Kuşağımı savunmalıyım

İhsan Yılmaz’ın hazırladığı Kültürazzi köşesinde “Klasik müzikte yaşa takılanlar”ı okuyunca.

Haberin Devamı

Segili dostum Ertuğ Karakullukçu’nun yazısından bölümler aktarmaya karar verdim.

Sevgili Ertuğrul Özkök, Z kuşağı üzerine eğilince, ben de bizim kuşağa bu yazı iyi gelir diye düşündüm.

Yazı Britanyalı siyasetçi William E. Gladstone’a ait.

“Gençlik bir hayat devresi değil, bir akıl halidir.

Yıllar cildi buruşturabilir ancak heyecanların bitişiyle ruh buruşur.”

Burada Cenap Şahabettin’in bir sözünü ekleyeceğim.

“Akıl yaşta değil baştadır, aklı da başa yaş getirir.

İnsan kendine olan güveni kadar genç.

Kuşkusu kadar yaşlı

Cesareti kadar  genç

Bezginliği kadar yaşlıdır.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, oysa yaşamadıkça yaşlanırlar.

İnsan yaşlı olmaya karar verdiği gün yaşlanır.”

Araya gireyim.

Bazı dostlar belli yaşın üstündekilerle konuşmaya şöyle başlarlar.

Haberin Devamı

“Hiç değişmemişsin.” En yalan iltifat budur.

Sıra cesaretlendirici örneklere geldi:

Kristof Kolomb Amerika’yı keşfe 50 yaşından sonra çıkmış.

Pasteur 60’ında kuduz aşısını bulmuş.

Mimar Sinan, Süleymaniye Camisi’ni bitirdiğinde 70 yaşını geçmiş.

Mimar Sinan Selimiye Camisi’ni tamamladığında 86 yaşındaymış.

Galile, aylık günlük çizimlerini yaparken 73 yaşındaymış.

Şarlo, 76 yaşında film yönetmiş.

Goethe, Faust’u 82 yaşında bitirmiş.

Nobel Ödüllü Alman doktor Albert Schweitzer 88 yaşında Afrika hastanelerinde doktorluk yapıyordu.

Ben onun Bach besteleri üzerine Gabon müziğini döşediği CD’sini de çok severim.

Bunları yazan Gladstone da İngiltere başbakanı olduğu zaman 83 yaşındaydı. Benim yazar, müzisyen, akademisyen dostlarım tempoyu yavaşlatmadan çalışıyorlar. Kendimden söz etmiyorum.

MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ

MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ 104 yaşına bastı.

Söke’de bizim gibi o da ödül almaya gelmişti. Daha sonra da Hürriyet’in bir işi için onu evinde ziyaret etmiştim.

Canlı, inançlı bir Cumhuriyet kızı.

Konuşmada şöyle diyor:

“Duygular hiç değişmiyor. Gençlikte nelere ağlıyorsam hâlâ aynı şeylere ağlıyorum. Nerden heyecan alıyorsam aynı şeylerden heyecan alıyorum.”

Ankara’da Dil Tarih–Coğrafya’ya nasıl girdiğini, okulun da amacını şöyle özetliyor:

Atatürk diyor ki, Türk dilini ve tarihini araştıracak uzmanlar yetiştirmek zorundayız. Bunun için bu okulu açıyor.

Haberin Devamı

ŞEFTEN ŞEFE ÖVGÜ

ÜNLÜ orkestra şefi Herbert von Karajan, gene ünlü şef Karl Böhm için orkestrayı topluyor ve koro bir besteyi seslendiriyor:

“Çok yaşa Karl Böhm!” diye. O sırada Böhm 85 yaşında, Böhm’ün bir long play’inde ne var.

Mozart’ın bir parçasını yönetiyor, ara verildiğinde, “Mozart, benim büyük aşkım” diyor.

 GELELİM bu yazının asıl amacına.

Benim yaşıtlarım, gece 20.00’de onlar için sokağa çıkma yasağının kaldırılmasını Bilim Kurulu’ndan rica ediyorlar, o kadar çok telefon ve e-posa geliyor ki, bir an kendimi Bilim Kurulu’nda üye zannediyorum.

65 yaşından sonraki arkadaşlarıma ben kefil oluyorum, yat partisine katılmazlar, eğlence âleminde yakalanmazlar.

Haberin Devamı

Aziz Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca saat 20.00 tahdidini kaldırırsa hayatımdaki bir sorundan da kurtulmuş olacağım.

Namık Kemal ne demişti:

“Bâis-i şekva bize hüzn-i umumidir Kemal

Kendi derdi gönlümün billâh gelmez yâdına”.

Yazarın Tüm Yazıları