İnternet bilgilerini kitapla doğrulayın

HİKMET ALTINKAYNAK’ın “100 Temel Eser”* kitabını okurken seçmeler konusunda yaşadıklarımı, deneylerimi, önerilerimi sıralamak istedim.

Haberin Devamı

Günümüzde soluk soluğa yaşayan insanoğlu birinin adına bir seçme yapmasını istiyor. Yüzlerce, binlerce kitap, plak/CD, film arasından tavsiye edilenleri okumak, kısa yoldan bilgi sahibi olmayı arzu ediyor.

Aslında bu, zevkimizi seçenin emrine vermek olarak da özetlenebilir. Çünkü bu tür seçmelerin hem iyi hem kötü yanı vardır.

İyi yanı insanın o sanat kolu üzerine bir bilgi sahibi olması, hiç olmazsa o türün zirvedekilerini tanıması.

Kötü yanı seçenin zevkine göre bir sanat anlayışını benimsemeniz. Artık hangi tür olursa olsun, onun size sunduğu ölçütleri esas alacaksınız.

Müzikten edebiyata, sinemadan resme kadar bu konuda yüzlerce kitap yazıldı. Çoğumuz da onlara göz atmaktan kendimizi alamadık. Ama bence, bu seçmelerin ötesinde insan bir bilgi donanımı da edinmeli.

Haberin Devamı

Edebiyat seçmeleri elbet öğretmen, okur, öğrenci için gerekli bir kitaptır. Acaba bunu okuyan kaç okur, bu kitaplardan bir seçim yaparak yazarını seçer. Günümüzde bu ihtimali çok zayıf görüyorum.

*

BEHÇET NECATİGİL’in Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü’ne hâlâ bakarım, elbet Hikmet Altınkaynak’ın kitabı da bu işlevi görüyor.

Günümüzde bu tip kitapların kaderlerine de değinmeli.

Biyografisini verdiğiniz, eserini seçtiğiniz yazar hakkındaki bilgi kitapla donuyor. Onun hayatı, eserleri hakkında bilgi edinmek için internete başvurmak zorundasınız. Çünkü yeni gelişmeleri ondan öğreneceksiniz.

Ancak bir gerçeği de vurgulamalıyım. İnternetteki bilgiler yüzeyselliği aşmıyor, ayrıntıyı orada bulamazsınız.

Yazılı bir kaynağa bakmadan, internetten edindiğiniz bilgi çoğu zaman doğru olmayabilir.

Hikmet Altınkaynak’ın türündeki kitaplara bakacaksınız, güncel gelişmeleri de internetten izleyeceksiniz. Sık tekrarladığım iki internet yanlışını okurlarıma anımsatmak isterim.

Bir gün e.postama “Marquez’in Veda Mektubu” başlıklı bir yazı geldi, Frankfurt Kitap Fuarı’ndan tanıdığım ajansına telefon ettim, böyle bir mektubun olmadığını söyledi.

Hürriyet dışında birçok gazetede bu sahte mektup yayımlandı.

Bir başka olay da Behçet Necatigil’in şiiri Metin Üstündağ’ın şiiri ile karıştırılmıştı. İnternette şiirlerin çoğu yanlış ve yazanlar da yanlış.

Haberin Devamı

Sık sık bazı dergilerde bu yanlışın düzeltildiği sayfalara rastlıyorsunuz.

Seçmelerde yazılan kitaplar okundu, filmler seyredildi, eserler dinlendi. Ya sonrası...

İşte bu yazarlara, öğretmenlere kalıyor. Onlar okuttukları çocuklara dünden bugüne gelişen çizgiyi öğretecekler.

Çok merak ediyorum. Acaba hangi öğretmenler, çocuklara yaz tatili için hangi kitapları öneriyorlar. Öneriyorlar mı?

Anne-babalar böyle bir gereksinim duyuyorlar mı?

Gittikleri yerde bunları alabilecekleri kitapçı bulabiliyorlar mı?

Her zaman bir gerçeği anımsatırım. Dünü öğretirken, edebiyat tarihini, sinema tarihini, müzik tarihini öğretirken bugünü de ihmal etmesinler. Kitaptaki, sınıftaki kitapla kitapçı vitrinlerindeki kitaplar arasında zevk bağı kurulmazsa, tavsiyeler uygulanamaz. Yaşadığı günlerin edebiyatını da, sinemasını da, müziğini de bilmek bir zevk dengesini kurar.

Haberin Devamı

Bin bir gönül çelenin olduğu günümüzde gerçekten okutmak zor iş.

 

(*) Doğan Egmont

Yazarın Tüm Yazıları