Doğan Hızlan

Akıl Defteri

4 Şubat 2024
Âşık Veysel, aramızdan ayrılışının 50. yıldönümünde kendi sesinden şiir albümüyle anılıyor.

Albümün sunumu: “UNESCO; Paris’te gerçekleştirdiği 41. Genel Konferansı’nda, 2023 yılını, ölümünün 50. yıldönümünde Âşık Veysel Yılı ilân etti. Aramızdan ayrılışının 50. yıldönümünde âşıklık geleneğinin son büyük temsilcilerinden Âşık Veysel, kendi sesinden özel bir şiir albümü seçkisiyle anılıyor.

Kalan, kurulduğu 1991 yılından bu yana, yayınladığı 1000’i aşkın sesli, görüntülü ve basılı eserle ülkemiz kültür-sanat varlığının dününü ve bugününü geleceğe taşırken; ulusal kültür mirasımızı dünyanın en prestijli festivalleri, arşivleri, kütüphaneleri, konser salonları ve akademisyenleriyle buluşturuyor... Bu bağlamda Anadolu eksenli kültür varlığımızla küresel yansımalar yaratma hedefimize yeni üretimlerle katkı yapmayı da ısrarla sürdürüyoruz. Ölümsüz halk sanatkârımız Âşık Veysel’in toprağa sırlanmasının 50. yıldönümü anısına hazırladığımız Akıl Defteri (Bir Küçük Dünyam Var İçinde Benim) albümü, sanatseverlerimizin ilgisine sunduğumuz diğer Âşık Veysel albümleri gibi, bizleri heyecanlandıran yeni bir armağan...  

Âşık Veysel sanatının sesli/görüntülü belgeleri; sanatseverler kadar akademik dünyanın da tükenmez bilgi, düşünce ve üretim kaynağı... Onun toprak kokan sesi ve nefesiyle okuduğu şiirleri ise kendisini anlattığı en duru tanıkları... Kalan Müzik arşivinden yararlanarak, Dr. Süleyman Şenel koordinatörlüğünde hazırlanan Akıl Defteri (Bir Küçük Dünyam Var İçinde Benim) albümü, işte böylesi bir sesli kitap.

Büyük bir kısmı ilk kez gün yüzü gören 32 şiirle “Akıl Defteri” adlı bu sesli kitap; vefatının 50. yıldönümünde, Âşık Veysel dostlarına sunulan mütevazı bir armağan. Hem dijital platformlarda hem de fiziki olarak Kalan Müzik etiketiyle yayınlanıyor.

Albümün kapağı şöyle:

“Âşık Veysel Akıl Defteri

(Bir Küçük Dünyam Var İçimde Benim)

Yazının Devamını Oku

Ecdattan yadigâr geleceğe emanet

1 Şubat 2024
İstanbul Valisi Davut Gül çalışmalarıyla İstanbul tarihi eserleri restorasyon projesini başlattı.

‘Ecdattan yadigâr, geleceğe emanet’ projesinin amacı, 15 ilçemiz içerisinde yer alan tüm tarihi çeşmeler ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliği taşıyan cami hazireleri, türbeler, sokak sağlamlaştırma ve çarşılardan oluşan bin adet ecdat yadigârı eserlerimizin, ilçe belediyelerinin işbirliğiyle aslına uygun bir şekilde restore edilerek korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasının sağlanması.

Proje ile 15 ilçemizde bulunan, kültürel mirasımızın süsleri toplam 840 çeşmenin restorasyonu sağlanacak. 840 adet çeşmenin içerisinde kayıp niteliğinde olan 180 adet çeşme, ilçe belediyeleri ile işbirliği içerisinde bulunacak ve tekrardan aslına uygun bir şekilde restore edilecek. Böylelikle 15 ilçemizde restorasyonu yapılmamış hiçbir çeşme kalmayacak.

148’i çeşme, 77’si diğer tescilli yapılar olmak üzere halihazırda toplam 225 adet korunması gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı niteliğindeki eserimizin restorasyon çalışmaları fiilen başlamış ve çalışmaları devam etmekte. Geriye kalan 775 adet tescilli eserimizin restorasyonlarının 3 yıl içerisinde tamamlanması hedeflenmekte.

Projenin nasıl hayata geçirileceği şöyle açıklanıyor:

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da destek verdiği projenin finansmanı, İlçe belediyelerinin topladığı emlak vergilerinin yüzde 10’u oranında tahsil edilen Kültür Katkı Payı bedellerinin Valiliğimiz Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na aktarılarak oluşturulduğu Kültür Katkı Payı Hesabından karşılanacaktır.

İhya projesine ilçe belediyelerimiz de hem ekonomik olarak destek verecek hem de plan, proje ve uygulama (restorasyon) iş ve işlemlerini yürüteceklerdir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, Üniversitelerimiz ve koruma kurullarımız da projenin paydaşlarıdır.”

İLK OLARAK RESTORASYONU YAPILACAKLAR

Yazının Devamını Oku

Edebiyat tarihçilerine ve eleştirmenlere önerim

30 Ocak 2024
YAZARLARIN telif hakları, vefatlarından 70 yıl sonra düşüyor.

İsteyen istediği çalışmasını, kitabını yayınlayabiliyor.

Yayıncılıkta iki yöntem uygulanıyor bu konuda.

Sadece özgün metin kullanılıyor ya da bugünkü Türkçe’ye aktarılarak yayımlanıyor. Bazı kitaplarda özgün metinlerin kelimelerin yanına parantez içinde bugünkü karşılığı konuluyor. Kimi kitaplarda her iki anlayışa uygun kitaplar çıkıyor. Kitapların başına yazılanların da incelenmesini öneriyorum. Namık Kemal’in ‘Cezmi’ romanı bu anlayışla yayımlandı.

Yayıma hazırlayan: Prof. Dr. Mehmet Kanar

Başta Namık Kemal’in (1840 – 1888) biyografisi yer alıyor.

Konar, Sunuş’ta basım üzerine bilgi veriyor.

Eser 11 fasıldan oluşuyor.

Açıklamada romanla ilgili şu bilgilere yer veriliyor: “Cezmi, yeni Türk edebiyatının ilk tarihi roman örneklerinden biri. Roman kadrosunu oluşturan kişiler tarihi şahsiyetlerdir. 16. yüzyıl Osmanlı-İran ilişkilerinin bir bölümü Peçevi Tarihi, Hammer Tarihi gibi tarih kaynaklarından da yararlanılarak masaya yatırılmıştır. İyi ile kötü karakterlerin mücadelesinde kazanan taraf iyi karakterdir. Bir ideoloji romanı denilebilecek Cezmi’de ağırlıklı olarak işlenen tema vatan sevgisidir. At binme, okçuluk ve cirit sahnelerinde

Yazının Devamını Oku

Popüler müziği anlamak

28 Ocak 2024
Kitabın adı başlıktaki gibi ‘Popüler Müziği Anlamak’, alt başlığı ise ‘Kültürel Kimlik Bağlamında Popüler Müzikte Anlam’.

Ayhan Erol, ‘Giriş’te Yetkin Özer’e ve Fırat Kutluk’a teşekkür ediyor.

‘Giriş’te kitabın müzikteki yeri belirleniyor: “Popüler müzik, popüler kültürün en önemli görünümlerinden biridir. İster popüler kültür kuramlarından yola çıkılsın, isterse bilimsel müzik incelemesinden popüler müzik incelemesi cesaret kırıcı bir karmaşıklığa sahiptir. Popüler müziğe endüstriyel üretim süreçleri, dağıtımcılar, yapımcılar, müzisyenler, yorumcular, yaratıcı yönelimi ile kullanıcı yönelimi arasında çözümleme bekleyen amaçları açısından; popüler müzikteki simgesel anlam üretimine ve dışavuruma, kültürel kimliklerin inşasına, pekiştirilmesine ve dönüştürülmesine vurgu yapar ve popüler müzik izler kitlesinin (audience) onlara verdiği anlamı, simgesel anlamlandırma sürecinin bir ürünü olarak kültürel kimlik ile ilişkili ele alır.

Pop-Arabesk buradaki anlamıyla birbirine sürekli yakınlaşan iki popüler müzik üslubunu ifade ederken, bir biçem olarak ‘pop’u dışında bırakmayıp Türk ulusal kimliğinin bir metaforu olarak görünen arabeske kavramsal olarak bulunduran bir melez kavram önerildi: Pop Arabesk.”

BÖLÜM BAŞLIKLARI:

1.Bölüm

Kitle Kültürü mü? Popüler Kültür mü?

Kavramlar ve Tanımlar

Kitle Kültürü: Kökenler

Yazının Devamını Oku

Talât Sait Halman Çeviri Ödülü için dört kitap finale kaldı

26 Ocak 2024
Ödül kazanan kitapları okur musunuz?

Sanırım iyi bir okur merak eder, en azından kitapçısında sayfalarını karıştırırdı.

Ödüller gazete haberlerinde yayımlanıyor, edebiyat dergilerinde gözüküyor ama tanınması, okura ulaştırılması için kitapçıların çabası gerekiyor.

Bir zamanlar ben D&R’da haftanın listesini hazırlardım, o kitapların başına da ödül kazananları koyardım. Mağazaya gelen kitapsever bu listeyi okur, seçimde değerlendirirdi.

Şimdi ne yazık ki kitapçılar böyle bir sunum yapmıyor, okurun da işi zorlaşıyor. Türkiye Yayıncılar Birliği’nin bu girişimi yapmasını bekliyorum.

Şimdi tatil dönemi, öğrenciler de kitap seçmek isterler, onlar için de ayrı bir liste yapılabilir. Ders programları düşünülerek bu liste düzenlenmeli. Çocuk kitaplarının okurları raflarda büyüklerin kitaplarıyla yarışıyor.

Bugün ödülleri sıraladım. Böylece seçimde yardımcı olacağını umuyorum.

Talât Sait Halman, yurtiçi kadar yurtdışında da Türk edebiyatını tanıtan biridir. Çevrileriyle de yabancı dile aktarılamaz denilen şairleri ustalıkla yabacılara da tanıtmıştır.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından nitelikli edebiyat çevirilerini desteklemek amacıyla 2015 yılında Talât Sait Halman anısına başlatılan Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’nün 2023 yılı değerlendirmelerinde dört çevirmen finale kaldı.

Yazının Devamını Oku

Ankara günleri ve Nusret Hızır

25 Ocak 2024
Türk Dil Kurumu üyeliğinden sonra Ankara’ya sık gidip gelmeye başlamıştım.

Talât Sait Halman’ın döneminde de Bilkent’te söyleşiler yaptım.

Şimdi Halman’ı İKSV’nin düzenlediği Çeviri Ödülü ile anıyoruz.

Elbet acı anılarımız belleğimizde hâlâ yaşıyor.

Dil Kurultayı’ndan bir gece önce Bedrettin Cömert’in evinde akşam yemeği yemiştik, ertesi gün katledildiğinin haberini aldık. Cenaze törenine Ahmet Taner Kışlalı’nın otomobiliyle gitmiştim.

Kültür Bakanlığı’nın danışma kurullarında yer aldım. Birçok yayın önerisi gelir, onları değerlendirirdik.

Danışma kurulu üyelerinden biri de başta Füsun Akatlı olmak üzere Ankara’daki birçok kişinin felsefe hocalığını yapmış olan Nusret Hızır’dı.

Müzik konusunda bilgisiyle de beni çok etkilemişti.

Yazının Devamını Oku

Ali Emîrî ve Divânu Lugâti’t-Türk sergisi

23 Ocak 2024
Bugün ve yarın Fatih’te bulunan Millet Yazma Eser Kütüphanesi’nde Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından Fatih Belediyesi işbirliği ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’nun desteği ile vefatının yüzüncü yılında Ali Emîrî Efendi’yi anma ve yazılışının 950’nci yılında Divânu Lugâti’t-Türk konulu sergi ve panel düzenleniyor.

Sergide, 17 Nisan 1916 yılında kurduğu kütüphaneye bütün ısrarlara rağmen kendi isminin verilmesini istemeyen yârân-ı kirâmım dediği kitapları için: “Ben bu kitapları milletim için topladım ve milletime armağan ediyorum; kütüphanemin ismi de ‘Millet Kütüphanesi’ olacak!” diyen Ali Emîrî Efendi’nin satın alıp kütüphanesine vakfettiği Lugâti’t-Türk başta olmak üzere özel eşyaları, telif ve istinsah ettiği eserler ile kendi çıkardığı gazete ve mecmualar yer alacak.

PROGRAM

23 Ocak

Saat 10.00: Ali Emîrî Efendi’nin Fatih Camii Haziresindeki kabri başında anma toplantısı

Saat 13.45: Sergi açılışı

Saat 14.00: Açılış konuşmaları

- Melek Gençboyacı - Millet Yazma Eser Kütüphanesi Müdürü

Yazının Devamını Oku

Müziğin kanatlarında bir yaşam: Muammer Sun

21 Ocak 2024
BESTECİ ve eğitmen ‘Muammer Sun’a Armağan’ kitabının ‘Sunuş’ yazısı, kitabı hazırlayan eşi Sinemis Sun’dan:

Besteleri, yazdıkları ve eserleriyle toplumumuzun ve sanat hayatımızın önemli değerlerinden olan Sun, özellikle çocuklar ve gençlerin müzik eğitimi konusunda üstlendiği vizyonla bu topraklara minnetle anılacak miras bıraktı. Nesiller onun besteleriyle büyüdü, günümüzün çocuk ve gençlik korolarının temelini oluşturan gelenek yine Sun’un özveri ve emeği ile oluşturuldu.

Hakan Ateş, yazısında Sinemis Sun’a teşekkür ediyor.

Rengin Gökmen’in yazısı, ‘Müzik Dünyamızın Dev Çınarı’ başlığını taşıyor.

Bir söyleşisinde bakın ne demiş:

Ben içimde duymadığım, yaşamadığım bir şeyi yazmadım. Müziklerimde de öyle, yazılarımda ve kitaplarımda da öyle.  Müziklerimle fikirlerim arasında nasıl bir ilişki varsa, yaşamımla da ruh durumumla da yaptığım işler arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bir sanatçı için yaşanmışlık, çok önemli gibi geliyor bana.

Muammer Sun

Yaşamının ve eserlerinin satır başları:

- İstanbul’da İlk Beraberlik Günlerimiz

Yazının Devamını Oku