Yeni başkanlara benden bir öneri

Yeni seçilen belediye başkanlarını kutluyorum.

Haberin Devamı

 
İlk 100 gün her zaman önemlidir.
Genelde başkanlar 100 günün sonunda bir toplantı yapma ihtiyacı hissederler.
Kabul edelim; bugünkü ihale mevzuatında, bürokrasinin yapısında ilk 100 günde bir şeyleri yapma, tamamlama şansı yok.
Ama en azından genel gidişatla ilgili bazı ipuçlarını da görmek mümkün.
Bazı kararların zamana yayılabileceğini, ama iyi başlangıçların mutlaka yapılması gerektiğine inanıyorum.
O yüzden bir önerim olacak.
Bizde yeni gelene, yeni seçilene “Hayırlısı olsun” demek adettendir.
Ama diyorum ki; bu kutlamaları biraz ileri atsak ve başkanları biraz çalışmaları için rahat bıraksak.
Büyük ihtimal önemli toplantılar yapacak, bürokratlarından bilgi alacak, personelle buluşup onları dinleyeceklerdir.
Ve tabii ki; seçim sürecinde verdikleri sözleri, vaat ettikleri projeleri yerine getirebilmek için yoğun bir mesai harcayacaklardır.
Bütün bu koşuşturmacanın ortasında kabuller olunca işlere odaklanmak zor olacaktır.
Ya bu kutlamaları, “hayırlı olsunlar”ı biraz öteleyelim.
Ya da toplu bir kabul töreni yapıp hepsini bir günde bitirelim.
Elbette başkanlar karar verecektir ama böyle bir yöntem bana daha mantıklı, daha kullanışlı geliyor.

 

Haberin Devamı

Hayat bazen futbol gibidir

Galiba herkesin, hepimizin aradığı da bu...
“Hayat biraz da futbola benzer” diyorlar ya; bazen de gerçekten öyle...
Bakın ligin zirvesi kadar dibi de karışık.
Seyircisi az bir Başakşehir şampiyonluğa koşuyor. Statları her zaman, her maçta tıka basa dolan üç büyükler bir gün iyiler, bir gün kötüler.
Fenerbahçe’yi hiç sormayın...
Herhalde tarihinde böyle bir sezon görmemiştir ve görmeyecektir de...
Sıfırdan takım kurmak güzel de, bunu ehil ellere bırakmadığında neler olacağını çok iyi anlatan bir öykü bu yılki Fenerbahçe...
Galatasaray o kadar borca rağmen yine milyonlarca dolarlık transfer yaparak, iyi bir takım kurdu.
Başakşehir’den sonra şampiyonluk için en şanslı takım Galatasaray ama ilk 11’de neredeyse bir tane Türk oyuncumuz yok.
Derbide Milli Marş çalınırken baktım; sadece önlerindeki çocuklar marşımızı söylüyordu, oyuncular ise sadece havaya bakıyorlardı.
Şampiyonluk elbette güzel ama ben o eski Galatasaray’ı tercih ederim. Avrupa Şampiyonu olurken, kendi gençleriyle mücadele eden ve Milli Takım’ın ana gövdesini oluşturan Galatasaray’ı...
Beşiktaş’ta yerli oyuncular biraz daha fazla ama kabul edelim ki borç da fazla...
Nasıl olacak, gelecek nasıl kurgulanacak; inanın bilemiyorum.
Ligin zirvesi böyleyken, altları da bir felaket...
İki Egeli kurtulmak için çabalıyor.
Kupa beyi Akhisar bir yanda, İzmir’in gururu Göztepe bir yanda...
Hemen üstlerinde şampiyonluk yaşamış bir Bursa...
Üç kulübün çok üstlerde olması gerekirken; alınan yanlış kararlar kulüpleri bu noktaya getirdi.
Üç büyüklere kök söktüren Akhisar; gereksiz bir teknik direktör değişikliği yaptı. Takım iskeletini bozdu, geleneksel yöntemlerinden uzaklaştı. Sonuç ortada...
Göztepe de öyle... Aslında çok beğendiğim bir yönetimi var.
Mehmet Sepil, Türkiye’nin en saygın iş insanlarından biri... Altyapıya önem verdi, Türkiye’nin borçsuz tek kulübü Göztepe’yi yarattı. Ama teknik direktör konusunda da sabırsız ve zamansız tercihler yapılınca Göztepe de maalesef istikrarsız bir görüntü çizdi.
Keza Bursa da öyle...
Akhisar ve Göztepe’nin yanlışlarının aynısını yaptı.
Neden hayat bazen futbol gibidir.
Çünkü ahengi kurmak, devam ettirmek kolay gibi gözükse de zordur. Bir küçük hata sizi büyük bir yanlışa götürür.
Elbette geri dönüşler vardır, elbette telafi etme şansı vardır.
Ama bunu da iş işten geçmeden, zamanında ve yerinde kararlarla alabilirsiniz.
Dilerim Akhisar da, Göztepe de ligde kalır.

 

Haberin Devamı

Kitap fuarına girmek
için 1 saat bekledim

Hafta sonu İzmir Kitap Fuarı’ndaydım. Ben böyle bir kalabalık, izdiham görmedim. İnanılmaz bir ilgi ve bitmeyen bir kuyruk... Elbette çok sevindim. Türkiye’de kitaba olan ilgi artıyor, kitap satışları da öyle... Yayınevlerinin bundan memnun olduğunu düşünüyorum.
Yine de bu izdihamın yönetilmesi gerektiğine inanıyorum.
Çok sayıda kişinin gelip gittiğini ya da gelenlerden bilgi alarak geri döndüğünü biliyorum.
Gelecek yıl fuar yöneticileri daha organize olmalılar.
Kapıların sayısı artabilir, girişler kolaylaştırılabilir.
Çünkü bu haliyle kalabalık ilgiden daha çok kaos yaratıyor.
Ben inat edip bekledim, kuyrukta 1 saat beklemeyi göze aldım ve içeri girdim.
Ama bir başkası bunu yapmış mıdır bilemiyorum.
Yine de gördüğüm bu ilgi beni gelecek için çok umutlandırdı.

 

Yine yağmur

Haberin Devamı

Barajlar, toprak yağmura doydu bu yıl...
Şikayetçi değilim, çok da memnunum.
Çünkü benim çocukluğumda Ege hep böyleydi.
Yağmurlar bitmezdi.
Hele nisan yağmurları hiç bitmezdi.
Böyledir Ege’nin sahilleri; nisan sonundan sonra direkt yaza geçilir.

Yazarın Tüm Yazıları