Toplumun kafası karışık

İSTANBUL Ekonomi Araştırma’nın Türkiye raporlarında iki konu vardı.Birincisi aşıyla ilgili...

Haberin Devamı

 


Geçtiğimiz ay Rusya aşıyı bulduğunu iddia ederken, ABD Başkanı Donald Trump ise üzerinde çalıştıkları aşının kasım ayında hazır olacağını iddia etmişti. İngiltere’de gerçekleştirilen çalışmalar esnasında denek üzerinde görülen yan etkiler sebebi ile aşı çalışmaları askıya alınmıştı. Haziran araştırmasında, toplumun yüzde 60’ının bulunması halinde aşı yaptıracağını söylemişti. Katılımcılara “Sayacağım ülkelerden hangilerinin bulduğu aşıyı yaptırırsınız?” sorusu sorulduğunda yüzde 72 Türkiye’nin bulduğu aşıyı yaptıracağını ifade etmiş. Katılımcıların en çok güvendiği ikinci ülke ise yüzde 19 ile Almanya olmuş. Türkiye dışındaki tüm ülkelere aşı konusunda güvenin çok düşük olduğu görülmüş. Katılımcıların yüzde 13.5’i sayılan ülkelerin hiçbirinin aşısını yaptırmayacağını ifade etmiş.
Mart ayından bu yana ölçülen koronavirüs endişe oranı, eylül itibarıyla en yüksek seviyeye yükselmiş durumda.
Peki, dayanışma ve sorumluluk bilinci ile üstesinden gelinmesi gereken koronavirüs salgını süresince toplumun devletten beklediği kısıtlamalar neler?
İşte toplumun verdiği cevaplar...
Katılımcıların yüzde 74.2’si koronavirüsle mücadele çerçevesinde düğün, nişan ve kına gibi kutlamaların tamamen yasaklanması gerektiğini savunmuş. Ankete katılanların yarısından fazlasının onayladığı diğer ifadeler ise AVM’lerin kapatılması (%58,6), 65 yaş üstü bireylere sokağa çıkma yasağı (%57,7), okulların açılmaması (%56,4) ve sokağa çıkma kısıtlaması (%55) olmuş. Restoran ve kafelerin kapatılması ile şehirlerarası yolculuk kısıtlaması katılımcıları ikiye bölmüş gibi duruyor. Salgın ile mücadelede mevcut kısıtlamaların yeterli olduğu ifadesine ise yüzde 73.1 katılmadığını belirtiyor.
Toplumun sokağa çıkma yasağı ile ilgili görüşlerini daha iyi anlamak adına olası yasağın nasıl olması gerektiği katılımcılara sorulmuş.
Katılımcıların toplamda yüzde 60’ı hemen sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi gerektiğini düşünüyor. Benzer bir soruyu nisan ayında, ilk sokağa çıkma yasağı ilan edilmeden önce sorulduğunda yüzde 45 “Hemen ilan edilmeli” yanıtını vermişti. Katılımcıların yüzde 34.8’si sokağa çıkma yasağının sadece hafta sonlarını kapsayacak şekilde hemen ilan edilmesi gerektiğini savunuyor. Her 4 katılımcıdan 1’i (%25,3) sokağa çıkma yasağının tüm haftayı kapsayacak şekilde ilan edilmesi gerektiğini söylüyor. Yüzde 27.4 biraz daha bekleyip durumun gidişatına bakılması gerektiğini ifade ediyor. Ankete katılanların sadece yüzde 12.5’i sosyal izolasyonun yeterli olduğunu ve sokağa çıkma yasağına gerek olmadığını düşünüyor.
Benim görüşüm ise şöyle...
Uygulamalarda başarılı olmuş ülkeler var.
Hong Kong örneğin...
İlk günden bu yana maskeyi zorunlu hale getirdiler ve hayata devam ettiler.
Ekonomileri kapatmak bana göre korona kadar tehlikeli...
Hayata devam ederek, ama tedbirleri de elden bırakmadan yolumuza devam etmeliyiz.

Haberin Devamı


Tedbirlere uyalım
hayata devam edelim

Haberin Devamı

ŞÖYLE de bir şey oldu.
Sosyal medya sayesinde herkesin nerede, kimlerle ve ne yaptığını izler olduk.
Tabii, bunları paylaşanlar için söylüyorum.
Kovid-19’dan çok korkanlar var. Korksunlar... Ama öylesine kapandılar ki, bu sefer dışarıda neyin olup bittiğini bile unuttular.
Bir grup salgın yokmuş gibi yaşıyor. Onlar için ipler çoktan koptu. Uyarıların da yeterli olmadığını görüyorum.
Bir de benim gibi kontrollü, ama hayata hep devam edenler var.
Ama bizler de eleştiriliyoruz.
Bakın aşı bulunsa da tedbirleri elden bırakmamalıyız.
Belki bir süre sonra pandeminin ismi de değişecek yeni virüsler çıkacak.
Bilemiyoruz...
Bildiğim tek şey var.
O da kontrollü hayata devam etmekten başka çaremiz bulunmuyor.

Haberin Devamı


Her çocuğun evinde
bilgisayar var mı?

OKULLAR açıldı, tabii yeni normale göre...
Ana sınıfları, birinci sınıflar ve 8’ler okula gidecek, diğerleri online eğitime devam edecek.
Ama bilin ki, herkesin evi müsait değil, herkesin bir çalışma odası yok, herkesin bir bilgisayarı, interneti de yok...
Olsa bile bir evde kaç kişi yaşıyor, kaç çocuk var ve hepsi aynı şartlara sahip mi?
Bunları rahat olduğunuzda düşünün.
Ve o çocuklar için yapabileceklerimizin listesini çıkaralım.
Bence, sivil toplum örgütleri uzun süre eğitim alanında kaynaklarını kullanmalı.
Bu çocuklara yardımcı olmalıyız.
Onların eğitimlerine katkı yapmalıyız.
Ben elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum.
Ama bunu bir kampanyaya dönüştürmek zorundayız.

Haberin Devamı


Eylül mü, ekim mi

HERKES gibi ben de eylül ayını seviyorum.
Ama galiba şundan seviyorum.
Gündüzleri yaz gibi olduğu için akşamları da biraz üşümeyi özlediğim için...
Bu eylül gündüzleri çok sıcak, geceleri de sıcak geçiyor.
Acaba bundan sonra ekim ayını daha çok mu seveceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları