Yüzde 110’luk artış trafiği kilitledi

1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’ydı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile buluşup sohbet ettik.

Haberin Devamı


O gün herhalde İzmir sıcaklık rekoru kırdı.
Arabaya bindiğimde derece 47’yi gösteriyordu.
Gölgede bile nefes almak mümkün değildi.
İzmir Marina’da buluştuk; tesisler yenilenmiş ve kullanıma açılmıştı.
Başkan Soyer’e giderek dikkat çeken İzmir trafiğini sordum.
Herkes görüyor; sadece işe gidiş saatlerinde değil, her dakika bir yoğunluk sözkonusu...
Söyleyeyim Başkan Soyer ve ekibi alternatifler üzerine çalışıyor, sıkıntının farkında...
Dedi ki;
“Şu anda İzmir’in en can yakıcı ve hepimizi mutsuz eden sorun, trafik meselesi. Geçen yıl, pandemi öncesi şubat-mart aylarında toplu ulaşımın tüm unsurlarına yapılan biniş sayısı günlük ortalama 1 milyon 950 bin idi. Bu sayı, pandeminin ilk aylarında, ‘Evde Kal’ çağrıları ve sokağa çıkma kısıtlamalarıyla birlikte 200 binlere kadar geriledi. Bugünlerde ise normal döneme göre yüzde 50 biniş kaybıyla devam ediyoruz. Yani halen tüm toplu ulaşım araçlarımıza yapılan biniş sayısı günlük ortalama 900 bin-1 milyon civarında. Ancak biz sürecin büyük bölümünde, tüm toplu ulaşım modlarımızda sefer tarifelerine aynen devam ettik. Sefer azaltmadık. Merkezi idarenin aldığı, şehir içi toplu ulaşımda araç oturma kapasitelerinin yüzde 50’si kadar, ayakta yolcu kapasitelerinin ise 3’te 1’i kadar yolcu alınması kuralı da söz konusuydu. Dolayısıyla toplum sağlığı açısından, sefer azaltma gibi bir uygulamaya kesinlikle gidemezdik, gitmedik de...”
Ama başkana da söyledim.
Bu salgın travması kolay kolay atlatılamayacak.
Toplu ulaşımda eski rakamlara ulaşmak için epey zaman geçmesi gerekiyor.
Tunç Soyer ilginç de bir bilgi verdi.
“Pandemi öncesi kenti içi trafikte ortalama 650 bin araç seyir halindeydi. Şu anda bu rakam 1 milyon 440 bin seviyelerinde. Yüzde 110’dan fazla artış söz konusu... Bu tabii, şehrimizin mevcut altyapısının taşıyamayacağı ve elbette kimsenin öngöremeyeceği büyüklükte bir artış.”
Biliyorum bu hızlı artışa hiçbir altyapı kaldıramaz.
Ama İzmir’in trafiğinde de giderek alarm zilleri çalıyor.

Haberin Devamı


Peki çare?

PANDEMİ bir süre daha devam edeceğine, insanlar kendi araçlarını daha fazla kullanacağına göre nasıl alternatifler olabilir?
Başkan Tunç Soyer diyor ki;
“Bu bir kader olamaz tabii ki... Çözüm üretmek mecburiyetindeyiz. Bu yolda, toplu ulaşımda denizi kullanmaya teşvik etmek, deniz kullanımını artırmak en büyük hedeflerimizden ve çalışmalarımızdan biri. Karayolu trafiğini mümkün olduğu kadar denize aktarmak mecburiyetindeyiz. Bu doğrultuda, özellikle pik saatlerde feribotlarımızın ve yolcu gemilerimizin sefer sıklıklarını 15 dakikada bire düşürdük. Aşırı yoğunluklarda anlık olarak ek seferler koyuluyor, gemilerimiz saat gözetmeksizin doldur boşalt yaparak çalışıyor. Trafik sıkışıklığı nedeniyle deniz ulaşımına talep hayli yükseldi. Toplu ulaşımın diğer unsurlarında ciddi yolcu düşüşleri yaşanırken, deniz ulaşımında tam tersine inanılmaz artış yaşadık. Arabalı ve normal yolcu sayıları oldukça arttı. Bu nedenle İZDENİZ yeni feribot ve yolcu gemisi kiralayacak. Bunun çalışmaları da hızla yapılıyor. Deniz ulaşımına ciddi ağırlık vereceğiz.”
Ve tabii ki yeni yollar açılması da gündemde...
Kent içi trafiğini rahatlatacak düzenlemeler hızlandırılacak, Alsancak Garı önünün yerin altına alınmasıyla ilgili çalışmalar bitmek üzere...
Ama söyleyeyim radikal, yapısal değişiklikler de şart...

Haberin Devamı


Midilli sürprizi

İZMİR ile adalar arasında bir bağ kurmak istediklerini söyleyen Tunç Soyer, izinlerin çıkması halinde temmuz ortasında İzmir-Midilli seferlerine başlamak istediklerini söyledi. Cuma ve pazar günleri karşılıklı olacak seferlerle yolculuk 2.5 saat olacak. Yani İzmir’den Ayvalık’a gitmenize gerek kalmayacak. Eğer turlar başlarsa ben ilk seferde gidip Midilli’de kahvemi içeceğim. Onlar kızsa da garsona da “Türk kahvesi lütfen” demeyi ihmal etmeyeceğim.


Yapısal radikal
Kararlar şart

NET söyleyeyim.
İzmir gibi büyük şehirlerin trafik problemi sadece yerel yönetimlerin çabasıyla çözümlenemez. Devletin de bu sürece katkı koyması gerekir. Örneğin İZBAN’da olduğu gibi... Hep söylüyorum ve yazıyorum. İZBAN merkezi hükümetle yerel yönetimin iş yapma kültürünü geliştirmiş önemli bir projedir. Ve çok başarılıdır. Yine örneğin İzmir’in körfez geçiş projesi ortak bir akılla ve herkesin ikna olduğu bir projeyle hayata geçirilmelidir. Bana göre bu şarttır ve zor da değildir. Dünyada onlarca örneği vardır. Kenti rahatlatmamız gerekir. İkinci çevre yolu da şarttır. Artık kentlerimiz büyüyor. İzmir gibi Konak’tan Çeşme’ye, Karşıyaka’dan Aliağa’ya kadar büyüyen bir kentin merkezine araç sokmadan trafik geçişini halletmemiz gerekir. Yoksa yakın bir gelecekte çok daha kötü bir tabloyla karşı karşıya kalırız.

Haberin Devamı


Bu nasıl sıcak

BU arada sıcaklarla aranız nasıl. Ben hayatımda ilk defa klima açarak uyudum. Ki; sevmem, sıcaklık ne olursa olsun klimayı açmadan yatarım. Çünkü sabah kalktığımda her tarafım tutulmuş olur. Bu sefer nefes bile alamadım ve tutulmayı bile göze alarak klimanın altında uyudum. Biraz daha sabır haftaya daha normal sıcaklıklarımız olacak.

Yazarın Tüm Yazıları