Tren seyahatini sever misiniz?

Teknolojiyle ve bilimsel keşiflerle günlük hayatın buluştuğu noktayı merak ediyorsanız Wolfgang Schivelbusch’un ‘Demiryolu Seyahatinin Tarihi’ kitabı yararlı olacaktır. İlgi çekici bir üslupla kaleme alınan kitap, kuru bir demiryolu tarihi değil. Demiryolu tarihinin siyasal tarihle nasıl kesiştiğini gösteriyor.

Haberin Devamı

Tren ne kadar bol çağrışımlı bir kelime. Hepimizin yaşamında yeri var, anılarımız canlanır. Enis Batur’un ‘Sahici Trenler İçin Oyuncak Kitap’ ile Haydar Ergülen’in ‘Trenler Ahşaptır’ kitaplarını zaman zaman açıp okurum.

Tren üzerine yazılmış kitapları da şiirleride bu kitaplarda bulursunuz. Agatha Christie’nin ‘Şark Ekspresinde Cinayet’inin kitabını da filmini de anımsatalım. Geçenlerde Şark Ekspresi yeni konuklarıyla İstanbul’a gelmişti.

Edebiyatımızda demiryolu üzerine başarılı ürünler var. Sözleri Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal’e, bestesi Cemal Reşit Rey’e ait olan ‘Onuncu Yıl Marşı’ndaki “Anayurdu demir ağlarla ördük” cümlesi belleğimizde.

Wolfgang Schivelbusch imzalı ‘Demiryolu Seyahatinin Tarihi’ni okurken belleğimden bu cümleler geçti. Kitabın ilk yazısının başlığı şu: ‘Dünya Makineleri: Buhar Makinesi, Demiryolu ve Bilgisayar’... İlerleme, keşif birçok olayın birbirine zincirlenmesi sayesinde mümkün olur, yazar bunu belgelerle kanıtlıyor. Teknolojiyle, bilimsel keşiflerle günlük hayatın buluştuğu noktayı merak ediyorsanız -ki bir şeyi anlamak için bu şarttır- bu kitap yararlı olacaktır. Kitabı yazmaya nasıl karar verdiğini şöyle anlatıyor yazar: “70’li yılların başında, Brecht sonrası Doğu Almanya Tiyatrosu hakkında bir tezle üniversite eğitimimi bitirdikten sonra edebiyat tahsilimi sürdürmek yerine demiryolu konusuna yöneldim. Ya hâlâ Genç Frankfurt Okulu’yla ya da yeni başlayan post-yapısalcılıkla meşgul olan o zamanki üniversite arkadaşlarımdan hiçbiri bu konuya ilgi göstermiyordu. Benim bu yeni atlımını, makinist şapkaları ve istasyon şefi düdükleri gibi ufak hediyelerle alaya alıyorlardı. Benim asıl düşüncem Amerika’yı, Avrupa ve Amerika’nın demiryolu teknolojisinin farklı yollarını detaylı bir biçimde inceleyerek anlamaktı.”

Haberin Devamı

Yazarın ilgi çekici bir üslupla kaleme aldığı kitap, kuru bir demiryolu tarihi değil, belgelerle demiryoluyla siyasal tarihin nasıl çakıştığını da gösteriyor. Bazı veriler ışığında, 19’uncu yüzyılın demiryolunun ve çağımızın bilgisayarının hangi ortak noktada birleştiklerini görmek mümkün. Peki, edebiyatçılar trene nasıl baktı, Heinrich Heine dalga dalga kıyılara vuran Kuzey Denizi’ni Paris’teki kapısının eşiğine getiren demiryolunu tasvir ediyordu.

Haberin Devamı

Sunumdan satırlar

“Yolculukta okuma mefhumunun demiryoluyla insan hayatına girdiğini... Yahut bugün en güvenli seyahat biçimi sayılan tren yolculuğunun ilk yıllarında güvenilmez yol olarak kabul edildiğini... Peki mimarlıkta büyük boyutlu cam ve demir/çelik kullanımının yaygınlaşmasında, demiryolu istasyonlarının Crystal Palace’tan bile daha önemli rol oynadığını duymuş muydunuz?”

Tren seyahatini sever misiniz

Demiryolu Seyahatinin Tarihi:
19.Yüzyılda Mekân ve Zamanın Sanayileşmesi
Wolfgang Schivelbusch
Çeviren: Çiğdem Canan Dikmen
Kırmızı Kedi Yayınları

 

Yazarın Tüm Yazıları