Çelişkili bir yazı

HAFTA sonunda vaktimin çoğunu İstanbul’un Anadolu yakasında geçirdim.

Haberin Devamı

Yıllar önce karşı tarafta daha çok Suadiye, Bostancı, Kartal, Pendik’i bilirdim. Trenle geçerken de hat boyundaki tek ya da iki katlı evleri görürdüm. Balkonlarında sabah kahvaltısını yapanları, akşam yemeklerini yiyenleri seyrederdim trenin penceresinden.

Pencerelerin altındaki uyarı dikkatimi çekerdi:

“Asılmak yasak ve tehlikelidir”.

Aziz Nesin’i hatırlardım o zaman, ille de yasak kelimesini vurgulamamızın gereksizliğine değinirdi.

Cumartesi günü Ataşehir’e gittim, daha önce de oradaki kırtasiyecileri gezmiştim.

Yeni semtler bende daima merak uyandırır.

Hiç kuşkusuz oradaki AVM’leri de gezerim. Ama benim güzergâhım hep kitapçılar ve kırtasiyelerdir.

AVM’ler konusunda kararsızım. Bazen eksi yanlarını eleştiriyorum, bazen de gerekliliğini yazıyorum.

Haberin Devamı

Bu konuda tam bir çelişkiyi yaşıyorum.

Yalnız İstanbul’dakileri değil konferanslar ve kitap fuarları nedeniyle Anadolu’nun birçok kentindeki AVM’eri de gezdim. Sanırım toplu yaşama konusunda bizi eğiten bir yanı var.

Hızlı hayatın ritmi içinde sağladıkları kolaylıklar da bizi çekiyor.

*

CUMARTESİ-PAZAR günü karşıda yeni açılan iki AVM’yi gezdim.

Yavaş yavaş mimari farklara dikkat ediliyor.

AVM’lerin kitap mağazalarında kırtasiyeyi bulabiliyoruz ama ben tamamen bağımsız kırtasiyecileri seviyorum.

Şimdi daha değişik girişimler gerçekleşiyor. Her firma kendi kırtasiye ürünlerini ayrı bir stantta sergiliyor.

Bu girişimi, kırtasiye zevkinin bireysel boyutta doğuşunun başlangıcı sayıyorum.

Ayrıca belli markaları ayrı ayrı gezmenin ayrı bir zevki de var.

Dolaştığım AVM’lerdeki kitapçılarda okul alışverişinin telaşını sevgiyle izledim.

Kitapçıların buralarda olması, sanırım oraya gelenlerin kitap almasını sağlıyor. Çok mu iyimser bir görüş acaba?

Buraların sadece vakit öldürülen bir mekân niteliği taşımasını istemiyorum.

Sergi mekânlarının, kültürel kurumların, tiyatro sahnelerinin olması buralara çok daha çağdaş bir görünüm verecektir.

Yeni kurulan, kuruluş aşamasında olan bu semtlerdeki AVM’lerin, kültürel ortamı da düşünmeleri gerekiyor.

Trafiğin durumunu hepimiz bildiğimize göre, İstanbul’daki AVM’lerde ekonomik ve kültürel ihtiyaçlar bir arada düşünülmeli.

*

Haberin Devamı

AVM’lerin gerekliliğine inanıyorum ama onun sadece eğlence, vakit öldürme mekânı olmaktan kurtarılması gerekiyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları