'İttifak' en çok kime yarar?

AK Parti’nin “7 Haziran 2015” ve “1 Kasım 2015” genel seçimlerinin sonuçları üzerinden yaptığı “simülasyon”, AK Parti-MHP ittifakının, oyları artmasa da AK Parti’nin milletvekili sayısının artabileceğini göstermiş.

Haberin Devamı

AK Parti, ittifaklı bir seçimde “dış D’Hondt” sistemi sayesinde ana muhalefetin, “iç D’Hondt” sistemiyle de ittifakın küçük ortağının milletvekillerini alabilir.
Konu çok teknik ve karışık ama anlatmaya çalışayım:

Türkiye’de 1961’den beri (1965 ve 1966 seçimleri hariç) genel ve araseçimlerde milletvekili sayısını D’Hondt sistemine göre belirliyor. Sistem 1878’de Belçikalı matematikçi ve hukukçu Victor D’Hondt tarafından geliştirilmiş. D’Hondt sistemi, illerde en büyük partiyi avantajlı hale getiren bir “nispi temsil” imkânı sunuyor.

Somut bir örnek üzerinden gidelim:

“99 bin” seçmeni, 4 milletvekili olan bir il düşünün. Üç parti yarışmış ve A Partisi 60 bin, B Partisi 25 bin, C Partisi 14 bin oy almış olsun. D’Hondt sistemine göre şöyle bir hesap yapılır:

İttifak en çok kime yarar


Görüldüğü gibi A Partisi 3, B Partisi 1 milletvekili çıkarıyor. C Partisi ise milletvekili çıkaramıyor. Eğer ilin milletvekili sayısı 5 olsaydı, A Partisi’nin oyunun 5’te biri olan 12 binden ve B Partisi’nin oyunun yarısı olan 12 bin 500’den yüksek oya sahip (14 bin) C Partisi 5. milletvekilini alabilecekti.
Oyların yaklaşık yüzde 60’ını alan A Partisi’nin milletvekillerinin yüzde 75’ini alabildiğine de dikkatinizi çekmek isterim. Partilerden biri barajı aşamazsa, bu oran daha da yüksek olabilir.


‘DIŞ D’HONDT’ KALELERİNDE CHP’Yİ VURABİLİR
CHP’nin 1. parti olduğu yerlerde, D’Hondt sistemi nedeniyle AK Parti-MHP ittifakı avantaj sağlayabilir. İzmir 2. Bölge’de 1 Kasım 2015 seçimlerini hatırlayalım:
CHP 7, AK Parti 4, MHP 1 ve HDP 1 milletvekilliği kazanmıştı. CHP’nin 662 bin 50 oyuna karşı AK Parti’nin 432 bin 684, MHP’nin 158 bin 83 ve HDP’nin 104 bin 117 oyu vardı. O tarihte ittifak olsa hesaplama CHP’nin 662 bin 50 oyuna karşılık ittifakın 590 bin 767 ve HDP’nin 104 bin 117 oyu ile yapılacaktı. Bu da CHP’nin 6, ittifakın 6 ve HDP’nin 1 milletvekili anlamına geliyordu.

Bu örnekte ittifak nedeniyle CHP’den ittifaka geçen milletvekilliği, ittifak içinde yapılacak “iç D’Hondt” hesabı sonucunda AK Parti’nin olacaktı.

Yapılan hesaplamalarda, ittifak içinde ayrıca yapılacak D’Hondt hesaplamalarında ittifakın küçük ortağının da zararlı çıktığı görülüyor. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bir süre önceki sohbetimizde ittifakların baraj sorununun aşılması için işe yarayabileceğini belirterek, “Ama içerideki D’Hondt hesabı nedeniyle küçük ortaklar hak ettikleri milletvekillerini alamayabilir” demişti.


PROPAGANDA MALZEMESİ DE OLUR
Yüzde 10 seçim barajı durduğu sürece D’Hondt sisteminin sağladığı bu aritmetik avantaj, ancak ve ancak rakip ittifaklar oluşturmakla kırılabilir. Ancak, karşı blokta bir araya gelmesi zor partiler var. Örneğin CHP-SP ittifakı olursa AK Parti SP’nin muhafazakâr tabanına “CHP’nin müttefikine mi oy vereceksiniz” propagandası yapacaktır. Aynı şekilde CHP-HDP ittifakı olursa hem AK Parti, hem MHP, CHP’nin ulusalcı tabanına “HDP’nin ortağına mı oy vereceksiniz” diyecektir. Yani AK Parti-MHP ittifakı sadece rakamlarda avantaj sağlamayacak, karşı blokun ana partilerini zor kararların eşiğine getirecektir.

Öyle anlaşılıyor ki daha önce ‘bütünşehir yasası’ ile toplam oylarını arttırmadan, taşra oyları sayesinde bazı büyükşehir belediyelerini kazanan AK Parti, bu kez ittifak sayesinde oylarını arttırmadan milletvekili sayısını arttırabilecek.

TBMM’deki aritmetik, bu düzenlemenin rahatça geçeceğini gösteriyor. Ne dersiniz, muhalefet partileri ilk seçimlerde bu düzenlemelerin avantajlarını kendi lehlerine çevirebilecek strateji(ler) geliştirebilir mi?

Yazarın Tüm Yazıları