Soyadı gibi saygındı

GAZETECİLİK hayatım siyasetçilerle, iş insanlarıyla, sanatçılarla geçti.

Haberin Devamı


Bazıları elbette benim için çok özel insanlardı.
Işılay Saygın o isimlerden biriydi.
Benim için çok değerliydi.
Toplumun sorunlarını çok iyi bilen, halkın içinde dolaşan, sokağın nabzını çok iyi ölçebilen bir siyasetçiydi.
Belki bugünlerde kadın iş insanı, kadın siyasetçi sayısı geçmiş yıllara göre çok arttı.
Ama Işılay Saygın’ın siyaset yaptığı yıllarda gerçekten de bir elin parmakları kadardı.
Ve erkek egemen bir ortamda bile Işılay Saygın rüzgarı hep esmiştir.
Belediye başkanlığı yapmıştı, milletvekili olmuştu, sonra da bakanlık görevlerinde bulunmuştu.
Benim için en önemlisi de koltuğun değiştirmediği insanlardandı.
Aldığı gücü beraber siyaset yaptığı insanlarla paylaşmayı bildi.
Karşısına gelen insana “Hangi partidensin, hangi görüştesin” diye sormadı.
Onun sorduğu ne yapabileceğiydi.
Yapardı da...
Yapar, takip eder, söz verdiği konu sonuçlanıncaya kadar peşinden koşardı.
İdeal bir milletvekili tipini soracak olursanız, ben Işılay Saygın derim.
Işılay Saygın’ı kaybettik; hepimizin başı sağolsun.
Hepimizin hayatına girdi, hepimizin omzuna dokundu, hepimizin ortak sevinçlerine, üzüntülerine ortak oldu.
Üzgünüm...
Işılay Abla’yı çok arayacağız.

Haberin Devamı

Soyadı gibi saygındı


Herşeyi eğitim için isteyelim

EGE Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği ESİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi toplantısının konuğu Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tu.
Çok güzel bir konuşma yaptı.
Aslında bu güzel konuşmaya zemin hazırlayan harika iki konuşma daha dinledim.
Birincisi ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ali Kasalı’ya, ikincisi ESİAD’ın Başkanı Fadıl Sivri’ye aitti.
Türkiye’nin gerçeklerini dikkate alarak yapılan konuşmalardı.
Dünyanın gittiği yere dikkat çekerek ve geleceğin Türkiye hayallerini paylaşarak...
***
Her fırsatta söylüyorum.
Türkiye düşündüğümüzden çok daha büyük bir ülke ve çok yakından takip edilen bir coğrafya...
Tek yapmamız gereken uzunca bir süre ağırlığımızı eğitim ve demokrasi konularına vermemiz.
Dün toplantıda hoşuma giden bir detay daha oldu.
Sanayi ve ticaret odalarının temsilcileri, başkanları ve yine organize sanayi bölgelerinin yöneticileri Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a eğitimin iyileştirilmesi konusunda maddi, manevi her türlü desteği vereceklerini söylediler.
Çünkü nitelikli eleman açığı giderek önem kazanıyor.
İşsizliğin arttığı bir dönemde iş yapacak personelin bulunamaması geçmiş hataların bir kanıtı...
Ziya Selçuk; sektörü çok yakından bilen isimlerden...
Hem konusuna hakim, hem de yapılması gerekenleri biliyor.
Biraz daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor.
Elbette iyi niyetlerle bunlar olmuyor.
Bir de hazır olmak var.
Öğretmenleriniz hazır olacak, bürokratlarınız bu vizyona destek verecek.
Kolay değil biliyorum...
Türkiye geleceğe hazırlanmalı. Bunu da ancak iyi bir eğitim modeliyle yapabilir.

Haberin Devamı


Özgeçmiş değil, özgelecek yazın

MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un konuşmasında beğendiğim bazı cümleler vardı.
Örneğin...
“Bizim çocuklarımız soru değil, sorun çözen olmalı” dedi.
Ne kadar doğru...
Ben çok iyi eğitim almış bazı gençlerin soru çözdüklerini ama karşılaştıkları zorluklarla başa çıkamadıklarını biliyorum.
Tanıklık, şahitlik ediyorum ve görüyorum.
Ben hayat başarısına çok daha önem veren biriyim.
Farkında olan, sorgulayan, hayal kuran bir gençlik yetiştirmeliyiz.
Bir şey daha söyledi Bakan Selçuk...
“Doğmamış çocukların hukukunu korumamız lazım” dedi.
Bu da çok doğru...
Biz bu hayattaki görevimizi tamamladıktan sonra her şey bitmeyecek, devam edecek...
Zaten herşeyi çocuklarımız için yapmıyor muyuz?
Ama bunu arada hatırlamamız lazım.
Ve yine dedi ki bakan;
“Bilimsel araştırmalar derinleştikçe bazen teknolojik tahribatların da arttığını görüyoruz. Bilinç artmasına rağmen doğayı çöp yığınına çevirdiğimiz gibi... Burada bir etik sorun görüyorum. Çözülmesi gereken bir etik sorun önümüzde duruyor...”
Yaşamıyor muyuz, görmüyor muyuz; etrafımızda, çevremizde birçok insanı eleştiriyoruz yapmaması gereken bir şeyleri yaptıkları için...
Ve dünün zararlarının yanında bugün yaşananlar çok daha devasa; tahribatlar o kadar yıkıcı oluyor ki...
Teknoloji iyi bir şey ama ya biz bunun etiğini, ahlak kriterlerini şimdiden koyamazsak, ne olacak...
Ve son olarak Bakan Ziya Selçuk bir öneride bulundu.
“Özgeçmiş değil, özgelecek yazın...”
Ben de Bakan Selçuk gibi düşünüyorum.
Geçmişe takılmıyorum.
Elbette geçmişin deneyimleri değerli ve önemli ama gelecek inanın çok daha kıymetli...

Haberin Devamı

Soyadı gibi saygındı


Sosyal medyada yaşayanlara tavsiye

İNSTAGRAM yakında yeni bir uygulamaya geçecek. Beğeni sayılarını artık göremeyeceksiniz.
Biliyorum, bazıları bu beğenilerle moral buluyor.
Onlar için üzgünüm...
Ama bir tavsiyede bulunabilirim.
Başkaları için değil kendiniz için yaşayın.
İnanın doğal olmak, sade bir hayat sürmek ve kendin olabilmek çok kıymetli...
İnsan bunu mutlaka bir gün anlıyor.

Yazarın Tüm Yazıları