitabın başında, S. Levent Turan, Ali Erdoğan, Özdemir Adızel, Çağan Hakkı Şekercioğlu’nun Sunuş’ları var.

Kuşların dış görünüşünden başlayıp, bütün özellikleri sıralanıyor.

Kitaptaki başlıkları görünce sadece 500 küsur türü sıralayıp bırakmadığını, meseleye bütün açısından yaklaştığını göreceksiniz:

*Kuşları Koruma Stratejileri...

*Biyolojik Varlıklarımızı Tehdit Eden Etmenler...

*Mevsimsel ve Kuluçkalama Statüleri...

*Türkiye’deki Kuş Türlerinin Gözlemlendiği Coğrafi Bölgeler...

*Kafeslerden Kaçan Bazı Türler...

Bu bilgileri edindikten sonra beslediğiniz, sevdiğiniz kuşun huyunu, suyunu da öğreneceksiniz. Mahallenizde denk geldiğiniz kuşun tür özelliklerini bileceksiniz.

Kaç tür serçe biliyorsunuz? Hemen sıralayayım: Ev serçesi, bataklık serçesi, küçük serçe, dağserçesi, sarı gırtlaklı serçe, kayalık serçesi, taş serçesi, bozserçe.

Elimin altında duruyor bu kitap, zaman zaman bakıyorum, bazen kendimi bir serçe gibi hissediyorum, bazen Baudelaire’i anımsıyor ama Albatros olamıyorum. Galiba en iyisi papağan olmak, öğrendiklerinizi, doğru bildiklerinizi tekrarlamak. Kartal olmayı istemedim, “Alıcı kuşun ömrü az olur” atasözü kulağımda hep çınlamıştır zira.