En üzücü ödüller

Haberin Devamı

TÜRKİYE YAYINCILAR BİRLİĞİ’nin düzenlediği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri 2015, dün akşam Pera Palas Oteli’nde saat 18.00’deki ödül töreninde kazananlara verildi. Açılış konuşmasını TYB Başkanı Metin Celâl yaptı.
Bu yılki Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri, karikatürlerinden dolayı defalarca yargılanan Bahadır Baruter’e, yayınladığı kitapları toplatılan ve yargılanan tüm yayıncıları temsilen Kırmızı Kedi Yayınları sahibi Haluk Hepkon’a, ağır ekonomik ve siyasal koşullar altında mesleklerini inatla sürdüren kitapçılarımızı temsilen Ankara, Dost Kitabevi’nde kesintisiz 38 yıldır kitapçılık mesleğini sürdüren Erdal Akalın’a verildi. Bu yıl ayrıca Engelli Web’e, Cumhuriyet gazetesine, Doğan Özgüden ve İnci Tuğsavul Özgüden’e Düşünce ve İfade Özgürlüğü Onur Ödülü verildi.


* * *

Haberin Devamı


TÜRKİYE’DEKİ basın, yayım özgürlüğü konusunda hazırlanan, “Yayınlama Özgürlüğü Raporu”nu okuduğumda, Türkiye’de basının, yazarların her an bir dava tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını bir kere daha fark ettim.
Gazetelerde açılan davaları, yazarlar ve kitaplar hakkındaki soruşturmaları elbette okuyor, izliyoruz ama çoğunlukla nasıl sonuçlandığından haberimiz olmuyor.
Oysa bu izleme iki açıdan ihmal edilmemelidir.
Birincisi dava açanların özgürlük anlayışlarını ve hiç kuşkusuz tahammülsüzlüklerini yansıtıyor bu davalar.
İkincisi ise yargının da bu davalara yaklaşımını görmemizi sağlıyor... Kimi davalarda bilirkişi raporlarından tutun alınan mahkeme kararlarına kadar hepsi birer mizah öyküsü gibi!
Ne yazık ki bazı davalar ceza ile sonuçlanmış, aklanmalar beni sevindirse de kimi ileriye dönük ertelemeler, Demokles’in kılıcını havada bırakmak gibi geldi bana.
Rapor, eleştiri dozu arttıkça dava sayısının da arttığını gösteriyor.
Mizah tahammülün en belirgin göstergesidir, oysa mizahçıların çizgileri/yazıları çoğu zaman hakaret şemsiyesi altına sokuluyor. İl ve ilçelerde kimi kitap afişleri astırılmıyor, asılan afişler sökülüyormuş.
Üniversitede kitaplık kurulması, yönetim tarafından sakıncalı bulunuyor. Uludağ Üniversitesi’nde kurulacak Yaşar Kemal Kütüphanesi’nin önlenmesi gibi. Veya çocukların okuyacağı kitapların denetimden geçmesi gibi tuhaf örnekler yer alıyor raporda!
Raporda, hakkında dava açılan kişiler ve kitaplar sıralanmış. Davaların hangi aşamada olduğu da belirtilmiş.
Türkiye’deki basın/basım özgürlüğünün ne seviyede olduğunun, somut örneklerle anlatıldığı önemli bir rapor.
Belediyelerin bilbordlarına kitap afişleri için yapılan başvurular da, siyasal içerikleri, eğilimleri göz önüne alınarak konuluyor ya da reddediliyor!
Hapishanelerdeki çalışma düzeni, girecek kitapların niteliği de ayrı bir kısıtlama örneği.
Kitap fuarlarında gene bir anlayış, siyasal tercih göz önüne alınarak, konuşmalar, imza günleri iptal edilebiliyor.
Araştırmalara ambargo koymak da dikkati çekiyor.
YÖK’ün bildirisiyle üniversitelerde Suriyeliler konusunda inceleme yapmak yasaklanmış!
İnternet baskılarındaki durum da raporda yer alıyor.


* * *

Haberin Devamı


YAZIMI, raporun altındaki dilekle bitireceğim:
“2016 yılında, artık bu ödüllerin verilmeyeceği bir Türkiye’ye ulaşma dileğiyle.”

Yazarın Tüm Yazıları