Andante kendini yeniledi

Özellikle bu dergide klasik müzik ağır basıyorsa, koşullar daha ağırdır.

Andante müzik dergisi yıllardır kalitesini koruyarak devam ediyor.

Dergi haziran sayısıyla bir değişimi, yenilenmeyi gerçekleştirdi.

Eskiden klasik müzik adı kapağında yer alırken, şimdi başka tür müzikleri de kapsayan, müzik ortamımızı kuşatıcı bir tavrı benimsedi ve bunu kapağına da yansıttı: “Türkiye’nin Müzik Kültürü Dergisi”*.

Derginin genel yayın yönetmeni Serhan Bali, dergideki yenilenmeyi, “Andante artık, Türkiye’nin Müzik Kültürü Dergisi” yazısında çok türlü müziğe yönelişini yazmış.

Ülkemizde klasik Batı müziğinin yanı sıra Türk sanat müziğinin de iyi, nitelikli CD’leri yayımlanıyor. Konservatuvarlardan bu müziğin de başarılı temsilcileri mezun oluyor.

Bu sayı üç dergi halinde yayımlandı.

Ana dergi, 44. İstanbul Müzik Festivali odaklı ve Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’ni kazananları da içeriyor.

Andante’nin ana dergisinin içeriğinden dikkatimi çekenlerin başında “Türkiye’de müzisyen olmak” konusu geldi.

Efdal Altun’un Sayfa Çeviriciler yazısı müziğe farklı bir açıdan yaklaşan, piyanistlerin yanındaki insanlar üzerine ilgi çekici bir yazı.

Ardından köşesinde Uğur Küçükkaplan, Popüler Türk müziğinin kılavuzuydu başlıklı yazısında Atilla Özdemiroğlu’nu anlatıyor.

İncila Bertuğ’un Türk Mûsikîsinin Usta İcracısı Rıza Rit yazısı benim severek dinlediğim bir solisti anılar içinden çekip ses belleğime getirdi.

Onun hayatını Türk müziğini sevenlerin okumasını dilerim.

Alper Maral’ın, Ağaçların Altında Caz Adabı Dersleri’nde kontrbas sanatçısı rahmetli Selçuk Sun’u okuyabilirsiniz.

Özge Ç. Denizci’nin hazırladığı Dünü, bugünü ve yarınıyla müzisyen olmak üzerine - ‘Müzisyen’ Dersem Çık yazısı müzik dünyasından birçok kişinin, öğrenenlerin ve öğretenlerin, icracıların müzik üzerine düşünceleri, sorunları, çözüm önerileri ve saptamalarını aktarıyor.

Yalnız müzikçiler değil, müzikle ilgilenen herkesin yararlanabileceği bir dosya.

Bir teşhisi yazıma alacağım: “Ne yazık ki Türkiye’de müzik ve müzisyen tam olarak değerini bulamıyor. İnsanlara televizyon ve radyolardan çirkin ve yoz müzikler sunulup onları icra edenlere de ‘sanatçı’ deniyor.”

Emre Aracı’nın deneme tadındaki yazısı elbet okunmalı:

“Venedik’te köhneliğin görkem ve güzelliği.”

Sanat Deliorman ise Cemal Ünlü ölümünün 100. yılında Tanburi Cemil Bey’i anlatıyor’da önemli bir söyleşiyi aktarıyor.

Serhan Yedig, Tromboncunun Veda Mektubu’nda ilk albümü Su’yu ve Bulut Gülen’i tanıtıyor.

Tufan Türenç, Çaykovski dinlemenin ayrıcalığı yazısında bu konudaki izlenimlerini aktarıyor.

***

DİĞER derginin kapağı ise Anıtsal piyanistimiz İdil Biret 75 yaşında.

Müzik Festivali’nin programını, gruplar ve solistler hakkında bilgileri bulabilirsiniz.

Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’ni kazananlar da, bizde klasik müziğin durumu, öne geçenler konusunda birçok kişiyi tanıtacak.

***

BÜTÜN müzik türlerinin nitelikli örnekleriyle toplandığı dergi.

(*) Haziran 2016.