‘Kurultay CHP’nin değil Türkiye’nin meselesi’

BAŞLIKTAKİ bu cümle, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’na ait.

Haberin Devamı

Berberoğlu tutuklu olduğu için bugün Ankara’da yapılacak 36. Büyük Kurultay’a katılamayacak. Maltepe Cezaevi’nde tek başına kaldığı koğuştaki televizyondan izleyecek. 

CHP, 2012’deki iki kurultayda tutuklu milletvekili sorununu yaşamıştı. Ancak arada şöyle bir fark vardı: Ergenekon kumpasının sanıkları Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal cezaevindeyken milletvekili adayı yapılmış ve seçilmişti. Berberoğlu ise CHP milletvekili olarak gittiği bir duruşmanın sonunda tutuklanarak cezaevine götürülmüştü.

Berberoğlu’nun partisinin kurultayına katılamadığı için neler hissettiğini, bir siyasetçi ama aynı zamanda duayen bir gazeteci olarak “Zeytin Dalı” harekâtına nasıl baktığını öğrenmek istiyordum. Adalet Bakanlığı gazetecilere görüş izni vermediği için avukat kızı Dilara Berberoğlu’ndan sorularımı iletmesini rica ettim. Kırmadı ve önceki akşam babasının yanıtlarını bana ulaştırdı. Önce soru ve yanıtları aktarayım:

Haberin Devamı

- Sekiz ayınız nasıl geçti?

Açıkçası dört duvar arasında tek başımayım, dolayısıyla kendimle kavgalı olmadığım günlerde mutluluğa yakın hisler bile yaşıyorum. Tek bir gün bile aksatmadan günde kırk dakika koşuyorum. Bir yazarı seçince bütün kitaplarını okuyabilecek zamana sahip olmak önemli bir lüks. Anlayacağınız beklentileri biraz düşürünce şikâyet konusu azalıyor. 

- CHP kurultayına katılamıyorsunuz. Beklentileriniz nelerdir?

Şimdi ne söylesem hariçten, daha doğrusu hapisten gazel okumak gibi olacak. Siyasette bir gün bile uzun bir zaman, bense sekiz aydır son derece sınırlı imkânlar ile dünyamı, ülkemi ve partimi takip etmeye çalışıyorum. Ancak şurası kesin ki, önümüzdeki kurultay sadece CHP’nin değil, Türkiye’deki tüm muhaliflerin konusu haline geldi. CHP artık Türkiye’de tek adam rejimine karşı duran herkesin ortak adresi oldu. CHP’nin, geçen seçimde aldığı oyun iki katına varan seçmen kitlesinin taleplerini toplama, sözcülüğünü üstlenme sorumluluğunu yüklenmesi gerekiyor. Dolayısıyla ittifak tavanda değil tabanda kurulmalıdır. CHP yönetiminin melezleşmesi değil, kendi dışındaki seçmeni de ortak demokrasi hedefi için seferber edebilecek ciddiyette bir duruş sergilemesi asıl hedeftir. 

Haberin Devamı

- İstinaf Mahkemesinden 13 Şubatta karar bekleniyor. Ne bekliyorsunuz?

Maalesef bu işler umuda göre ilerlemiyor. Bu mahkeme benim cezamı esastan bozdu ama dört aydır hükümsüz tutukluluğum sürüyor. Sürekli iyimserlik yoruyor. Bir de heyetin aniden değişmesi var tabii. Dolayısıyla adalet beklentime kısa süreli bir takvim koymak istemem. Amacım doğaldır ki asli görevim olan Meclis’teki işime dönmek, Türkiye’nin bu kritik sürecinde elimden geldiğince katkı vermektir. 

- CHP’nin Afrin konusundaki tutumuna dönük iktidardan gelen eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz?

Kurtuluş Savaşı’nda kurulmuş bir parti olarak, CHP’nin Kuvayı Milliye ruhuyla Afrin’deki terörle mücadeleye destek vermesi gayet doğaldır. Türkiye’nin terörle mücadelesindeki başarısı her zaman kamuoyunun verdiği muazzam manevi destek sayesindedir. Ülke topraklarında veya sınır ötesinde görev yapan Mehmetçik ve polisimiz bu destekle cesaret bulur, dış dünya meseleyi meşru müdafaa olarak algılar. Ancak üzülerek görüyorum ki iktidar son üç-dört senedir izlediği politikaya uygun olarak, bu kez de siyaset ve toplumu kutuplaştırma, ötekileştirme yolunu seçti. Muhtemel bir seçim için böyle bir hataya düşülmesini affedilemez buluyorum.

Haberin Devamı

CHP’NİN VEFA SINAVI

Berberoğlu, katıldığı son kurultayda “Gürsel Tekin’in ekibinde” diye kendilerini Tekin’e rakip gören isimler tarafından çizilmiş ve parti meclisine girememişti. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da çok istediği halde Berberoğlu’nu medya ve iletişimden sorumlu yardımcısı yapamamıştı.

Doğrusu çok merak ediyorum: O gün Berberoğlu’na çizik atanlar bugün kişisel hesaplarını bir yana bırakıp ödediği ağır bedeli de hesaba katarak Ber-
beroğlu’
na sahip çıkabilecekler mi?

Yoksa bir CHP klasiği olarak “Hizbe devam” mı diyecekler?

Yazarın Tüm Yazıları