Kitap okuyoruz

Zaman zaman kitap okuma oranları üzerine anketler, araştırmalar yayımlanır ve genelde ortaya çıkan rakamlar bizi umutsuzluğa sevk eder.

Haberin Devamı

Nedenleri, çareleri üzerinde dururuz.

Oysa gezdiğim kitapçılarda, okur ilgisinin azımsanmayacak oranda olduğu görüntüsüne tanık olurum.

Çoğunlukla kendi okuduğumuz, tercih ettiğimiz tür kitaplar üzerinden sonuçları değerlendiririz.

Birçok yeni tür yeni okur yarattı, internet yeni bir okur mecrası doğurdu, blogger’lar kitap fuarlarında varlık gösterdiler.

Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, bana ‘2017 Yılında Türkiye’de Kitap Üretimi’ başlıklı raporu gönderdi. Rapordaki bazı rakamlar kitap ve okur sayısının arttığını gösteriyor.

-Türkiye’de 2016 yılında toplam 404 milyon 129 bin 293 adet kitap üretilmiş.
-2017 yılında ise toplam kitap üretim adedi 407 milyon 739 bin 8.

İki dönem arasında toplam üretimde binde 9’luk bir artış yaşandı. Yetişkin kurgu (edebiyat), yetişkin kurgu dışı (inceleme, araştırma, vb) ve çocuk ile ilk gençlik kategorilerinde artış gözlenirken, yaygın yasadışı korsan ve fotokopinin zarar verdiği akademik yayıncılıkta, sınavların iptal edilmesi gibi değişikliklerin yaşandığı eğitim yayıncılığında ve inanç kitaplarında düşüş olduğu göze çarpıyor.

Raporu incelediğimde en büyük artışın çocuk ve gençlik yayınlarında olduğu görülüyor:

-2016’da üretim 32 milyon 459 bin 781
-2017’de üretim 41 milyon 867 bin 509.

Kitap fuarlarında bu artışı gözlemlemek mümkün.

ALMANYA’da yaşayan sevgili Halit Çelikbudak, kitap, yayın dünyası ile ilgili notlar gönderir bana.

Ondan gelen e.posta’yı yazıma aldım:

“Bonn Üniversitesi Kütüphanesi’nde Kadro* dergisinin ilk sayısını gördüm. Derginin ilk sayısında Vedat Nedim (Tör) Kitap Günü diye bir yazı yazmış. Kitap satışı konusunda 1 Ocak 1932’de de aynı sorun varmış.”

Yazıda, şimdi uygulanan birçok satış yöntemine değiniyor:

“Bütün kültür memleketlerinde kitap günleri yapılır.
Kitap günü muharrirlerin bizzat kitaplarını caddelerde, meydanlarda önlerine bir masa koyarak sattıkları gün demektir.
Bizdeki kitap buhranının başlıca sebeplerinden biri de reklamsızlıktır.
Mesela Abdülhak Hamit Beyazıt Meydanı’nda, Ahmet Haşim Eminönü’nde, Yakup Kadri Taksim Meydanı’nda, Peyami Safa Fatih’de ve ilâh (diğerleri) eserlerini bizzat satarlarsa ve bu halka günlerce evvel gazetelerle ilan edilirse biz, bu stokların kalmayacağından eminiz.
Yalnız bu işi organize edecek teşkilat nerede?
Bu yazı yazıldıktan sonra haber aldık ki, Burhan Ümit bey ve arkadaşlarının teşebbüsü ile bir ‘Kitap Sevenler Cemiyeti’ kurulmak üzeredir. İşte bu Cemiyet ‘Kitap Günleri’ de yapabilir.
Nâzım Hikmet de, kitabın okura ulaşması için bu önerileri yazısında yapmıştı.”

KİTAP okutma konusunda nereden nereye geldik? Gerçekçi bir iyimserlik kapladı beni.

Haberin Devamı

(*) Kadro dergisi.
Kadro’nun müessisleri: Yakup Kadri (Karaosmanoğlu), Şevket Süreyya (Aydemir), Dr. Vedat Nedim (Tör), Burhan Asaf (Belge), İsmail Hüsrev (Tökin).

Yazarın Tüm Yazıları