Yeni nesil web blok zinciri ile gelecek

Bu hafta Dünya’nın önde gelen blok zinciri şirketlerinden birisinin etkinliği için Berlin’deyim.

Haberin Devamı

Bu etkinliğe gelmemin amacı son dönemde Bitcoin ile hayatımıza girmiş olan blok zinciri teknolojisini ve bu teknolojiyi kullanarak geliştirilen dağıtık (decentralized) yazılımları daha iyi anlamaktı. İnternet ve yazılım alanındaki en zeki insanların bu alana odaklanmaya başlamasıyla nasıl değiştiğini görmek inanılmaz bir yolculuk. Snowden’ın da konuşmacı olduğu konferansta öne çıkan konular şunlardı; 

● Web 3.0 veya diğer adıyla dağıtık internet hayatımızı nasıl değiştirecek

● İnternette gizliliğin sınırları nerede çizilmeli

● Facebook, Google üzerinden yayılan sahte haberlerin Amerika seçimlerine etkisi

● Google, Amazon, Facebook ve Apple gibi tek merkezde güçlenen teknoloji şirketlerinin bizler hakkında sahip oldukları kişisel veriler

● Avrupa birliğinin kişisel verileri koruma (GDPR) regülasyonları ve getirecekleri, yani bireylerin kendi verilerini kontrol edebilmesi

● Asıl amacın daha iyi bir insanlık yaratmak olduğu ama bunun için sadece teknoloji değil, toplumun ve politikanın, değer sisteminin çok önemli olduğu

Tüm konular ilgi çekici olmakla birlikte en çok Web 3.0 veya dağıtık interneti konuşmak istiyorum.

Özellikle birçoğunuzun bildiği Bitcoin veya bunun altında yatan blockchain (blok zincir) teknolojisi ile bildiğimiz internetin nasıl değişebileceği üzerinde duralım.

Çoğumuz interneti çok aktif kullanıyoruz ama nasıl çalıştığına çok kafa yormuyoruz. Peki her gün kullandığımız internet bugün ki haline nasıl geldi?

İnternet’in gelişimi
1990'ların başında hayatımızı girmiş olan internet, bilgiyi ve bilginin akışını kökten değiştirdi. 10 yıl sonra internet daha olgun ve etkileşime açık hale geldi. Daha sonra bize sosyal medya ve e-ticaret platformlarını getiren Web 2.0'ın yükselişini gördük. Sosyal etkileşimleri, üreticilerin ve tüketicilerin verisini, ürünleri ve servisleri birbirine yaklaştırdı. Bireylerin küresel ölçekte iletişim kurabilmesini sağladı. Fakat her zaman ortada bir aracı vardı; bu dönemde internetin en büyükleri, birbirine güvenmeyen kişilerin arasındaki işlemleri regüle eden aracılar ve dağıtıcıları haline geldi. Bu platformlar çok daha sofistike içerik bulma katmanları ile bireyden bireye (P2P) ekonomide inanılmaz iyi iş çıkarttılar, bir taraftan da aradaki tüm işlemlerin kurallarını belirleyen ve tüm bireysel verimizi tutan taraf oldular. 

İnternet nasıl çalışıyor
Çok eskilere, henüz bu hikâyenin başladığı yere gidersek; ilk önce kişisel bilgisayarımız vardı ve ardından bu bilgisayarların birbirleriyle sağlıklı şekilde konuşabilmesi ve bilgi paylaşabilmesi için internet protokolü kuruldu. Kişisel bilgisayarların ilk günlerinde kendi bilgisayarımızdaki veriyi işteki arkadaşımızla paylaşmak için bilgisayarımıza disk takıp, verileri içine koyup, sonra çıkartıp, arkadaşımıza yürüyüp vermemiz gerekiyordu. Veri fiziksel ve merkezi olarak bizim bilgisayarımızda saklanıyordu, transfer etmek için kopya yaratılması için aletler gerekiyordu. İnternet bu transferi hem çok daha hızlı hale getirdi hem de maliyetini çok düşürdü. 

İnternetin toplu olarak benimsenmesinin üzerinden 30 yıl geçtikten sonra, veri mimarilerimiz hala çoğunlukla bireysel kullanıcıların cihazları tarafında. Bu da verimizin bir bilgisayarda merkezi olarak saklandığı ve internet üzerinden başka bir bilgisayardan alındığı anlamına geliyor. Tost makinaları veya buzdolaplarının bile internete bağlandığı bir dünyada, her zamankinden daha internete bağlı olsak da veri halen merkezi depolanıyor: Ya USB çubuklarında ya da bulutta. 

Aslında bu da en önemli sorulardan biri olan “Güven” kavramını sorgulatıyor: Verilerimi herhangi bir yolsuzluk durumuna karşı saklayan kişilere ve kurumlara güvenebilir miyim? Bu kurumların iç ya da dış, yapay veya makine arızalı, amaçlı ya da kaza eseri başarısız olmasına karşı korunuyor muyum? Bu gibi merkezi veri yapıları, benzersiz bir başarısızlık noktalarına sahip. Hatta güvendiğimiz bu üçüncü yapıların en büyü güvenlik delikleri olduklarını söyleyebiliriz. İşte Web 3.0 veya dağıtık uygulamalar bunlara çözüm arıyor. 

Web 3.0 veya Decentralization nedir?
Bu bağlamda blok zinciri, yeni nesil internet, dağıtık internet (Merkezi Olmayan Web) veya Web3.0'ın itici bir gücü gibi görünüyor. Blok zinciri bize aracılar olmadan bireyler arası işlemleri yapmamızı sağlıyor. Örneğin Bitcoin ile banka olmadan para gönderebiliyoruz, acaba günün birinde Whatsapp olmadan mesajlaşabilir miyiz ya da Facebook olmadan sosyal paylaşımlarda bulunabilir miyiz?

Blok zincir, Bitcoin, kuantum ne olursa olsun, aslında yeni teknolojiler insanlığa yeni yetenekler kazandırdığı sürece hızla kabul ediliyorlar. Ama şunu unutmamalıyız ki teknoloji kendisi karar veremez ve bunları şekillendirmek bizlerin elinde. Hepinize iyi pazarlar!

Yazarın Tüm Yazıları