Dilek Dayınlarlı

Yeni nesil web blok zinciri ile gelecek

4 Mart 2018
Bu hafta Dünya’nın önde gelen blok zinciri şirketlerinden birisinin etkinliği için Berlin’deyim.

Bu etkinliğe gelmemin amacı son dönemde Bitcoin ile hayatımıza girmiş olan blok zinciri teknolojisini ve bu teknolojiyi kullanarak geliştirilen dağıtık (decentralized) yazılımları daha iyi anlamaktı. İnternet ve yazılım alanındaki en zeki insanların bu alana odaklanmaya başlamasıyla nasıl değiştiğini görmek inanılmaz bir yolculuk. Snowden’ın da konuşmacı olduğu konferansta öne çıkan konular şunlardı; 

● Web 3.0 veya diğer adıyla dağıtık internet hayatımızı nasıl değiştirecek

● İnternette gizliliğin sınırları nerede çizilmeli

● Facebook, Google üzerinden yayılan sahte haberlerin Amerika seçimlerine etkisi

Yazının Devamını Oku

3 milyar Euro’nun ne kadarını Türk KOBİ’ler alacak?

18 Şubat 2018
Bu hafta Brüksel’den, Avrupa Birliği Komisyonu’ndan herkese merhaba. Yaklaşık bir haftadır dünyanın en büyük teknoloji ve inovasyon hibe fonu olan Avrupa Birliği (AB) Horizon 2020 (Ufuk 2020) programı çerçevesinde Avrupa’nın en inovatif ve teknolojik şirketlerini seçip 2,5 milyon Euro hibe ediyoruz.

Avrupa’dan seçilmiş yaklaşık 30 jüri, elemeden geçmiş 130 şirketten para yatırılacakları seçiyor. Bu model ilk kez deneniyor ve bu yıl ilk kez şirketlerle yüz yüze iletişim kurulacak. Avrupa Birliği Komisyonu kabine başkanı ve ekipleri ile Avrupa girişimcilik ekosistemini ve H2020 programını konuşma fırsatımız oldu.

AVRUPA’DA EKOSİSTEM
Avrupa girişim ekosistemi hâlâ Amerika kadar büyük ve gelişmiş değil. Amerika’nın 1939’da başlaması ve birçok inovasyon dalgası geçirmesi nedeniyle aslında bu durum pek de şaşırtıcı değil. Avrupa, ilk olarak Skype ve MySQL gibi başarı hikayeleri yarattı. 2012’den sonra ise gelişim hızlandı.

Öne çıkan teknoloji merkezleri dediğimizde Londra, Berlin, Paris, Stockholm’u sayabiliriz. İngiltere 195 bin aktif katılımcısı ile ilk sırada. Türkiye ise yaklaşık 25 bin aktif üyesi ile 9’uncu.

Yazının Devamını Oku

“Kazma-Kürek” stratejisi ile Türkiye’den dünyanın 12 ülkesine teknoloji ihraç etmeye

10 Şubat 2018
Bundan neredeyse üç yıl önce tanıştığım günü dün gibi hatırlıyorum.

Canavar gibi, enerjisi yüksek, öğrenmeye ve başarmaya aç bir ekip. Hatta bir de;

- Birbirini tamamlayan takım ve daha önce birlikte iş yapmış kurucular

- Kadın CEO

- Ve en önemlisi yarattıkları teknolojiyi başka ülkelere ihraç edebilen bir girişim.

Ekibin hikayesini dinlemek çok heyecanlıydı. Hande Çilingir heyecanlı sesi ile daha önce Londra’da okuduğunu, sonra master için Çin’e gittiğini paylaşmıştı. Birçok ufak iş deneyiminden sonra, bir şey yaratmanın hazzını alıp, şimdi de ortağı olan Serhat Soyuerel ile ilk girişimlerini kurmuşlardı. Kısa bir süre sonra bu ilk şirketlerini satıp başka ne kurabiliriz diye yola çıktılar. Bu ikinci girişimleri için yola çıkarken akıllarında iki şey vardı:

- Dijitalde olacaklardı ve

- Kazma-kürek stratejisi ile gideceklerdi.

1800’lerde Kaliforniya’da “Altına Hücum” döneminde inanılmaz akın olmuş. Ama zengin olanlar altını ilk bulanlar ve altın arayanlara Kazma-Kürek satanlardı. Onlar da dijitalde zenginlik arayanlara bunu bulabilmeleri için gereçler satacaklardı. Yaklaşık 1 yıl sonra ekiplerini daha da güçlendirerek ilk ürünlerini en basit haliyle pazara çıkarttılar. Serhat hayatta gördüğüm en yetenekli ve inatçı insanlardan biriydi. Şirketin büyümesi için yollara düşmüş ve sürekli öğrenerek birçok problemi çözerek şirketin önünü açıyordu. Bir gün Bangkok’da motosiklet sırtında pazarı araştırıyor, diğer gün Japonya’da büyük müşterileri bağlıyor ve ekibi büyütüyordu. Dijital olunca iş bunu yapabilecek olan Sinan Toktay, Operasyon için Arda Köterin ve Okan Yedibela katılmıştı. Kurdukları şirket Insider’dı.

Yazının Devamını Oku

Tüm dünyaya satış yapmak için 3 önemli tüyo

28 Ocak 2018
Günümüzde artık uluslararası ürün ya da hizmet satabilmek – elbette müşteriyi iyi anlıyorsak ve doğru ürünü yaratabiliyorsak- çok daha kolay oldu.

Yazılımınızı dünyanın herhangi bir yerinde internet üzerinden satabilmenizi sağlayan Amazon Web Servisleri (AWS), 2010 yılında 1 Terabyte’ı 30 dolarken bugün neredeyse 100 kat düşerek 0.30 dolara kadar düştü. Müşterilere ulaşmak artık daha kolay; eskiden diğer ülkelerde ki müşterilere ulaşmak için oraya gitmek gerekirken şimdi Facebook, Linkedin, Google gibi platformları kullanarak ulaşılabilirsiniz. Tüm dünyada pazarlar geliştikçe; şirketler yazılım ve teknoloji ile kendilerini otomatikleştirecek, süreçlerini yenileyecek çözümlere bakıyor. Bu yazılım pazarının sürekli büyümesinin en önemli sebeplerinden birisi. Hatta sadece yakın çevremize baktığımızda Avrupa, Afrika ve Orta Doğu’da yazılım pazarının büyüklüğü 300 milyar doları bulmuş durumda. Uluslararası büyümeyi kolaylaştıracak bazı tüyolarım şöyle:

1. Ödevinize iyi hazırlanıp, araştırma yapın
Manchaster United’ı Dünya’nın en değerli futbol kulüplerinden biri haline getiren menajer Alex Ferguson’nın söylediği gibi; “Önemli olan kazanmayı sağlayan irade değil – bu herkes de var. Kazanmayı sağlayacak hazırlığı yapmanızı sağlayan irade.”

Spordaki bu öğrenim; globalde büyümek isteyen girişimciler için de geçerli. Kısaca yapmamız gerekenler;

Yazının Devamını Oku

Girişimcilik Neden Kamunun Öncelikleri Arasında Olmalı

21 Ocak 2018
Daha önceki köşe yazımda, Türkiye’nin Kalkınma Planı için davet edildiğim konseyden bahsetmiştim.

Sanırım hayatımda ilk kez fiilen ülkeme yardım ettiğimi hissettiğim günlerden biriydi. Birçok konu konuştuk. Hem ScaleX olarak hazırladığımız detaylı araştırmadan hem de bu yoğun toplantıdan sonra en önemli konunun girişimciliğe daha stratejik bakılması gerektiği oldu.

Peki, girişimcilik bu seviyede ne ifade ediyor ve neden önemli?
Aslında ilk önce girişimciliği iyi tanımlamak gerekiyor. Bir girişim yatırımcısı olarak bu temel tanımın çok karıştırıldığını düşünüyorum. Çok kısa özetleyecek olursak girişimcilik, teknoloji üreten ve hızlı büyüme hedefi olan şirketlerdir. En kritik konu ise ölçeklenebilir olmalarıdır. Bu girişimleri önemli kılan en önemli nokta ise inovasyon, yarattıkları katma değer ve iş gücü. Eğer ülke olarak büyük hedeflerimiz varsa bunlara ulaşmak için en önemli araçlardan birisi olarak girişimciliği ilk sıralara koymalıyız. Hatta Schumpeter’e göre, bir ülkenin büyümesini gösteren şey o ülkenin girişimci kalitesiyle eşdeğer.

Bu kaliteyi arttırmak içinse girişimci ekosisteminin çalışması ve başarılı olması çok önemli. Aslında köküne baktığımızda iyi ekosistemlerin çoğunda devlet bir şekilde ilk adımların atılmasında önemli rol oynuyor. Örneğin Silikon Vadisi’nin ilk döneminde kamunun müşteri olması ve yatırımı, ilk kıvılcımları oluşturmakta çok rol oynadı.

Yazının Devamını Oku

2017’de teknoloji ve yatırım dünyasında neler oldu?

31 Aralık 2017
Geçtiğimiz birkaç haftadır 2017’de teknoloji ve yatırımda olanları defterime ufak ufak notlarla biriktirdim ve yazarken çok heyecanlanamadım.

Evet, Peak Games, IyziCo ve hala açıklanmayan birkaç çok güzel parlak yatırım haberi var ama genel olarak daha iyi olabilirdi diye hissettiğim bir yıl oldu. Yurtdışına bakınca durum aslında biraz daha karışık ve çalkantılı. Bu yıl teknoloji içinde kadının yerinin sorgulandığı, teknoloji devlerinin yerinin ve elde ettikleri güçleri hak edip etmediklerinin sorgulandığı bir yıldı. Ama ikisinde de ortak olan bir nokta var ki, Bitcoin, Blockchain yani genel olarak Kripto herkesin ana konusu oldu.
2017’deki kilit konular üç konu etrafında yoğunlaşıyor: 1 / ürettiğimiz teknoloji için iç pazarın küçüklüğünden globalleşme, 2 / hem yenilenme hem de rekabetçi kalabilmeleri için kurumların teknoloji ve girişimciliğe artan ilgisi ve 3/ girişimlerin büyümesini sağlayacak yatırım ve destek ekosisteminin oluşturulması. Daha detaylı bakarsak,

Teknoloji sektörüne ilgi ve yatırım arttı: Türkiye’de 2016 yılında teknoloji girişimlerine 90 milyon dolar yatırım yapılmıştı. 2017’de ise bu rakam neredeyse iki katı büyüyerek 150 milyon doları geçiyor gibi gözüküyor. Bunun birkaç sebebi var: IyziCo gibi erken aşamadan Seri C aşamasına gelmiş girişimlerin aldığı yatırım miktarları yüksek. Mediterra Capital’in Logo yatırımı başarısı ile Private Equity’lerin sektöre ilgisi arttı ve Turkven-Earlybird ortak Mikro Yazılım yatırımını yaptı. Bir de ACT ve DCP gibi fonların hızlanarak bu yıl içerisinde yatırmaları gereken yatırımları diyebiliriz.

Girişim eko-sisteminin globalleşmesi: Geldiğimiz noktada iyi girişimler dünyanın herhangi yerinde başlayabiliyor ve doğru yerde doğru yolla globalleşerek kazanacaklar. Buna tamamen inanan, liderliğini yapan bir girişim yatırımcısı olarak gördüğüm en büyük potansiyel bu topraklardan dünyaca başarılı olacak ve globalde müşterileri olacak şirketler yaratmak. Ekosistemde artık bunun farkındalığı daha çok artmaya başladı. Zeplin, TeamSQL gibi şirketler Türk mühendisliğinin yarattığı ürünleri tüm dünyaya satıyor.

Yazının Devamını Oku

Başarılı bir girişimcilik ekosistemi nasıl oluşur?

16 Aralık 2017
Bu hafta Kalkınma Bakanlığı'nın davetiyle Özel İhtisas Komisyonuna katıldım.

Kalkınma Planı hazırlıklarıyla 2023 politika ve hedeflerinin belirlenmesinin yanı sıra 15 yıllık, 2033'e yönelik uzun vadeli politikalar üzerinde çalıştık.

Girişimcilik, KOBİ'ler, Kooperatifçilik, Esnaf ve Sanatkarlara yönelik hedef politikaların belirlenmesi için geniş katılımlı uzman bir ekip olarak tartıştık. İkinci kısımda girişimcilik ve diğerleri olarak ikiye ayrılınca tartışmaların odağı da arttı.

Kalkınma Ajansları, KOSGEB, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK temsilcilerinin bilgi ve tecrübelerinin yanında eleştiriler karşısındaki yapıcı yaklaşımları kayda değerdi.

Başlıkların fazlalığı ve katılımcıların çok geniş bir kesimden gelmesinin avantajı, tüm grupların görüşlerini almaya ve plana yansıtmaya yaradı. Bununla birlikte geniş katılımın dezavantajları ise odaklanma ve sorun alanlarına yönelik tartışmalara yeterli zaman kalmaması oldu. Ancak bu konudaki eksiklikleri çeşitli odak çalışma grupları ile kapatılabileceği vurgulandı.

Yazının Devamını Oku

Girişimciliğin kaynağı sosyal ortamdan çıkan veri

10 Aralık 2017
Kooperatif, üretken ve yaratıcı girişimleri ve toplumları nasıl oluşturabiliriz? Bunlar “Sosyal Fiziğin” soruları.

Sosyal Fizik, büyük verinin analizine dayalı, insan davranışını anlamaya ve bunu nasıl etkileyebileceğimizi bulmaya çalışan yeni bir alan. Sosyal fiziği yönlendiren yakıt ise insan yaşamının her yönünün dijitalleşmesi ile oluşan büyük veri (big data).

Ne bilmemiz gerekiyor bu sosyal fizik hakkında?
Amerika’da MIT Üniversitesinin liderlik ettiği bu alan hala çok yeni. Sosyal Fizik, insan davranışını analiz etmek için modern dünyamızda bulunan çok miktardaki veriyi kullanıyor ve klasik anlamdaki fizikten çok ilham alıyor. Aynı fizikte olduğu gibi enerji akışı ve harekete etkisini analiz ediyor. Bir örnek üzerinden gitmek gerekirse güçlü bir rüzgar estiğinde ağaçtaki bir elma dalından kopup yere düşebilir. Bunun insan davranışlarına uyguladığımızda ise rüzgarın gücü fikir ve bilginin akışı, elmanın hareketi ve düşüşü ise insanların bu fikir ve bilgilere verdikleri tepkiler gibi tanımlanabilir. Bizim uygulamak istediğimiz şey bu rüzgar ve onu besleyen enerji.

Cep telefonunuzdan birisine her telefon ettiğinizde, internette sörf yaparken her tıklamanızda ve fare hareketinizde, bir uygulama indirdiğinizde veya seyahat kartınızı kullandığınızda veri oluşturuyorsunuz. Dünya genelinde hepimizin bunları her gün ne kadar yaptığımızı hesaplarsak inanılmaz boyuttan bir veri ortaya çıkıyor! Bu veri dikkatli bir şekilde toplanıp analiz edilirse, bize nasıl davrandığımız hakkında bilmek istediğimiz birçok şeyi öğretebilir.

Yazının Devamını Oku